Browsing by Author "EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)"
Now showing 1 - 9 of 9
Results Per Page
Sort Options
Item ANGLİKAN KİLİSESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE ÖZELLİKLERİ(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI) ÇATALBAŞ, Resul (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)Avrupa tarihinde 16.yy Reform yüzyılı olarak adlandırılır. Reform konsepti Avrupa\'nın büyük bir kısmının Katolik Kilisesi\'nden ayrılması anlamına gelir.Aynı zamanda bu Avrupa\'nın, Papanın hakimiyetinden kurtulmasına ve Protestanlığın kurulmasına yol açan dinsel bir harekettir. Birçok kaynakta, Anglikan kilisesi\'nin bu yüzyıldaki reform hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış olduğu açıklanmaktadır. Fakat İngiltere\'de, reform bundan çok önceleri ortaya çıkmıştır.Hatta İngiltere’deki reform fikirleri, Avrupa\'daki reform hareketlerinin öncüsü olmuştur. İngiltere\'de John Wycliffe Reformun ilk temsilcisi olmuştur. Ondan sonra 16. yüzyılda Kraliçe Elizabeth\'in ciddi gayretlerinin bir neticesi olarak Anglikan Kilisesi Katolik Kilisesi\'nden tamamiyle ayrılmıştır. Bu yüzyıldan sonra Anglikan Kilisesi, benzerine az rastlanır ulusal bir kilise konumuna gelmiştir.\"Ortak Dua Kitabı\" hazırlanarak Tanrı tarafından seçilmiş bir millet ve kilise oluşturma gayreti içerisine girilmiştir. Birçok ülkede olduğu gibi İngiltere\'de de reform kolay olmamıştır. Anglikan Kilisesi tarihinde bir çok zorlu dönem geçirilmiştir. Anglikan Kilisesi oluşumdan sonra misyoner kuruluşlar ve sömürgecilik faaliyetleri sonucunda dünyaya yayılmıştır. Anglikan Kilisesi inanç ve dua öğretilerini yeniden oluşturarak 39 maddeden oluşan \"Din Kanununu\" kabul etmiştir.Item Ankara'daki protestan misyonerliği(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı) ZENGÜL, Erdem (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)Misyonerlik bir taraftan, amaç ve metodolojisi dier taraftan siyasal balantıları incelendiinde, din ve inanç özgürlüü balamında masum bir dini tebli etme dıında, farklı amaçları olan bir faaliyet olarak karımıza çıkmaktadır. Bu meyanda, tezde misyonerlik kavramının dayanakları, tarihten özellikle günümüze Protestan misyonerlik faaliyetlerinin nasıl bir seyir izledii hakkında kısa kısa bilgilere deinilmitir. Son olarak ise Türkiye'de birçok kuruluları ile faaliyetlerine devam eden misyonerlerin çalımalarını özellikle büyük illerden yönlendirdii, bu kapsamda bu illerden Ankara ili ile ilgili olarak tez içerisinde bilgilere yer verilmitir.Abstract Missionary appears as an activity which has different aims other than trying to propagating an innocent religion, when we research the methods ,targets and political connections. In this context, the basics of the term ?Missionary?, and the chronology of Protestan missionary activities were researched and explained briefly. Finally,the Protestan missionaries with many organisations in Turkey were studied and it was found out that they generally focus on big cities.Therefore,Ankara was chosen as a sample city and the missionary activities in that city were briefed in our dissertation.Item BUDİZM’DE MANASTIR HAYATI(FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ( DİNLER TARİHİ) ANABİLİM DALI) TURAN, Emine Zehra (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)Item Dini ziyaret yerleri açısından Ankara(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Dinler Tarihi Bilim Dalı) AKINCI, Şerife (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)Çalışmamız ?Dini Ziyaret Yerleri Açısından Ankara? başlığı altında Ankara'daki bazı türbeler ve buralarda yapılan faaliyetler hakkında bilgiler içermektedir. Tezimiz giriş bölümüyle birlikte üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmamızda açıklık getirmeyi hedeflediğimiz konuları ve hangi nedenlerle bu konuları seçtiğimizi açıkladık. Ayrıca çalışmamızda kullandığımız yöntem ve metotlara değindik. Birinci bölümde; kutsal anlayışı ve bu anlayışın mekanlara tezahür edip açığa çıkması sonucu ortaya çıkan ziyaret fenomenini ele almaya çalıştık. Ayrıca İslam dini ve diğer dünlerdeki kutsal mekan anlayışı ve kutsallık atfedilen bu mekanları ziyaret etme konusuna değindik. Konumuzu Ankara iliyle sınırlandırdığımız için Ankara ilinin tarihi ve coğrafi konumundan da bahsettik. İkinci bölümde ise araştırmamız için Ankara'da dini açıdan ziyaret edilen mekanlardan Hacı Bayram, Cenabi Ahmed Paşa, Karaca Bey Cami ve türbelerini ve Seyyid Hüseyin Gazi türbesi, Karyağdı Hatun türbesi ve Abdulhakim Arvasi türbesini seçtik. İlk olarak bu türbelere adlarını veren şahsiyetlerin hayatlarını anlattık. Cami ve türbelerin sanatsal ve mimari yapılarını, yapısal olarak geçirdikleri süreçleri yansıttık. Son olarak da her birinde geçmişten günümüze sürdürülen faaliyetleri açıkladık. Tezimizin sonunda ekler kısmına gözlemlediğimiz türbelerin fotoğraflarını koyduk.AbstractOur study, under the title of ?Ankara from the Aspect of Religious Visit Places? involves information on some tombs in Ankara and some activities performed in these tombs. Our thesis includes three sections together with the Introduction part. In Introduction part, we have explained the subjects we aimed to enlighten in our research and why we have preferred these topics. And also we mentioned the process and methods we used in our study. In the 1st section we tried to discuss the holy perception and the visit phenomenon occurred as a result of the effect of this phenomenon to places. We also dialed with the holy place perception in Islam and other religions and the matter of visiting those places which are addressed as holy. Since we have limited our topic with the province Ankara, we mentioned about the historical and geographical situation of this province. As for the 2nd section, we have chosen Haci Bayram, Cenabi Ahmed Paşa, Karaca Bey Mosque and tombs, Seyyid Hüseyin Gazi tomb, Karyağdı Hatun tomb and Abdulhakim Arvasi tomb for our research which are the most significant places visited for religious reasons in Ankara. At first hand, we have told the life stories of the persons who gave these tombs their names and reflected artistic and architectural structures of these mosques and tombs and the processes they had structurally. Finally, we have explained the activities maintained in each of them from past to present. At the end of our thesis, in the additions part, we put the photos of tombs that we have observed.Item ERMENİLER ARASINDA PROTESTANLIĞIN YAYILIŞI VE PROTESTAN ERMENİLER (TÜRKİYE ÖRNEĞİ)(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI) EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı); KÜÇÜK, Mehmet Alparslan (Yazar)Bu çalışma, Protestanlığın Anadolu'daki Ermeniler arasında tarihî süreç içerisinde nasıl oluştuğunu ve yayılışında misyonerlik faaliyetlerinin yerini, Türkiye'deki Protestan Ermenilerin temel inançlarını, ayinlerini, ibadet ve dinî uygulamalarını ele almaktadır. 