Browsing by Author "Keser, Hafize"
Now showing 1 - 20 of 40
Results Per Page
Sort Options
Item Ayrıntılama Kuramı’na göre hazırlanan materyallerin yabancı dil öğreniminde öğrencilerin akademik başarısına ve öğrenmenin kalıcılığına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2009) Bayır, Şafak; Keser, HafizeAraştırmanın genel amacı İngiliz dili öğrenimine ilişkin Ayrıntılama Kuramı (AK) çerçevesinde geliştirilen materyallerin öğrencilerin başarıları üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmada 3x3’lük (2 faktörlü) bir karışık desen (split-plot) kullanılmıştır. Araştırma kapsamında geliştirilen basarı testinin çalışma grubu üç ayrı devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan ve örgün öğretime devam eden toplam 443 (n=188, n=176 ve n=79) öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında gerçekleştirilen deneysel işlemin çalışma grubu bir devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan ve örgün öğretime devam eden toplam 112 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında geliştirilen "İngiliz Dilindeki Edatların Kullanımına İlişkin Basarı Testi" ile "Materyal Değerlendirme Anketleri" veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda, İngiliz dilindeki edatların kullanımına ilişkin “Basılı Materyal" ile “Çokluortam Materyali" geliştirilmiştir ve deneysel işlemlerin uygulanmasında kullanılmıştır. Deney 1 Grubu basılı materyaller, Deney 2 Grubu çokluortam materyalleri ve Kontrol Grubu varolan materyaller ile öğrenimlerini gerçekleştirmiştirler ve bu süreç yaklaşık 4 hafta sürmüştür. Verilerin analizinde ilişkisiz örneklemler için tek faktörlü varyans analizi (One- Way ANOVA), tek faktörlü kovaryans analizi (One Factor ANCOVA), frekans (f) ve yüzde’den (%) yararlanılmıştır. AK çerçevesinde geliştirilen basılı materyaller ile öğrenim gören öğrencilerin sonteste ilişkin basarı düzeylerinin, var olan materyaller ile öğrenim gören öğrencilerin sonteste ilişkin basarı düzeylerinden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, AK çerçevesinde geliştirilen basılı materyaller ile öğrenim gören öğrencilerin kalıcılık testine ilişkin basarı düzeylerinin, çokluortam materyalleri ve var olan materyaller ile öğrenim gören öğrencilerin kalıcılık testine ilişkin basarı düzeylerinden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. AK çerçevesinde geliştirilen basılı materyaller, çokluortam materyalleri ve var olan materyaller ile öğrenim gören öğrencilerin öntest puanlarına göre düzeltilmiş sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark belirlenmemiştir. AK çerçevesinde geliştirilen basılı materyaller, çokluortam materyalleri ve var olan materyaller ile öğrenim gören öğrencilerin öntest puanlarına göre düzeltilmiş kalıcılık testi puan ortalamaları arasında da anlamlı bir fark belirlenmemiştir.Item Baskın zeka türüne dayalı olarak geliştirilen web destekli eğitim ve bilgisayar destekli eğitimin trafik eğitiminde etkililiği(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2006) Çakır, Hüseyin; Keser, Hafize; OtherThis research is carried out in order to investigate the effectiveness of web and computer assisted instructions developed considering dominant intelligence type on Traffic Education in 4th grades of Primary Education First Stage. Website and educational software developed concerning dominant intelligence type were used by students within treatment process. ?Traffic Education Achievement Test?, ?Traffic Education Attitude Test?, ?Student Opinion Questionnaire?, ?Teacher Interview Form? and ?Parent Interview Form? were given within the settings of the research. T-test for independent samples was used to compare pre-test scores, t-test for dependent samples was used to compare pre-test and post-test scores, covariance analysis was used for attitude post-test scores related to Traffic Education course and adjusted according to pre-test scores, frequency and percentage distributions were used to determine students? opinions. Teacher and parent opinions were analysed qualitatively. Students involved in (WAI) were found out more successful in the activities included within the learning process of Traffic Education course compared to students involved in (CAI). Although the attitudes of students towards (CAI) were found out as positive, the applications carried out could not provide rapid changes on the attitudes of the students. The attitudes of the students towards (WAI) were found out as positive and also the applications carried out provided significant changes on the attitudes of the students. General approaches of students to (CAI) and (WAI) and their opinions on technical features of software were found out as positive. General approaches of teachers to (CAI) and (WAI) and their opinions on both instructions were found out as positive. Opinions of parents on (CAI) and (WAI) were found out as positive.Item Bilgisayar destekli dil öğreniminde veri yönlendirmeli öğrenme yaklaşımının yabancı dilde sözcük edinimine ve öğrenmenin kalıcılığına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2009) Çelik, Serkan; Keser, HafizeBu araştırma, veri yönlendirmeli öğrenme yaklaşımı ile çevrimiçi sözlük kullanımı yöntemlerinin yabancı dilde sözcük ve ilişkili sözcük edinimi boyutunda öğrenci başarısına ve başarısının kalıcılığına etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma deneysel araştırma modeline göre yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunda, 2008–2009 öğretim yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören 68 öğrenci yer almaktadır. Çalışmanın deney gruplarına çevrimiçi öğrenme ortamı üzerinden eğitim verilmiştir. Araştırmanın verileri, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan, sözcük bilgisi ölçeği, ilişkili sözcük bilgisi ölçme aracı, pasif sözcük bilgisi ölçme aracı, aktif sözcük bilgisi ölçme aracı, öğrenci görüş anketi ve öğrenci gözlem formuyla elde edilmiştir. Araştırmada temel olarak, kovaryans, t-testi ve kısmi korelasyon analizi gibi istatistiki yöntemler kullanılmıştır. Araştırma bulguları araştırmanın alt amaçları doğrultusunda ele alınarak, tablolar halinde açıklanmış ve alan yazın bulgularıyla ilişkilendirilerek yorumlanmıştır. Araştırma bulgularına dayalı olarak, veri yönlendirmeli öğrenme yaklaşımıyla eğitim alan öğrencilerin akademik sözcükler ve edat öbekleri sözcük türlerinde; sözcük bilgisi düzeyi, sözcükler arası anlamsal ilişkileri kavrama ve aktif sözcük bilgisi açılarından daha başarılı oldukları saptanmıştır.Item Bilgisayar destekli öğretim için bir model önerisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1988) Keser, HafizeTarama türü bir nitelik taşıyan bu araştırmanın amacı bilgisayar destekli öğretimi ana hatlarıyla tanıtmak ve Türk Eğitim Sistemi'nde mevcut koşulları dikkate alarak ortaöğretim kurumları için bilgisayar destekli öğretim model önerisi geliştirmektir. Araştırma, problem, yöntem, bulgular ve yorumlar, özet, sonuç ve öneriler olmak üzere dört bölüm altında toplanmıştır. iki aşamada gerçekleştirilen araştırmanın birinci aşamasında, bilgisayarla ilgili ; temel kavramlar, gereği ve önemi, evrimi, sınıflandırılması, yapısı ve çalışması, kullanım alanları ve şekilleri, dünyadaki ve Türkiye'de ki uygulamalar literatüre dayalı olarak incelenmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında, literatür taraması sonuçlarından elde edilen verilere dayalı olarak 62 maddelik bir anket geliştirilmiştir. Geliştirilen bu anket önce konu uzmanlarına, öğretmen ve yöneticilere uygulanmış, daha sonra ilgili uzmanların görüş ve önerileri de dikkate alınarak son şekli verilmiştir. Anket, Ankara il merkezinde bulunan ortaöğretim kurumlarında; bilgisayarla ilgili eğitim almış kadrolu öğretmeni ve laboratuvarı olan, programlarında zorunlu, seçmeli