Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
Repository logo
  • Communities & Collections
  • All of DSpace
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "ER, Nurhan (Tez Danışmanı)"

Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Depresyon ve alzheimer tanılı gruplar ile normal örneklemde kişisel ve toplumsal olaylara ilişkin otobiyografik bellek özelliklerinin değerlendirilmesi
    (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji Anabilim Dalı) ER, Nurhan (Tez Danışmanı); UÇAR, Fatma (Yazar)
    Bu çalışmanın genel amacı kişisel ve toplumsal olaylara ilişkinotobiyografik bellek özelliklerini farklı örneklemlerde incelemektir. Bu amaçlaAlzheimer hastalarından (n = 60), depresyonda hastalarından (n = 32) vedemografik özellikler açısından benzeyen karşılaştırma grubundan (n = 45) veritoplanmıştır. Veri toplama işlemi sırasında öncelikle katılımcılardan kendileriniçok etkilemiş olan bir olay aktarmaları istenmiştir. Veri toplama işlemi Er veUçar (2004) tarafından geliştirilen Otobiyografik Bellek Ölçeği'nin Flaş Anılar altboyutu ile Er (2004) tarafından geliştirilen Bellek Özellikleri Ölçeği kullanılarakyapılmıştır. Katılımcılarla birebir görüşülmüştür. Katılımcılara öncelikle kişiselyaşamları için önemli olan bir otobiyografik anılarını, daha sonra da birtoplumsal olaya ilişkin otobiyografik bir anılarını aktarmaları istenmiştir.Verilerin değerlendirilmesi sırasında, katılımcıların aktardıkları; akıcılık,spontan ilerleme düzeyi, ayrıntılandırma düzeyi ve kendini anının merkezinekoyabilme düzeyi olmak üzere dört boyutta puanlanmıştır. Katılımcının hemanlattıklarından hem de ölçeklere verdiği yanıtlardan hareketle yapılan bu geneldeğerlendirmenin ardından, ölçek maddelerine verdiği yanıtlar puanlanmıştır.Katılımcılar ayrıca bütün boyutlarda ?zihin bulanıklığı? açısındandeğerlendirilmişlerdir. Elde edilen sonuçlar, Alzheimer hastalarının zihinbulanıklığı dışındaki bütün boyutlarda diğer iki gruptan daha düşük puanaldıklarını göstermektedir. Elde edilen bir başka sonuç da her grupta ve bütünboyutlarda kişisel olaya ilişkin otobiyografik anının toplumsal olaya ilişkinotobiyografik anıdan daha iyi hatırlandığı şeklindedir. Ayrıca sonuçlarAlzheimer hastalarının genelde unutkanlıkla karakterize olan hastalıklarındakiunutma faktörünün sadece unutma şeklinde değil, bir çeşit zihin bulanıklığışeklinde seyrettikten sonra gerçekleşen bir unutkanlık olduğuna işaretetmektedir. Alzheimer hastalarının unutkanlıkları ile ilgili farkındalık sahibiolmadıkları da elde edilen bir başka sonuçtur. Depresyonda bulunan insanlarında anılarını karşılaştırma grubunda bulunanlar kadar iyi hatırlamadıkları eldeedilen bir diğer sonuçtur. Özetle sonuçlar, özellikle Alzheimer hastalarınınunutkanlıklarının faklı karakteristik özelliklere sahip olabileceğine ve bütüngruplarda toplumsal olaya ilişkin otobiyografik anıların daha az hatırlandığınaişaret etmektedir. Genel olarak bulguların literatür bilgileri ile tutarlı olduğugörülmektedir.Abstract The main purpose of this study is examining autobiographical memorycharacteristics related to personal and social events with different samples. Inorder to fulfill this purpose the data have gathered form patients suffering fromAlzheimer (n=60), Depression (n=32) and from comparison group (n=45) whichresembles others according to demographical characteristics. In the course ofgathering data, participants were requested to tell an event which has hadeffects on them. Process of gathering data was done by using Er and Uçar?s(2004) Flash Memories subscale of Autobiographical Memory Scale and Er?s(2004) Memory Characteristics Scale. One by one interview held with theparticipants. Participants were requested to tell an autobiographical eventwhich has importance for their personal life and then an autobiographicalevent which is related to social event. In the course of evaluating the data, whatparticipants told was graded according to four dimensions which are fluidity,spontaneous progress level, detailing level and putting oneself into the centerof memory. After the general evaluation which was done according toparticipants? narrations and responds to scales, their responds to scale itemswere graded. Besides that participants were evaluated in all dimensionsaccording to confabulation. Findings show that