'Ermeniler Arasında Protestanlığın Yayılışı ve Protestan Ermeniler (Türkiye Örneği)' adlı Tezimiz Giriş, iki Bölüm ve Sonuç'tan oluşmaktadır. Tezimizin Giriş kısmında çalışmanın amacı ve metodunun yanısıra Ermeni Kilisesi ve Ermeniler hakkında genel bilgiler verilmiştir. Tezimizin Birinci Bölümü'nde Reform hareketi ve Protestanlık hakkında genel bilgiler verilmiştir. Protestanlığın Anadolu'daki Ermeniler arasında oluşum sebepleri de belirtilerek nasıl yayıldığı ve bu yayılış sürecinde misyonerlik faaliyetlerinin nasıl uygulandığı ele alınmıştır. Bununla birlikte bu bölümde misyonerlik faaliyetleri neticesinde Protestanlaşan Ermenilere karşı Ermeni Kilisesinin tutumu ve bu tutum karşısında İngiltere ve Amerika'nın Osmanlı Devleti'ne karşı baskısı da işlenmiştir. Ayrıca Protestanlığı kendisine din olarak seçen Ermenilerin 'Millet' olarak kabulü anlatılmıştır. İkinci Bölüm'de ise günümüz Türkiyesindeki Protestan Ermeni Kiliseleri'nin genel ve idari yapıları anlatılmıştır. Bu bölümde ayrıca Protestan Ermenilerin temel inançları, haftalık ve yıllık ibadet uygulamaları, ayinleri ve diğer dinî uygulamaları da konu edilmiştir. Tezimizin Sonuç Bölümü'nde de çalışma hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır.Item HIRİSTİYANLIK’TA BİR MİSYON YÖNTEMİ OLARAK İNKÜLTÜRASYON(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİNLER TARİHİ) ANABİLİM DALI) DEMİRKAPI, Döne (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)İnkültürasyon terim olarak Hıristiyan misyonerliginde İncil'in belirli toplumlara adapte edilmesi faaliyetlerini tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Köken itibariyle daha eskilere dayanmakla birlikte Papa II. John Paul tarafından popüler hale getirilmistir. II. Vatikan Konsili'ne göre, Evanjelizasyon, bir kültürel uyumlasma süreci, kültürlerin birlesmesi süreci, Kilise ile farklı toplumların inançları arasında bir karsılıklı kültürel alıs-veris süreci olarak eskiden oldugu gibi günümüzde de varlıgını sürdürmektedir. Kilise, varoldugundan itibaren bu yöntem ile İsa'nın mesajını farklı kültürlere sahip insanlara uslastırabilmistir. Böylece her toplum, kendi kültürel unsurlarına baglı kalmak suretiyle İsa'nın mesajına sahip olabilmis ve bu mesajı baskalarına anlatabilmistir. Özellikle günümüzde inkültürasyon ile saglanan diyalog ve iletisim imkanlarının kullanılmasına ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, bir misyon yöntemi olarak inkültürasyonun, Müslüman toplumlarda ve Türkiye'deki uygulamalarının kültürel ve dini bozulmalara da yol açtıgı gözlenmektedir. Çalısmamızda İnkültürasyon birçok yönüyle ele alınmıstır.Item TÜRKİYE’DEKİ ORTODOKS MİSYONERLİĞİ(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI (DİNLER TARİHİ)) MOLLAHÜSEYİNOĞLU, Beyhan (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)Sözlükte, görevli, yetkili kisi anlamına gelen misyonerlik, çok genis anlamı olan bir kavramdır. Misyonerlik Hıristiyanlara ait bir kavran olsa da tüm insanlıgı ilgilendirmektedir. Çünkü Hıristiyan misyonerligi tüm milletleri hedeflemektedir. Hıristiyanların kendi algılamalarına göre misyonerlik din özgürlügü çerçevesi içerisinde ele alınan bir kavramdır. Tarih içerisinde birçok degisiklige ugrayarak günümüze gelen misyonerligin ilk muhatapları Yadudilerken; çarmıh hadisesi sonrası tüm milletler olmustur. Misyonerlik zaman içerisinde mahiyet degistirerek siyasetin ve emperyalizmin emrine girmistir. Türkiye’de Osmanlı Devletinden bu yana birçok Hıristiyan cemaat ve topluluk misyonerlik yapmaktadır. Misyonerler, basta egitim olmak üzere, saglık, dogal afetler gibi birçok alanı kullanarak faaliyetlerini