ders ve kurs olarak bilgisayara yer veren okullardaki öğretmenlere (58 kişi), okul müdürlerine ve bilgisayar eğitiminden sorumlu olan müdür yardımcılarına (47 kişi) uygulanmıştır. Toplanan verileri kullanabilmek için kod yönergeleri geliştirilmiş ve bu doğrultuda bilgi girişi yapılmıştır. Bilgi girişinden elde edilen çıktılardan yararlanılarak ankette yer alan soruların marjinal listesi elde edilmiştir. Marjinal listelerden elde edilen veriler ışığında çapraz tablolar oluşturulmuştur. Daha sonra kaykare tabloları değerinden yararlanarak 0.5 ve.01 düzeyinde anlamlı olup olmadığı test edilmiştir. Çapraz tabloların bir kısmı renkli grafikler şeklinde ifade edilmiştir.Item Çevrimiçi görev temelli öğrenme ortamında eğitsel ajanın rolünün ve biçim özelliklerinin öğrencilerin motivasyonuna, bilişsel yüklenmesine ve problem çözme becerisi algısına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2012) Akyüz, Halil İbrahim; Keser, HafizeBu çalışmanın amacı, çevrimiçi görev temelli öğrenme ortamında kullanılan eğitsel ajanın rolünün ve biçim özelliklerinin öğrencilerin motivasyonlarına, bilişsel yüklenmelerine ve problem çözme becerisi algılarına etkisini araştırmaktır. Araştırmada 2x2 faktöriyel desen kullanılmıştır. Araştırmanın ilk faktörü eğitsel ajanın yüklendiği rol, ikincisi ise eğitsel ajanın biçim özelliğidir. Eğitsel Ajan; öğretmen ve arkadaş olmak üzere iki farklı rol üstlenmektedir. Biçim faktörü ise eğitsel ajanın konuşma balonu ile desteklenip desteklenmemesidir. Araştırmanın bağımlı değişkenleri ise motivasyon, bilişsel yük ve problem çözme becerisi algısıdır. Araştırmanın çalışma grubunu, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde 2010-2011 eğitim öğretim yılı bahar döneminde öğrenim gören “Çoklu Ortam Tasarımı ve üretimi” dersini alan 47 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada ajanların sesleri ve görüntü özellikleri aynı kalmış, fakat üstlendikleri roller ve biçim özellikleri farklılaşmıştır. Eğitsel ajanlar, öğretmen ve arkadaş olmak üzere iki farklı rol üstlenmiştir. Biçem bakımından ise bir grup konuşma balonu ile desteklenirken diğer grup konuşma balonu ile desteklenmemiştir. İki değişken bakımından öğrenciler dört farklı deney grubuna rastgele olarak atanmışlardır. Deneysel çalışmaların tamamı, çevrimiçi olarak dört hafta sürdürülmüştür. Görev temelli öğrenme yaklaşımı kullanılarak, çoklu ortam tasarımı ve kullanımı dersinde Flash Action Scipt 2.0 programlama ünitesinde gerçekleştirilen çalışmada, öğrencilere her hafta kısa bir ders anlatım sunusu öğrencinin bulunduğu ortamdaki eğitsel ajan tarafından verilip, dersin sonunda da öğrencilere o haftanın görevi verilmiş ve öğrencilerden belli sürelerde bu gerçekleştirdikleri görevleri sisteme yüklemeleri istenmiştir. Araştırmada bağımlı değişkenlere ilişkin ölçümler çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin motivasyon düzeylerini ölçmek için Öğretim Materyali Motivasyon Ölçeği (ÖMMÖ), Bilişsel yük puanlarını ölçmek için Bilişsel Yük ölçeği, Problem çözme beceri algılarını ölçmek içinde Problem Çözme Envanteri (PÇE) kullanılmıştır. Uygulama sonunda elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 17.0 ve MedCalC istatistik paket programları ile değerlendirilmiştir. Gerçekleştirilen deneysel işlemler sonunda deneysel işlemlerin gruplar üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla öntest problem çözme becerisi algısı puanları kontrol edilerek, son test başarı puanları karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma işlemi için kovaryans analizi (ANCOVA) yapılmıştır. Motivasyon düzeylerindeki farkı belirlemek için ise Öğretim Materyali Motivasyon ölçeğinden (ÖMMÖ) elde ettikleri puanlarına iki faktörlü varyans analizi (Two Way ANOVA) yapılmıştır. Gruplar arasındaki bilişsel yüklenmelerini ölçmek içinse bilişsel yük ölçeğinden aldıkları puanların hafta hafta ve toplam puanları iki faktörlü varyans analizi yapılarak incelenmiştir. Ayrıca, aynı puanlar üzerinde tekrarlı ölçümler için üç faktörlü varyans analizi yapılmıştır. Araştırmada bütün denenceler alfa 0,05 hata düzeyinde test edilerek yorumlanmıştır. Araştırma bulgularına göre, öğretim programı sonunda, tüm gruplardaki öğrencilerin motivasyon düzeylerinin yüksek olduğu, fakat arkadaş rolünde olan eğitsel ajanla çalışan öğrencilerin motivasyon düzeyinin öğretmen rolünde olan eğitsel ajanla çalışan öğrencilerinkine göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Eğitsel ajanların rolünü öğrencilerin motivasyon puanlarını anlamlı olarak etkilediği, biçim özelliklerinin ise anlamlı bir etkiye sahip olmadığı görülmüştür. Action Script programlama dili öğretilirken kullanılan web destekli eğitsel ajanların konuşma balonu ile desteklenmesinin öğrencilerin bilişsel yüklenmelerine olumsuz etki yaptığı ve eğitsel ajanların konuşma balonu ile desteklenmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Eğitsel ajanlarda sadece sesin kullanılmasının öğrenciler için yeterli olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin bilişsel yüklenmesinde eğitsel ajanın üstelendiği rolün etkisi olmadığı görülmüştür. Uygulanan yöntemin öğrencilerin problem çözme beceri algısı üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Öğretmen rolündeki eğitsel ajanın arkadaş rolündeki eğitsel ajana göre problem çözme beceri algısını geliştirmede daha etkili olduğu tespit edilmiştir.Abstract The purpose of this study was to determine how pedagogical agents’ role and shape propertis, effects students' motivation, cognitive load and perception of problem solving skills in online task-based learning environment. The study carried out in 2x2 factorial design. The first factor was the role of pedagogical agent, the second was modality properties of pedagogical agents. Represent pedagogical agents as teacher or Learning Companion . Supported by pedagogical agents in the speech bubble, are not supported. The dependent variables of motivation, cognitive load, and perception of problem-solving skills. The research group, consists of 47 6th semester students studying at Faculty of Educational Sciences, Department Computer and Instructional Technologies Education at Ankara University who attended the lesson of "Multimedia Design and Production" in spring semester of 2010-2011 academic year. Visual aspects and speech sound of agents were to same but role and property of modality were different. When one agent plays the role of teacher, another was learning companion. When One agent supported speech bubble another not supported. Students randomly assigned to one of four different experimental groups. There were four (2x2) different design for pedagogical agents which teacher+support speech bubble, teacher+ not support speech bubble, learning companinon+support speech bubble, learning companion not support speech bubble. All of the experimental groups carried out for four weeks in online task based learning environment. Task-based learning method was used for 4 week in online. Pedagogical agent was made a short presentation each week and then given a task to students. The students were performed task and then uploaded Learning management system. Data were obtained from online. Instructional Materials Motivation Scale (IMSS), Cognitive Load Scale and Problem Solving Inventory (PSI) were used. Cognitive Load scale was answered by the students at the end of task for each weak. Problem Solving Scale were obtained by using repetitive measurements of pretest and posttest. Instructional Materials Motivation Scale was used as a posttest. The data analyzed by MedCalc and SPSS 17.0 statistical packet programs. At the end of the experimental procedures carried out in order to determine the effect of experimental operations on groups pretest scores by controlling the