Alzheimer patients got fewergrades than other groups according to all dimensions except confabulation.Another finding shows that personal autobiographical memories areremembered better than autobiographical memories which are related to socialevents. Besides, findings indicate that forgetting factor which characterizesAlzheimer with forgetfulness do not occurs as only forgetting, instead occursafter a kind of confabulation progress. Another finding indicates that Alzheimerpatients do not have any awareness regarding their forgetfulness. Patientssuffering depression cannot remember their memories as good as comparisongroup. As a conclusion, findings indicate that forgetfulness of Alzheimerpatients could have different characteristics and autobiographical memoriesrelated to social events remembered fewer than personal event relatedautobiographical memories
  • No Thumbnail Available
    Item
    Kalıpyargısal cinsiyet ifadelerinin bellek yanılsaması üzerinde etkisi
    (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji (Sosyal Psikoloji) Anabilim Dalı) OK, Ahmet Çağlar (Yazar); ER, Nurhan (Tez Danışmanı)
    Bu çalışmanın amacı cinsiyet kalıpyargısal ifadelerinin bellek yanılsamasına yol açıp açmadığı ve eğer böyle bir yanılsama gerçekleşiyorsa bu yanılsama üzerinde ifadelerin duygusal değerinin etkisinin ne olduğunu incelemektir. Bu doğrultuda, bellek yanılsaması çalışmalarında sıklıkla kullanılan Deese-Roediger-McDermott (DRM) paradigması araştırmanın desenini oluşturmak için kullanılmıştır. Birbirleri ve bir hedef kelime ile çağrışımsal bağlara sahip kelimelerden oluşan listelerin kullanıldığı bu paradigmayı uygulamak amacıyla öncelikle duygusal değerine göre ayrılmış cinsiyet kalıpyargısal sıfat listeleri ve araştırmanın amacını gizlemek amacıyla kullanılan dört liste daha oluşturulmuştur. Daha sonra 85 üniversite öğrencisinin katıldığı ana çalışmada katılımcılar dört deneysel gruba ayrılmıştır. Katılımcılar önce kendilerine verilen kelime listelerini çalışmış, kısa bir dikkat dağıtma görevinden sonra tanıma görevini gerçekleştirmişlerdir. Son olarak katılımcılara, sırasıyla, Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği, Bem Cinsiyet Rolü Envanteri ve Erkeklere İlişkin Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre cinsiyet kalıpyargısal ifadelerin bellek yanılsaması üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca bu yanılsamanın ifadelerin duygusal değerine uygun olarak gerçekleştiği görülmüştür. Son olarak, bazı cinsiyet kalıpyargısal ifadeler için gerçekleşen hatalı tanıma oranlarının açık cinsiyetçilik ölçümlerinden alınan puanlar ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Bulgular ilgili alanyazın göz önünde bulundurularak tartışılmıştır.AbstractThis study aims to investigate whether or not the stereotypical gender expressions cause memory illusion and if such an illusion exists, what is the emotional valence of expressions on this illusion. Accordingly, Deese-Roediger-McDermott (DRM), which has been used frequently on memory illusion studies, was utilized in order to form the design of the study. In order to apply the paradigm, in which lists consisting of words having associative connection with each other and a target word are used, first, stereotypical gender adjective lists selected in accordance with their emotional valence was created and four other lists were also created in order to conceal the aim of the study. In the main study, in which 85 university students participated, the participants were divided into four experimental groups. The participants first worked on the word lists provided to them and after a short distraction task, they conducted the recognition task. Finally, the participants were applied Ambivalent Sexism Inventory, BEM Gender-Role Inventory and Ambivalence Toward Men Inventory respectively. The results of the study demonstrated that the stereotypical gender expressions are effective on memory illusion. Moreover, it was seen that this illusion occurs in accordance with the emotional valence of expressions. Finally, it was seen that the false recognition ratios that occurred for some stereotypical gender expressions resulted relate to the points received from explicit sexism measurements.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Otobiyografik belleğin çocukluk örselenmesini takip eden depresif belirtilerle ilişkisi