sürdürmektedirler. Tezimizin konusunu teskil eden Ortodoks misyonerligi ise Fener Patrikhanesi eliyle yürütülmektedir. Patrikhane ekümenikligini kabul ettirerek Vatikan statüsüne gelmeye çalısmaktadır. Yunanistan ile isbirligi yaparak Karadeniz bölgesinde Pontus’u canlandırma çalısmalarına destek olmaktadır. Bazı Ortodoks Kiliselerin sifa dagıttıgını yayarak halkın buraları bir umut kapısı olarak görmelerini saglamakta; buralarda insanlara Ortodoks kültürü asılayarak misyonerlik faaliyeti yapmaktadırlar.Item Yeni yaklaşımlar açısından Hıristiyan ve İslam temel kaynaklarında Hz. İsaZUURİDİNOV, Oskonbay (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)ÖZET Zuuridinov, Öskönbay, “Yeni yaklaşımlar açısından Hıristiyan ve İslam temel kaynaklarında Hz. İsa”, Yüksek Lisans Tezi, Danışman: Prof. Dr. Ahmet Hikmet EROĞLU, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, V+146 s. Bu çalışmayla Hıristiyan ve İslam dinlerinin temel kaynağı sayılan Kutsal Kitap ve Kur’an-ı Kerim merkezli Hz. İsa konusu incelenmeye çalışılmıştır. Bunun için Hıristiyan kutsal kitabındaki Hz. İsa imajı oluşturulmuş ve aynı şekilde Kur’an-ı Kerim’de söz edilen Hz. İsa ile ilgili ayetlerden faydalanmak suretiyle İslam’a göre Hz. İsa figürünü çıkarılmıştır. Konuya girmeden önce Önsöz kısmında araştırma konusunun önemine değinilmiş ve Giriş kısmında konunun nasıl yazıldığı anlatılmıştır. Birinci bölümde, Hıristiyanlığın kutsal metinlerini oluşturan Kutsal Kitap üzerinden gidilerek Hz. İsa tanımı yapılmış ve bununla beraber Hz. İsa’yı taşıyan metinler de incelenmiştir. Böyle yapılmasının sebebi Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiy sayılmasıyla ilişkilendirilmiştir. İkinci bölüm, İslam temel kaynağı Kur’an-ı Kerim’de geçen Hz. İsa’ya ilişkin ayetlerden konusuna göre alıntı yapılarak sıralandırılmıştır. Hıristiyan kutsal metinlerinde Hz. İsa’nın incelenmesi gibi burada da aynı yöntem üzerinden incelenmiş, fakat Kur’an-ı Kerim’in sunduğu bilgiler Hıristiyan kutsal metinlerindeki anlatımlara karşılık gözüyle bakılmıştır. Üçüncü bölümde Hz. İsa ile ilgili yeni yaklaşımları oluştururken, Hıristiyan geleneğinden bağımsız şekilde yürütülen incelemeler, araştırmalar bir araya getirilmiştir. Kutsal metin incelemeleri her zaman Hz. İsa ile beraber ele alındığından son bölümde de benzeri tekrarlanılmıştır. Kutsal metinlerle bağlantısı bulunmayan yaklaşımlar konunun dışında sayılmıştır. Sonuçta araştırmalardan ortaya çıkan neticeler yer almış ve konuyla ilgili mukayeseli bir değerlendirme yapılmıştır. SUMMARY Zuuridinov, Öskönbay, ' Jesus: New approaches from the perspectives of the main sources of Christianity and Islam' Master's thesis, Supervisor: Prof. Dr. Ahmet Hikmet EROĞLU, Ankara University Faculty of Divinity, V+146 p. With this study, it is examined Jesus’ status in the Bible and the Qu’rân that are the main sources of the Christianity and Islam. It is created the image of Jesus according to Gospels and in the same way it is portrayed the figure of Jesus through the use of the verses in the Qu’rân. Before examining the topic, it is stressed the importance of the topic at the foreword chapter and it is explained how was written the topic at the introduction chapter. In the first chapter, Jesus was defined through studying verses , regarding Jesus in the sacred texts of Christianity. The reason for such analysis associated with the adoption of Christianity as the revelation of Jesus himself. The second chapter, the verses about Jesus in the Qur'an, the basic source of Islam, are enumerated according to the subject. Like the examination of the Christian sacred texts were examined via the same method used here. But the information provided by the Qur'an was regarded as polemical narratives against the Christian sacred texts. In the third chapter, it is compiled creating new approaches, investigations about Jesus carried out independently of the Christian tradition. As Jesus was always dealt with the Holy text, the similar method was repeated at the last chapter. Unrelated approaches to the sacred texts were not taken into the consideration. In the conclusion chapter, results and a comparative evaluation was made on the subject.Item Untitled(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı Dinler Tarihi Bilim Dalı) BAŞELMA, Öznur (Yazar); EROĞLU, Ahmet Hikmet (Tez Danışmanı)Hz. Muhammed, yaşadığı dönem ve coğrafya itibariyle pek çok farklı kültürle ve farklı din mensubu kimselerle birlikte yaşamıştır. Arap yarımadası o dönemde farklı kültürlere ev sahipliği yapmıştır. İslam’ın geldiği 7.yüzyılın başlarında yarımadada, çoğunluğu putperest Araplardan oluşan, Yahudi, Hıristiyan, Hanif, Sabii ve Mecusilerin de var olduğu bir toplum bulunmaktadır. Hz. Muhammed, yaşadığı coğrafyada, siyasi birliği olmayan bu toplumda birlikte uyumlu yaşamayı sağlayacak bir düzen kurmak için çeşitli adımlar atmıştır. Aynı zamanda bu topluluklarla birlikte yaşamanın gereği olarak çeşitli sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi ve dini münasebetlerde bulunmuştur. İslam’ın ilk muhatapları olan müşriklerle münasebetleri çoğunlukla müslümanların, müşriklerin baskısından kurtulma ve din hürriyeti kazanma çabalarından müteşekkildir. Ehl-i Kitap adı verilen Yahudi ve Hristiyanlarla ise daha ziyade Medine döneminde karşılaşan Hz. Muhammed, bazı zamanlar onlardan gelen bir takım olumsuzluklar yaşamakla birlikte çeşitli anlaşmalar yapmak suretiyle münasebetlerini sürdürmüştür. Hz. Muhammed‟in farklı din mensuplarıyla münasebetlerinde temel referansı, Kur‟an‟ın ortaya koyduğu prensipler olmuştur. Kur‟an-ı Kerim‟in bu konudaki temel yaklaşımı ise, Hz. Muhammed‟in güzel öğütle onları davet etmesi, onlara yumuşak, uyarıcı, müjdeleyici ve affedici yaklaşması ve onlar barışa yanaştığı takdirde müslümanların da onlara barışla mukabele etmesi şeklindedir.AbstractProphet Mohammad lived together with many other members of different cultures and religion. Arab Peninsula hosted different cultures in that period. There was a society including Jews, Christians, God seekers, Magians and mostly pagan Arabs on the peninsula in the early 7th. century. Prophet Mohammad took steps to provide a system in which people lived in harmony on that geographical land that didn't have political unity. At the same time, he had social, cultural, economical, political and religious relations with these societies as a necessity of living together. Muslim's relations with polytheists mainly based on their struggle for their freedom of belief and getting free from pressure of polytheists. Meeting with the people of book (Christians and Jews) especially in Madina (Yasrib), Mohammad continued relations by numerous aggreements despite some negations. The main reference of prophet Mohammad's relation with people who belonged to other religions is the principles that the Qoran offers. The main approach of the Holy Qoran is Mohammad's invitation by good advice his kind, warning, good news announcing and forgiving approach and if they incline to peace, muslims retaliate in peace.