perception of problem-solving skills, post-test achievement scores were compared. For this comparison process, analysis of covariance (ANCOVA) were performed. Instructional Materials Motivation Scale to determine the difference in the levels of motivation (IMSS) scores obtained from the two-factor analysis of variance (Two Way ANOVA) were performed. Between the groups for measuring cognitive load cognitive loads on the total scores of the scale scores obtained from week to week and examined by two-factor analysis of variance. In addition, a three-factor analysis of variance for repeated measurements on the same points were made. Alpha error level of 0.05 has been tested and commented on all of the research hypotheses. According to the findings, at the end of the study, students' motivation levels are high in all groups, but analyses revealed that pedagogical agent role such as learning companion used students scored significant higher on motivation during the training than pedagogical agent role such as teacher were used. Results showed no significant differences between property of modality on motivation during the training. When pedagogical agent was supported with speech bubble, impact on students’ cognitive load negatively. Pedagogical agent support with bubble speech increased extraneous cognitive load. No significant difference pedagogical agent role on students’ cognitive load. Pedagogical agents as a teacher led to better perception of problem solving skills than the Learning companion.Item Çevrimiçi öğrenmede etkileşim ortamının ve üstbilişsel rehberliğin akademik başarı, üstbilişsel farkındalık ve işlemsel uzaklığa etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2014) Yılmaz, Ramazan; Keser, Hafize; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiBu araştırmanın amacı; çevrimiçi öğrenmede etkileşim ortamının ve üstbilişsel rehberliğin akademik başarı, üstbilişsel farkındalık ve işlemsel uzaklığa etkisini ortaya koymaktır. Araştırma, 2x2 faktöryel desende yürütülmüştür. Bu desende bağımlı değişkenler üzerinde etkisi incelenen iki faktör bulunmaktadır. Araştırmanın bağımsız değişkenleri, eş zamanlı ve eş zamansız etkileşim araçlarından oluşan ortam türü (web konferans / forum) ve üstbilişsel rehberlik desteğinin sağlanma durumundan (destek var / destek yok) oluşmaktadır. Bağımlı değişkenleri ise akademik başarı, üstbilişsel farkındalık ve işlemsel uzaklıktır. Ayrıca, çevrimiçi öğrenme ortamlarındaki öğrencilerin kullandıkları öğrenme ortamlarıyla ilgili görüşleri de araştırma kapsamında incelenmiştir. Çalışma 127 üniversite öğrencisi üzerinde yedi hafta süresince yürütülmüştür. Öğrenciler dört farklı çalışma grubuna yansız olarak atanmışlardır. Çalışma Grubu I'deki öğrenciler eş zamanlı tartışma aracı olan web konferansın kullanıldığı ve üstbilişsel rehberlik desteğinin verildiği öğrenme ortamını; Çalışma Grubu II'deki öğrenciler eş zamanlı tartışma aracı olan web konferansın kullanıldığı ancak üstbilişsel rehberlik desteğinin verilmediği öğrenme ortamını; Çalışma Grubu III'teki öğrenciler eş zamansız metin tabanlı tartışma aracı olan forumun kullanıldığı ve üstbilişsel rehberlik desteğinin verildiği öğrenme ortamını; Çalışma Grubu IV'teki öğrenciler ise eş zamansız metin tabanlı tartışma aracı olan forumun kullanıldığı ancak üstbilişsel rehberlik desteğinin verilmediği öğrenme ortamını kullanmışlardır. Araştırmanın verileri son test ve kalıcılık testi olarak kullanılan başarı testi, bilişötesi farkındalık envanteri, işlemsel uzaklık ölçeği ve öğrenci görüş formundan elde edilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler, ANOVA ve ANCOVA ile incelenmiştir. Öğrencilerin öğrenci görüş formuna verdiği cevaplar ise frekans ve yüzde tabloları şeklinde ifade edilip, yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda grupların akademik başarı puanları karşılaştırıldığında Çalışma Grubu II'deki öğrencilerin akademik başarı puanları ile Çalışma Grubu III'teki öğrencilerin akademik başarı puanları arasında anlamlı bir fark olduğu, diğer grupların akademik başarı puanları arasında ise anlamlı bir farkın olmadığı görülmüştür. Akademik başarı puanları genel olarak değerlendirildiğinde ise en başarılı grubun Çalışma Grubu III, başarısı en düşük grubun ise Çalışma Grubu II olduğu görülmüştür. Çalışma gruplarının son test üstbilişsel farkındalık düzeyi puanları karşılaştırıldığında Çalışma Grubu I ile Çalışma Grubu II; Çalışma Grubu I ile Çalışma Grubu IV arasında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Benzer şekilde Çalışma Grubu III ile Çalışma Grubu II; Çalışma Grubu III ile Çalışma Grubu IV arasında da anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Gruplar arasındaki anlamlı farkın üstbilişsel rehberlik desteği alan Çalışma Grubu I ve Çalışma Grubu III'ten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Üstbilişsel rehberlik desteği alan Çalışma Grubu I ile Çalışma Grubu III'teki öğrencilerin son test üstbilişsel farkındalık düzeyi puanlarının, üstbilişsel rehberlik desteği almayan Çalışma Grubu II ile Çalışma Grubu IV'teki öğrencilerden daha yüksek olduğu görülmüştür. Çalışma gruplarının son test işlemsel uzaklık algısı puanları karşılaştırıldığında ise Çalışma Grubu IV ile diğer çalışma grupları arasında anlamlı bir farkın olduğu ve bu farkın çalışma grubu IV'ten kaynaklandığı görülmüştür. Diğer grupların son test işlemsel uzaklık algısı puanları arasında ise anlamlı bir farkın olmadığı görülmüştür. İşlemsel Uzaklık Ölçeği son test puan ortalaması en yüksek grubun Çalışma Grubu III, en düşük grubun ise Çalışma Grubu IV olduğu görülmektedir. Son olarak; nitel verilerin analizinden elde edilen bulgular neticesinde eş zamanlı etkileşim ortamlarındaki öğrenciler ortamdaki etkileşimleri takip etmekte genel olarak zorlandıklarını ve tartışmaların çoğu zaman bireysel öğrenme ihtiyaçlarına tam olarak yanıt veremediğini ifade ederken, eş zamansız etkileşim ortamındaki öğrenciler için ise bu tür sorunların oluşmadığı görülmüştür. Üstbilişsel rehberlik desteği alan çalışma grubundaki öğrenciler ise üstbilişsel rehberlik desteği sağlamanın kendi öğrenme süreçlerini planlama, izleme ve değerlendirme süreçlerini kontrol etme ve yönetme açısından bu desteğin yararlı olduğunu belirtmiştir.Item Çevrimiçi öz düzenleyici öğrenme ortamında farklı denetim odaklarına göre sunulan metabilişsel rehberliğin öğretmen adaylarının öz düzenleme becerilerine ve öz yeterlik algılarına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2011) Yetik, Serap Samsa; Keser, Hafize; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiThe purpose of this study is to determine how metacognitive guidance given to preservice teachers of information and communication technologies having different locus of control tendencies affects their self regulation skills and self efficacy beliefs of computer teaching in online self regulated learning environment. The study was carried out in 2x3 factorial design. The research group consists of 72 8th semester students studying at the Department of Computer and Instructional Technologies Education at Ankara University and Gazi University and who attended the lesson of ?Teaching Practice? in spring semester of 2009-2010. The data of the study were obtained as a result of a six-week ongoing experimental procedure applied to the preservice teachers who were appointed to different groups in accord with their locus of control tendencies and took metacognitive guidance. Independent variables of the study are the locus of control tendencies (internally controlled, externally controlled, unidentified locus of control) and metacognitive guidance. Online self regulated learning skill and self efficacy belief of computer teaching are dependent variables. Whether there is a relation