    (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji (Uygulamalı-Klinik Psikoloji) Anabilim Dalı) ER, Nurhan (Tez Danışmanı); KAYNAR, Gülşen (Yazar)
    Bu çalışmanın temel amacı, çocukluk örselenme öyküsü olan ve olmayan iki grupüzerinde otobiyografik anıları çeşitli değişkenler açısından karşılaştırmak veçocukluk örselenme yaşantıları ile depresif belirtiler arasındaki ilişkide otobiyografikbelleğin rolünü incelemektir. Bu amaçla çalışma iki aşamada yürütülmüştür.Çalışmanın birinci aşamasının örneklemi 19-30 yaş arası 198 üniversiteöğrencisinden oluşmaktadır. İlk kısımda veri toplama işlemi, Çocukluk ÖrselenmeYaşantıları Ölçeği (ÇOYÖ), Otobiyografik Bellek Özellikleri Ölçeği (OBÖÖ),Olayların Etkisi Ölçeği-R (OEÖ-R) aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. İlk aşamadaulaşılan 198 katılımcıdan yalnızca çocukluk örselenme öyküsü olan 46 katılımcıyayeniden ulaşılarak, çalışmanın ikinci kısmı oluşturulmuştur. Bu aşamada ise,katılımcılara Otobiyografik Bellek Özellikleri Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği,Olayların Etkisi Ölçeği-R, Otobiyografik Olay İçeriği Formu ve Otobiyografik AnıFormu sunulmuştur. Bu aşamada uygulamalar bireysel olarak gerçekleştirilmiştir.Verilerin değerlendirilmesi sırasında, katılımcılar tarafından aktarılan olumsuz,olumlu çocukluk anıları ve karşılaştırma anıları, aşırı genelleme, anının detayı veanının etkisi olmak üzere üç temel boyutta karşılaştırılmıştır. Ayrıca, çocuklukörselenme yaşantıları ile depresif belirtiler arasındaki ilişkide araya girici ve kaçınma örüntülerine bakılmıştır. Elde edilen bulgular, çocukluk örselenme yaşantıları olankatılımcıların olmayanlara göre olumsuz çocukluk anılarını anlamlı düzeyde dahadetaylı hatırladıklarını göstermiştir. Ancak bu etki olumlu çocukluk anısında vekarşılaştırma anısında tersine dönmüştür. Aynı zamanda çocukluk örselenmesi olangrubun aşırı genelleme düzeyi olmayan gruba göre daha fazladır. Çalışmanın ikincikısmının bulguları, yetişkinlik dönemi depresif belirtilerin çocukluk örselenmeyaşantılar tarafından yordandığına ve araya girici anılar ve anıdan kaçınmanın builişkiye aracılık ettiğine işaret etmiştir. Elde edilen bulgular alan yazın ışığındatartışılmıştır.Abstract The main purpose of this study is to compare autobiographical memories betweentwo groups with and without childhood trauma and to examine mediator role ofautobiographical memory in the relationship between childhood trauma anddepressive symptoms. For this purpose, this study was conducted in two stages. Thedata have gathered from 198 participants aged 19-30 at the first part of the study. Atthe first part, process of gathering data was done by using Childhood TraumaQuestionnaire (CTQ), Autobiographical Memory Characteristics Scale (AMCS), TheImpact of Event Scale-Revised (IES-R). By reaching again 46 participants with onlya history of chilhood trauma from 198 participants, the second part of the study wascreated. In this stage, Autobiographical Memory Characteristics Scale, BeckDepression Inventory, the Impact of Event Scale-R, Form Autobiographical EventContent, Form Autobiographical Memory was presented to participants. One by oneinterview held with the participants at this stage. In the course of evaluating the data,the memories (positive, negative and comparasion) have been compared according tothree basic dimensions including overgeneralization, detail of memory and effect ofmemory. Additionally, the role of intrusive and avoidance were examined in relationbetween childhood trauma and depressive symptoms. The results showed that participants with childhood trauma recalled more detailed memories of negativechildhood experience than participants without childhood trauma. But this effect172reversed in positive and comparison memories. At the same time, overgeneralitylevels of group with childhood trauma are significantly higher than group without childhood trauma. In addition, it was found that the depressive symptoms arepredicted by childhood trauma experiences and levels of intrusive and avoidancemediate this relationship. These findings are discussed in the light ofautobiographical memory literature.

DSpace software copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback