Browsing by Author "Nurdun, Rahman"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Çin Ve Osmanlı’nın Modernleşmesinde Yöneticilerin Rolü İmparatoriçe Vâlide Cixi Ve Sultan II. Abdülhamid(Ankara Üniversitesi, 2024) Nurdun, RahmanÇin'in Qing Hanedanı'nın son dönemlerinde İmparatoriçe Vâlide Cixi 慈禧太后 ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Sultanı II. Abdülhamid'in yönetimleri, modernleşme süreçlerinde önemli farklılıklar sergilemiştir. Cixi, feodal eğitim almasına rağmen Batılı güçlerin üstünlüğünü fark etmiş, ancak kendi iktidarını koruma amacıyla sınırlı bir modernleşme politikası izlemiştir. II. Abdülhamid ise, Batı'nın modernleşme ve teknolojik yeniliklerine büyük ilgi göstermiş ve bazı reformları uygulamış olsa da, bu reformlar çeşitli engeller nedeniyle genellikle yavaş bir hızda ilerlemiştir. Cixi'nin politik etkisi sınırlı kalırken, II. Abdülhamid'in kararlılığı Osmanlı'nın modernleşme yolunda sıçrama yapmasını sağlamıştır. Ancak, her iki liderin de dönemlerinde uluslararası baskılar ve dış müdahalelerle karşı karşıya kalmış olmaları, modernleşme süreçlerini etkilemiştir. Sonuç olarak, Cixi'nin temkinli yaklaşımı Çin'in modernleşme sürecini yavaşlatırken, II. Abdülhamid'in çabaları da Osmanlı'nın çöküşünü engelleyememiştir. Bu makale, Cixi ve II. Abdülhamid'in modernleşme süreçlerindeki liderlik tarzlarının ve kişisel politika tercihlerinin Çin ve Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihsel kaderlerini nasıl etkilediğini incelemektedir. In the late period of China's Qing Dynasty, Empress Dowager Cixi 慈禧太后 and Sultan Abdülhamid II of the Ottoman Empire exhibited significant differences in their approaches to the process of modernization. Despite receiving a feudal education, Cixi acknowledged the superiority of Western powers but pursued a limited modernization policy primarily aimed at preserving her power. In contrast, Sultan Abdulhamid II showed significant interest in Western modernization and technological innovations and implemented certain reforms, but he encountered numerous obstacles that generally slowed their progress. While Cixi's political influence remained constrained, Sultan Abdülhamid’s determination facilitated a leap forward in the Ottoman modernization trajectory. However, both leaders faced international pressures and external interventions during their reigns, which influenced their modernization efforts. Consequently, Cixi's cautious approach hindered China's modernization process, while Sultan Abdülhamid’s endeavours could not prevent the decline of the Ottoman Empire. This article examines how the leadership styles and policy choices of Cixi and Sultan Abdülhamid in the process of modernization impacted the historical trajectories of China and the Ottoman EmpireItem Navigating the Geopolitical Tightrope: The Complex Dynamics of Sino-EU Relations in a Shifting World Order(Ankara Üniversitesi, 2024) Nurdun, RahmanIn recent years, a discernible shift has occurred in the European Union's (EU) stance and policies towards China, prompted by a confluence of crises including different interpretation of human rights concept, the conflict between Ukraine and Russia as well as Sino-US tensions. Meanwhile, many European Union (EU) countries express skepticism about China's Belt and Road Initiative (the BRI), perceiving it as a potential threat to their national interests. In the event of a confrontation between the US and China, the EU is gradually inclined to align itself with the US. Despite its economic prowess, the EU, as a collective entity, is viewed as strategically limited when dealing with China, resorting mainly to technology and commercial restrictions. The EU finds itself walking a delicate line, leveraging its economic strength yet recognizing its strategic constraints in addressing the multifaceted relationship with China. In light of these developments, this article seeks to analyze the evolving dynamics of Sino-EU relations, leading to an inherently unstable partnership. Son yıllarda, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'e karşı tutumu ve politikalarında belirgin bir değişim yaşandı. Bu değişim, İnsan hakları kavramın farklı yorumlanması, Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışma ve ABD ile Çin arasındaki gerginlik gibi krizlerin etkisiyle tetiklendi. Aynı zamanda, birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesi, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne (BRI) ulusal çıkarlarına potansiyel bir tehdit olarak görmekte ve buna karşı kuşkucu bir tutum sergilemektedir. ABD ve Çin arasında bir çatışma durumunda AB'nin kendini ABD ile uyumlu hale getirmeye eğilimli olduğu belirtilmektedir. Ekonomik gücüne rağmen, AB, kolektif bir yapı olarak, Çin ile ilişkileri ele alırken stratejik olarak sınırlı olarak görülmektedir ve genellikle teknoloji ve ticari kısıtlamalara başvurmaktadır. AB, ekonomik gücünü kullanırken stratejik kısıtlarını tanıyan ve Çin ile olan karmaşık ilişkiyi ele alırken dikkatli bir çizgi izleyen bir konumda bulunmaktadır. Bu gelişmeler ışığında, bu makale, doğal olarak istikrarsız bir ortaklık olan Çin-AB ilişkilerinin evrilen dinamiklerini analiz etmeyi amaçlamaktadır.