between online self regulated learning and perceived socialization in online environment or not was also investigated in the study. The scores of ?Online Self Regulated Learning Scale? and ?Computer Teaching Self Efficacy Scale? were obtained by using repetitive measurements of pretest and posttest at the begining and end of the study. ?Perceived Socialization in Online Learning Environment Scale? was answered by the students at the end of the study and it was analyzed as a posttest.The findings of the study showed no significant difference among online self regulated learning pretest scores with regard to the metacognitive guidance. However, a significant difference was identified among the Online Self Regulated Learning Scale posttest scores at the end of the application. It was noticed that there was a significant difference in online self regulated learning scale pretest scores of the groups both with and without metacognitive guidance, which were formed in accordance with the types of their locus of control tendencies. However, this difference was removed at the end of the study. When the self regulated learning pretest and posttest scores of the groups having metacognitive guidance were compared among themselves, significant differences were observed in favour of posttest. The analysis of the computer teaching self efficacy scale scores showed no significant difference among pretest scores while metacognitive guidance had a meaningful effect. While in terms of locus of control there was a significant difference among the pretest scores, it was noted that there was no difference among the groups with and without metacognitive guidance at the end of the research. When the computer teaching self regulation pretest and posttest scores of the groups with metacognitive guidance were compared among themselves, It was observed that a significant difference existed in favour of posttest. In addition to these findings, a high level, positive and significant difference was found between online self regulated learning posttest scores and computer teaching self efficacy scale posttest scores; nevertheless, when the scores of locus of control and metacognitive guidance were controlled (fixed), no significant difference was found between the posttest scores of online self regulated learning and perceived socialization in online learning environment. Within this context, a research on the social extent of online self regulated learning could be useful.Keywords: Online self regulated learning, locus of control, metacognitive guidance, problem based learning, self efficacy, sociability.Item Çevrimiçi ve yüz yüze problem tabanlı öğrenme yaklaşımlarının öğrencilerin başarılarına ve matematiğe yönelik tutumlarına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2008) Gürsul, Fatih; Keser, HafizeItem Çevrimiçi ve yüzyüze problem tabanlı öğrenme yaklaşımlarının öğrencilerin başarısına ve matematiğe yönelik tutumlarına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2008) Gürsul, Fatih; Keser, Hafize; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiThis study aims at finding out the effect of the online and faceto-face problem-based learning approaches on student`s academicachievement, their attitudes towards mathematics and their viewstowards these learning approaches. The study was conducted atDepartment of Computer Education and Instructional Technologies,Faculty of Education, Hacettepe University. The subjects were 42freshman students attending to this department at the Autumn term of2006-2007 academic year. These students were put into two groups asonline problem-based learning and face-to-face problem-basedlearning. These groups were formed using random sampling techniquebenefiting from the SPSS (Statistical Package for Social Sciences forWindows, 11.0) programme. Through this programme, each groupsplitted into 5 sub-groups, in both online problem-based leaning andface-to-face learning groups, there 4 subjects in 8 sub-groups and 5subjects in the other two sub-groups. The research was conducted onMathematics-I while implementing the topic of `derivation?.In this research three different data collection tools were used.The first one is the attitudinal scale to find out the students? attitudestowards mathematics. The second one is the rubric for the students?performance to evaluate their problem-based skills. The last one is aquestionnaire including open-ended questions to find out the views ofthe students towards the process. All of these tools were developed bythe researcher himself.The data analysis was conducted through the sub-researchquestions identified. The statistical techniques used are ranked mean,Mann-Whitney U test, t-test for Paired Samples, and t-test forIndependent Samples. Content analysis was also used. For all thestatistical analysis .05 was defined as the level of the significance.According to the results, the ranked mean scores (7.70) ofachievement level of the students at the online problem-based learninggroup had higher than the students in the face-to-face problem-basedlearning group (3.30), which was also statistically significant (U = 1,500,p < 0,05). Considering the sub-problems, the ranked mean scores ofthe achievement level for the known and unknown information aboutthe problem, data collection, data analysis, generalizing the solutions,and reporting in the online problem-based learning group were higherthan the ones in the face-to-face problem based learning group.However, this result is not statistically significant. Considering sharingthe responsibility, feedback and presenting the solution, the score inthe online problem-based learning group is higher than the one in theother group, which is also statistically significant.According to changing the attitudes of the students towardsmathematics, the increase in the online problem-based learning groupwas not statistically significant in terms of the results of the pre andpost tests. Likewise, the increase in the face-to-face problem basedlearning group was not significant in the same tests. On the other hand,when the increases in these two groups were considered, the increasein the online problem-based learning is higher than the one in the othergroup. Nevertheless, this diference is not statistically significant.The aspects the students identified as entertaining in the onlineproblem-based learning group were increase in the friendship, thepositive impact of the method, place independence, focusing on thecommon purpose, and raising awareness in researching. In contrast,these aspects the students in the face-to-face problem-based learninggroup were increase in the friendship, focusing on the commonpurpose, and raising awareness in researching.The students in the online problem-based learning groupidentified the problems they faced with as access, difficulties in thedecision process, technological problems whereas the ones in the faceto-face problem-based learning group listed access, holiday times, finalweek, the degree for being closer within the group and sharing theresponsibilities.Item Dijital kültürün etkisiyle okul paydaşlarının teknoloji kullanımında yaşadıkları benzerlikler, farklılıklar ve çatışmalar(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Akmeşe, Ayşe Gül; Keser, Hafize; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışmanın amacı, dijital kültürün etkisiyle farklı okul kültürüne sahip ortaokullarda yaşanan farklılıklara, bu okullardaki öğrenciler, öğretmenler, yöneticiler ve velilerin (paydaşlar) teknoloji kullanımında karşılaştıkları benzerlikler, farklılıklar ve çatışmalara ilişkin görüş ve karşılaşılan çatışmaları çözmeye yönelik önerilerini ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasına göre desenlenen bu çalışmanın örneklemi amaçlı örneklem yöntemlerinden biri olan ölçüt örneklem yöntemine göre belirlenmiştir. İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yer alan genel ortaokul, devlet imam hatip ortaokulu ve özel ortaokul olmak üzere toplam 3 ortaokulda öğrenim gören öğrenciler, görev yapan öğretmenler, yöneticiler ve öğrenci velileri ile görüşmeler yapılmıştır. Gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirilen görüşmelere 72 öğrenci, 29 öğretmen, üç yönetici ve 18 veli olmak üzere toplam 122 kişi katılmıştır. Görüşmeler not tutularak gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, içerik çözümlemesi yöntemiyle çözümlenmiştir. Oluşturulan görüşme metinleri üzerinde veri kümeleri oluşturup açık kodlama yöntemi ile kodlama yapılmıştır. Kodlar arasındaki ortak yönler belirlenerek kategoriler oluşturulmuştur. Sonraki aşamada elde edilen bulgular detaylı bir şekilde yorumlanmıştır. Araştırma, dijital kültürün etkisiyle okul kültürü içerisinde yaşanan farklılıklara ilişkin paydaşların görüşlerinin çoğunun olumlu olduğu ve olumlu farklılıkların yanında olumsuz farklılıkların da olduğu bulunmuştur. Fakat, bir öğretmen öğrenme-öğretme sürecinde teknoloji kullanımı ile ilgili sadece olumsuz görüşler bildirmiştir. Tüm okullardaki paydaşların teknoloji kullanım amaçlarının benzerlik ve farklılık gösterdiği ve teknoloji kullanımında karşılaştıkları çatışma ise öğretmenler ve veliler tarafından öğrencilerin sadece eğlence amaçlı teknoloji kullandıkları ve kullanacaklarının düşünüldüğü araştırmada ulaşılan sonuçlar arasındadır. Bu sonuçlar ışığında, paydaşların teknoloji kullanımında karşılaştıkları çatışmaları çözmeye yönelik teknoloji kullanımı konusunda seminerlerin verilmesi önerilmektedir. The aim of this study is to reveal the differences experienced in secondary schools with different school culture under the influence of digital culture, the similarities, differences and conflicts faced by students, teachers, administrators and parents (stakeholders) in the use of technology and their suggestions for solving the conflicts encountered. The sample of this study, which was designed according to the case study among the qualitative research methods, was determined according to the criterion sampling method, which is one of the purposeful sampling methods. Interviews were held with students studying in a total of 3 secondary schools, namely general secondary school, state imam hatip secondary school and private secondary school located in Karşıyaka district of Izmir, teachers, administrators and parents of students. A total of 122 people, including 72 students, 29 teachers, three administrators, and 18 parents, participated in the interviews conducted on a voluntary basis. The interviews were made by taking notes. The obtained data were analyzed by the method of content analysis. Data sets were created on the interview texts and coded with open coding method. Categories were created by determining the common aspects between the codes. Findings obtained in the next stage were interpreted in detail. The research found that most of the stakeholders' views on the differences in school culture under the influence of digital culture are positive and there are negative differences as well as positive differences. However, one teacher only reported negative opinions about the use of technology in the learning-teaching process. The conflict that all stakeholders in all schools have similar and different in technology use purposes and the conflict they encounter in using technology is among the results of the study, in which teachers and parents think that students use and will only use technology for entertainment purposes. In the light of these results, it is recommended to give seminars on the use of technology to resolve the conflicts that stakeholders encounter in using technology.Item Dijital kültürün etkisiyle okul paydaşlarının teknoloji kullanımında yaşadıkları benzerlikler, farklılıklar ve çatışmalar(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Akmeşe, Ayşe Gül; Keser, Hafize; OtherThe aim of this study is to reveal the differences experienced in secondary schools with different school culture under the influence of digital culture, the similarities, differences and conflicts faced by students, teachers, administrators and parents (stakeholders) in the use of technology and their suggestions for solving the conflicts encountered. The sample of this study, which was designed according to the case study among the qualitative research methods, was determined according to the criterion sampling method, which is one of the purposeful sampling methods. Interviews were held with students studying in a total of 3 secondary schools, namely general secondary school, state imam hatip secondary school and private secondary school located in Karşıyaka district of Izmir, teachers, administrators and parents of students. A total of 122 people, including 72 students, 29 teachers, three administrators, and 18 parents, participated in the interviews conducted on a voluntary basis. The interviews were made by taking notes. The obtained data were analyzed by the method of content analysis. Data sets were created on the interview texts and coded with open coding method. Categories were created by determining the common aspects between the codes. Findings obtained in the next stage were interpreted in detail. The research found that most of the stakeholders' views on the differences in school culture under the influence of digital culture are positive and there are negative differences as well as positive differences. However, one teacher only reported negative opinions about the use of technology in the learning-teaching process. The conflict that all stakeholders in all schools have similar and different in technology use purposes and the conflict they encounter in using technology is among the results of the study, in which teachers and parents think that students use and will only use technology for entertainment purposes. In the light of these results, it is recommended to give seminars on the use of technology to resolve the conflicts that stakeholders encounter in using technology.Item E-öğrenme ortamlarında yansıtıcı düşünme etkinliklerinin öğrencilerin akademik başarısına, sosyal buradalığına ve güdülenmesine etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2014) Karaoğlan Yılmaz, Fatma Gizem; Keser, Hafize; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiItem E-öğrenme yöntemi ile düzenlenen yöneticilik eğitimlerinin kursiyer algılarına dayalı olarak değerlendirilmesi: Bir durum çalışması(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2008) Semerci, Ali; Keser, Hafize; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiThe purpose of this study is to evaluate the perceptions of participantsin regard to the management courses conducted via e-learning method. Elearningprocess evaluated in terms of five aspects: (1) content, (2)interaction, (3) web design and technical support, (4) relevance of the trainingmaterial, (5) strengths and weaknesses of the e-learning.A mixed methods case study design was preferred in this research toimprove the validity and reliability of the findings. First, a survey wasdesigned to show the descriptive characteristics and the perceptions of the elearningtrainees and then one-on-one and focus group interviews wereconducted to explore various aspects of the perceptions of participants andtheir attitudes toward e-learning applications. Observation is also used asanother method to describe the e-learning processes.The participants were the officers who passed the qualificationexamination for promotion from Chief Inspector rank to Superintendent rankand from 3rd class Chief Superintendent rank to 2nd class ChiefSuperintendent rank, in April 2006.Descriptive and qualitative methods were used to analyze the data. Theparticipants? responses from the questionnaire were analyzed quantitativelywith SPSS. One on one interviews and focus group interviews wereevaluated qualitatively.In e-learning questionnaire, first 14 questions were used to collectdemographic information about participants and the next 32 questions wereused to collect the participants? e-learning perceptions. Analysis of the surveydata suggests that middle and high level management course participantshad an overall perception of the course positively with a mean score of 3,40(1) being the least satisfaction and (5) being the most satisfaction. Theparticipants demonstrated the most positive view for web design andtechnical support factor with a mean score of 3, 56 and the least positiveview for interaction factor with a mean score of 3, 13.The result of the qualitative part of the research indicated that there aresome positive perceptions such as place and time flexibility to access elearningcourses, enjoying while learning, get acquainted with modernlearning methods and technologies, able to participate training while they arewith their family and without leaving their social life.The results of the qualitative part of the research indicated that there aresome barriers that negatively affect e-learning perceptions of the participantsregarding equal opportunities for course participants across the country andadministrative issues. Other than such problems, e-learning is perceivedpositively by the course participants.In conclusion, several recommendations were made in regards to thecontent, interaction, portal design & technical support and administrativeissues. Besides, other recommendations for further research are suggestedItem Eğitimde maker hareketi ve okullardaki tasarım – beceri atölyelerinin bir eğitim ortamı olarak değerlendirilmesi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Mısırlı, Efe; Keser, Hafize; OtherThe aim of this study is to investigate the maker movement in education and to evaluate the pilot Design - Skill Labs (DSL), as a learning environment by utilizing the literature on the maker movement in education and the opinions of teachers and school administrators. The dimensions of the evaluation are determined according to Alkan's (1992) framework for determining the effectiveness of a learning environment which consists of professional competence of manpower, physical-architectural features of the facility, equipment (tools, hardware, consumables and technologies) and organization (management, utilization of the space, safety, financing). The study group consisted of 102 teachers and 42 school administrators (principals and vice principals) working in 17 schools, which were selected as the first phase pilot school to establish a Design - Skill Lab at primary education level where DSL activities were held during at least one academic year. Two separate questionnaires developed by the researcher were applied to these stakeholders, as well as semi-structured interviews were conducted with 7 school administrators and 12 teachers. The quantitative data obtained were reported using percentage frequency analysis, and qualitative data using content analysis and descriptive analysis methods. According to the results obtained in line with the research questions, under the professional competencies of the manpower dimension, it is found that teachers and school administrators have adopted the importance and goals of the DSL initiative, however, they currently do not fully possess relevant qualifications to perform effectively in a DSL environment. The provided professional development is not found adequate. Moreover concluded that professional development and incentive mechanisms to perform in DSL's were not established. In terms of architectural and physical features, it has been concluded that the established DSL's are not suitable for working in class sizes of twenty or more. It was concluded that the equipment in the workshops was satisfactory in terms of quality and quantity, however, it was concluded that the equipment could not be utilized sufficiently because the teachers had insufficient training on them. In terms of management and organization, it has been observed that administrators have difficulties in finding and assigning qualified workshop teachers at the school, the use of DSL outside of school hours cannot be performed for various reasons and there is a difficulty in placing DSL sessions in the weekly program. It has been determined that intense academic achievement and central exam pressures decrease the motivation of teachers to use DSL's. It has been determined that school administrators and teachers are anxious about the moral and administrative repercussions they may suffer due to possible accidents and injuries in the DSL's. The maintenance, repair, cleaning expenses of the workshops and the supply of the consumables to be used in the activities were completely left to the school budget, and this situation is financially difficult for the schools. In the light of these results, in order to increase the effectiveness of DSL's as a learning environment and to reach the determined goals, the following recommendations are given: practices that will reduce academic achievement and central examination pressure from teachers and students at all levels should be implemented, dedicated slots for DSL activities in the weekly course Schedule should be opened, more elaborate professional development measures should be implemented for teachers and school administrators.Item Elektronik gelişim dosyasının eğitim amaçlı tasarlanması ve öğretmenlik uygulaması dersinde kullanımının değerlendirilmesi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2006) Kazan Navarro, Zeynep; Keser, Hafize; Eğitim Programı ve Öğretimi BölümüThis study aims to thoroughly introduce a fairly new teaching and assessment method used in Turkey, namely the Digital Portfolio applications for educational purposes, in teaching environments, and also to set an appropriate model of a Digital Portfolio for the senior students of ?Department of Computer and Instructional Technology Education? who are about to start their teaching professions, particularly for their ?Teaching Practice? class. Theoretical basis of the study is formed by referring to literature extracts on Digital (Electronic) Portfolios and Educational Technologies. To participate in this study, a study group of 40 seniors were randomly selected. The study group was asked to work on a model, achieving the aims of the lesson. Students developed their portfolios on the ?Course Management Information System? web site using the Internet and were guided by their instructors. The student products, monitored by the instructors during the application process were evaluated using the Digital Portfolio Evaluation Criteria. Finally, in order to find out students? and instructors? opinions on the implementation and utility of the Digital Portfolio application; SWOT analysis a survey was carried out and interviews with instructors were made for feedback purposes. The reflections of both the students and the instructors on the Digital Portfolio illustrated that the effects of the process and the application on the students are influential in enhancing the learners? learning and it is a considerable innovation in education. Hence, more research could be done on this very special intersection of theory and practice of teaching purposes of Digital Portfolios for the teachers? apprenticeship period.Item Fatih projesi uygulanan ve uygulanmayan okullardaki öğretmenlerin bilgi güvenliği farkındalığının incelenmesi(Ankara : Ankara Üniversitesi : Eğitim Bilimleri Enstitüsü : Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı : Eğitim Teknolojisi Bilim Dalı, 2018) Yayla, Hanife Güliz; Keser, Hafize; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın temel amacı; Türkiye'deki öğretmenlerin bilgi güvenliği farkındalıkları ile birlikte görev yaptıkları okulların FATİH Projesi uygulanma durumlarına göre farkındalık düzeylerinin belirlenmesidir. Bu temel amaç doğrultusunda tarama modelinde tasarlanan araştırma, Türkiye'de Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı FATİH Projesi uygulanan ve uygulanmayan resmi okullarda görevli Türkiye evrenini temsil eden 2024 öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlere yönelik bilgi güvenliği farkındalığı ölçeği ile araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu aracılığıyla toplanan veriler üzerinde betimsel istatistiklerin yanı sıra karşılaştırması yapılan gruplar arasında gözlenen farkların istatistiksel olarak manidar olup olmadıklarına bakılmıştır. Bu doğrultuda iki ilişkisiz örneklem arasındaki farkın manidar olup olmadığı bağımsız örneklem t testi analizi ile grup sayısının ikiden fazla olması durumunda ise tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile çözümleme yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, öğretmenlerin bilgi güvenliği farkındalıklarının çalıştıkları okulların FATİH Projesi uygulanma durumlarına göre farklılık gösterdiğini ve uygulanan okullarda görevli öğretmenlerin diğerlerine göre bilgi güvenliği farkındalıklarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Diğer taraftan öğretmenlerin bilgi güvenliği farkındalıklarının, öğretmenlerin cinsiyetlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği, erkeklerin bilgi güvenliği farkındalıklarının kadınlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin yaşlarına göre bilgi güvenliği farkındalıkları incelendiğinde ise yaş arttıkça bilgi güvenliği farkındalığında düşüşün olduğu görülmüştür. Branşlarına göre değerlendirildiğinde ise Bilişim Teknolojisi öğretmenlerinin diğerlerinden çok daha yüksek bilgi güvenliği farkındalığına sahip oldukları belirlenmiştir. Öğretmenlerin görev yaptıkları okul türlerine göre yapılan değerlendirmede ise özellikle ortaokullarda görevli öğretmenlerin diğerlerine göre daha yüksek bilgi güvenliği farkındalığına sahip oldukları görülmektedir. Öğretmenleri daha önce bilgi güvenliği kapsamında eğitim almalarına göre farkındalıkları değerlendirildiğinde ise daha önce eğitim alan öğretmenlerin görev yaptıkları okulları FATİH Projesi uygulanan okul olsa da olmasa da diğerlerine göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Tüm bu sonuçlar doğrultusunda bilgi güvenliği ve bunun sağlanmasına yönelik başta öğretmenler olmak üzere, kurumdaki tüm paydaşlara yönelik kapsamlı eğitimler verilmesi gerektiği şeklinde öneride bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Bilgi güvenliği, Farkındalık, FATİH Projesi, Öğretmen, Bilinçli ve güvenli internet kullanımı eğitimleri. The main purpose of this study is to identify teachers' awareness in information security and teachers' awareness levels based on whether FATIH Project is implemented in their school or not. In this regard, the study designed as a survey model and the scale is implemented with the participation of 2024 teachers who assigned to the state schools of the Ministry of National Education in Turkey in which whether FATIH Project is implemented or not. As well as conducting descriptive statistics on the collected data via the information security awareness scale for teachers, and personal information form created by the researcher; also differences observed between the groups to be compared are examined in terms of being statistically significant. Accordingly, significant differences between two unrelated samples is identified with the unpaired t test. In case that the number of the groups is more than two, one-way analysis of variance (ANOVA) has been used. It has been seen that teachers' awareness in information security varies according to the fact that teacher works in a FATIH Project implemented school, and also these teachers have a higher level of information security awareness compared to the other teachers who work in a school where FATİH Project is not implemented. Besides, it has also been found out that teachers' awareness in information security differs significantly depending on the gender of the teachers and it has been obviously seen that male teachers have a higher level of information security awareness. When teachers' information security awareness level is examined based on their ages, it has been indicated that there is a decrease in the level of information security awareness as the age is in advance. When it is assessed based on branches of teachers, it has been identified that teachers of Information Technology have a much higher awareness in information security compared to other branches of teachers. The assessment based on the school type where teachers are assigned has shown that the teachers working in secondary schools have a higher level of awareness in information security compared to the teachers who work in other schools. When teachers are assessed based on their previous trainings on the information security, it has been shown that teachers who had previous trainings have higher levels of awareness, regardless that FATIH Project is implemented in their schools or not. In accordance with these findings, it is suggested that comprehensive trainings should be provided to all stakeholders, especially teachers in the educational institutions in order to enable information security. Keywords: Information security, Awareness, FATİH Project, Teachers, Conscious and safe internet use trainings.Item Fen Bilimleri dersinde artırılmış gerçeklik uygulamalarının öğrencilerin başarısına, motivasyonuna, problem çözme becerilerine yönelik algısına ve tutumlarına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2016) Yıldırım, Serkan; Keser, Hafize; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiBu araştırmanın amacı, Fen Bilimleri dersinde artırılmış gerçeklik uygulamalarının öğrencilerin akademik başarısına, motivasyonuna, problem çözme becerilerine yönelik algısına ve tutumlarına etkisini belirlemektir. Bu amaca dayalı olarak 6. Sınıf Fen Bilimleri dersi, Maddenin Tanecikli Yapısı Ünitesinde kullanılmak üzere ABCArTablet ve ABCArPC isimli iki adet artırılmış gerçeklik uygulaması geliştirilmiştir. Araştırma deneme modelinde desenlenmiştir. Uygulamanın çalışma grubu, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Ankara ili, Özel ABC Okulları 6. sınıfta eğitim görmekte olan toplam 50 (deney-1 grubu:18, deney-2 grubu:15, kontrol grubu:17) öğrenciden oluşmuştur. Araştırmada, bilgisayar tabanlı artırılmış gerçeklik uygulamasının kullanıldığı deney-1 grubu ve tablet tabanlı artırılmış gerçeklik uygulamasının kullanıldığı deney-2 grubu, artırılmış gerçeklik öğrenme materyalleri ile dersi işlerken, kontrol grubu ise normal basılı ders materyalleri ile ders işlemişlerdir. Araştırma kapsamında, "Maddenin Tanecikli Yapısı Başarı Testi", "Artırılmış Gerçeklik Uygulamaları Tutum Ölçeği", "Ortaokul Öğrencileri için Problem Çözme Becerilerine Yönelik Algı Ölçeği" ve "Fen Öğrenmeye Yönelik Motivasyon Ölçeği" kullanılmıştır. Ayrıca uygulama sonunda öğrenci ve öğretmen görüşleri, yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde Kruskal-Wallis, Mann Whitney U ve Wilcoxon İşaretli Sıralar testleri, betimsel istatistik ve betimsel analiz teknikleri kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin algı, tutum, başarı testlerinden aldıkları sontest puanları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı, motivasyon sontest puanları arasında deney-1 grubu lehine anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, her grubun kendi içinde öntest-sontest puanları incelendiğinde, başarı testi için deney-1, deney2 ve kontrol grupları, algı ölçeği için deney-1 grubu ve tutum ölçeği için deney-1 grubu lehine anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Uygulama sonrası öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucunda öğrenciler, artırılmış gerçeklik uygulamalarının derse ilgilerini artırdığını ve dersi daha eğlenceli hale getirdiğini, artırılmış gerçeklik uygulamalarını diğer derslerde de kullanmak istedikleri ifade etmişlerdir. Ders öğretmeni ise, artırılmış gerçeklik materyallerinin, öğretimi çeşitlendirmesi ve merak uyandırması nedeniyle öğrencilerin derse karşı ilgilerini arttırdığını, konuyu somutlaştırarak öğrencilerin konuları daha kolay anlaşılmasına yardımcı olduğunu vurgulamış, artırılmış gerçeklik teknolojileri ile müfredata uygun olarak hazırlanacak üç boyutlu içeriklerin, öğrencilerin öğrenmekte zorlandığı konuların öğrenilmesine yardımcı olacağını ifade etmiştir. Anahtar Kelimeler: Artırılmış gerçeklik, fen bilimleri öğretimi, motivasyon, algı, tutum,başarıItem Information and communication technologies coordinator teacher trainers' evaluations of computer working environments in terms of ergonomics(2009) Keser, Hafize; Fen FakültesiThe aim of this research is to determine information and communication technologies coordinator teacher trainers' (ICT-CTTs') evaluations of the organization of computer working environments in terms of ergonomics. ICT-CTTs have responsibility for training, guiding and counseling of ICT coordinator teachers, other teachers and students, moreover, planning, managing and evaluating information technologies classes and courses on ICT. ICT-CTTs evaluate their computer working environments considering the following 9 sub-dimensions: "selection and organization of computer desk", "selection of chair", "display and screen equipment", "keyboard and mouse", "organization of working environment", "lighting", "noise", "temperature, humidity and ventilation" and "training and information". © 2009.Item Information and communication technologies coordinator teachers' evaluations of computer working environments in terms of ergonomics(2009) Keser, Hafize; Fen FakültesiThe aim of this research is to determine information and communication technologies coordinator teachers' (ICT-CTs') evaluations of the organisation of computer working environments in terms of ergonomics. ICT-CTs have responsibility for training, guiding and counselling of teachers and students, moreover, planning, managing and evaluating information technologies classes and courses on ICT. ICT-CTs evaluate their computer working environments considering the following 9 sub-dimensions: "selection and organisation of computer desk", "selection of chair", "display and screen equipment", "keyboard and mouse", "organisation of working environment", "lighting", "noise", "temperature, humidity and ventilation" and "training and information". © 2009.Item Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilkokullarında bilgi ve iletişim teknolojilerinin öğrenme-öğretme sürecine entegrasyonu(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2015) Leyla, Güneş; Keser, HafizeBu araştırma, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde BİT entegrasyonu açısından okullardaki mevcut durumu değerlendirmek ve öğrenme sonuçlarına etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırma betimsel ve deneysel araştırma modelleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın betimsel bölümü ; genel alanyazın tarama modelinde yürütülmüş olup, veriler anket yoluyla toplanmıştır. KKTC’de bulunan toplam 110 ilkokulun 68 tanesi çalışma grubunda yer almıştır. Bu okulların ilçelere göre dağılımı ise; Güzelyurt ( 13 ilkokul ), Lefkoşa ( 21 ilkokul ), Girne ( 13 ilkokul ) ,Magosa ( 15 ilkokul ) ve İskele ( 6 ilkokul ) şeklindedir. Bigi ve İletişim Teknolojileri Anket Formu bu ilçelerde görevli olan 432 ilkokul öğretmeni ve 120 okul yöneticisine uygulanmış olup toplam 552 anket değerlendirmeye alınmıştır. Anket yoluyla toplanan veriler SPSS programında ; frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve t testi teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir.Manidarlık düzeyi < .05 olarak belirlenmiştir. Araştırmanındeneysel boyutunda ise (Sosyal Bigiler dersi 5. Sınıf “Kültür Mirasımız” ünitesi) Fikri Karayel İlkokulu’nun beşinci sınıflarında öğrenim gören toplam 34 öğrenci yer almaktadır. Ayrıca, araştırmanın uygulama boyutu tamamlandıktan sonra 34 öğrenci velisine de açık uçlu sorulardan oluşan bir bir anket uygulanmıştır. Araştırma bulguları araştırmanın alt amaçları doğrultusunda ele alınarak, tablolar halinde açıklanmış ve alan yazın bulgularıyla ilişkilendirilerek yorumlanmıştır.Araştırmada anket yoluyla elde edilen verilere göre çalışma grubunun %51.3’ünün bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili hizmet öncesi veya hizmet içi herhangi bir eğitim almadıkları tespit edilmiştir. Araştırma bulgularına göre yönetici ve öğretmenlerin BİT’e yönelik tutumlarında anlamlı bir farklılık gözlenmiş [_(___) = 4.69, _ < 0.05)] olup okul yöneticilerinin BİT’e yönelik tutumlarının( X=4.15), öğretmenlerin tutumlarından (X=3.92) daha olumlu olduğu saptanmıştır. Bu bulgu ile okul yöneticileri ve öğretmenlerin BİT’e yönelik tutumları arasında anlamlı bir farkın olduğu şeklinde yorumlanabilir. Abstract This research has been undertaken in the Turkish Republic of Northern Cyprus in order to evaluate the existing conditions in schools and find out its impact on learning results with regards to the integration of information and communication technologies.The research was done by using descriptive and experimental models. The descriptive part of the research was carried out by scanning the literatüre reviews and the datum was collected by surveys. 68 out of 110 primary schools took part in this study.The distribution of these schools according to their districts are as follows;13 schools from Güzelyurt; 21 from Lefkoşa; 13 from Girne; 15 from Mağusa and 6 primary schools from İskele. 552 people in total were evaluated by the information and communication technologies questionnaires which were filled in by 432 teachers and 120 administrators. The datum collected by surveys were analysed in SPSS programme by using frequency percentage, arithmetic avarage and t-test. The significance level was determined as <.05. The unit called “Our Cultural Inheritance” in the social science books was used in the experimental dimension of the research. 34 students studying in the 5th grade at Fikri Karayel Elementary School took part in the research. Furthermore , when the practical side of the research was completed, a survey containing open ended questions was given to 34 parents. The findings of the research was taken into consideration with the view of the sub aims and was explained by using tables and interpreted by using the literatüre review. Results showed that 51.3 percent of the people who answered the survey had not had any previous or in service training regarding information and communication technologies. According to the research findings, the attitudes of administrators and teachers towards information and communication technologies had significant differences. It was found out that the attitude of administrators towards information and communication skills was more positive than the attitudes of the teachers.Thus, it can be interpreted that there is a significant difference among the attitudes of teachers and administrators towards information and communication technologies.