Browsing by Author "Demirci, Kenan"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Gerçeklik ve Fantezi Arasındaki Dönüştürücü Olarak Reklam: İş Bankası Reklamları Örneği(Ankara Üniversitesi, 2016-12-19) Demirci, Kenan; İletişim FakültesiBu çalışmada geç-modern toplumsal koşullarda ortaya çıkan geniş çaplı toplumsal dönüşümün sonucu olarak görülen medya gerçekliği konusu, reklam örneği üzerinden ele alınmıştır. Reklamın hem gündelik yaşam hem de medyada sahip olduğu başat rol bu konunun seçiminde etkili olmuştur. Bu kapsamda çalışmanın amacı son dönemlerde uyguladığı stratejilerde önemli değişiklikler yapan reklamların gerçeklik ve fantazya arasındaki sınırları ne ölçüde çizdiği konusunun tartışılmasıdır. Çalışmada Türkiye İş Bankası A.Ş’nin çeşitli reklam filmleri gerçekliği kurma biçimleri açısından analiz edilmiştir. Reklam filmlerinin çözümlenmesinde göstergebilimsel analiz yönteminden yararlanılmış ve çözümlemede özellikle Pierce’in geliştirmiş olduğu göstergelere ilişkin üçlü tanımlama odağa alınmıştır. Bu tanımlamada göstergeler görüntüsel (iconic), belirtisel (indexical) ve simge (symbol) olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Yapılan çözümleme sonucunda incelenen reklamlarda yoğun olarak gerçeklik ve fantazya arasındaki sınırların bulanıklaştırıldığı ve bunun reklamı yapılan ürünün gerçekliğinin oluşturulmasında önemli bir strateji olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır.Item Türkiye'de 2000 sonrası genel seçim kampanyalarında demokrasi söylemi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Demirci, Kenan; Köker, Eser; Halkla İlişkiler ve Tanıtım20.Yüzyıl'ın ikinci yarısından itibaren liberal demokrasilerin küresel anlamda yayılışı, Türkiye'nin de çok partili rejime geçişini hızlandırmıştır. Liberal demokrasinin iki yönü bulunmaktadır: Bunlardan ilki bağımsız ve sık yapılan seçimler, siyasi partiler, parlamento gibi kurumların yerleşmesi ve seçimle iş başına gelen elitlerin varlığına dayalı biçimsel yöndür. Bir diğer taraf ise siyasal sistemin liberal demokrasinin yaygın kabul gören ilkeleri olarak adlandırılabilecek normatif unsurlardan oluşmaktadır. Özellikle demokrasiyle olan deneyimi, Batı Avrupa'nın aksine daha dışsal ve yukarıdan gelişen toplumlarda demokrasinin biçimsel yönünün varlığı, sistemi demokrasi olarak tanımlayabilmek açısından yeterli görülmüş; demokrasinin ortaya koyduğu normatif ilkeler ise daha geri plana atılabilmiştir. Türkiye'nin demokrasi ile kurduğu ilişkinin de, daha çok demokrasinin biçimsel yönünün kurulması ile sınırlandığı ve liberal demokrasinin normatif ilkelerinin politik alanda kısıtlı karşılık bulduğu düşüncesi bu çalışmanın temel argümanını oluşturmaktadır. Türkiye'de demokrasiye yaklaşımın biçimsel düzeyde kalmasında temel neden olarak, liberal demokrasiyle uyuşmayacak çeşitli geleneksel eğilimlerin süregiden varlığı gösterilmiştir. Çalışmada Türkiye'de demokrasiyle kurulan zayıf ilişkinin anlaşılabilmesi açısından 3 Kasım 2002, 22 Temmuz 2007 ve 12 Haziran 2011 genel seçimleri sonucu parlamentoda yer bulmuş olan siyasi parti liderlerinin miting konuşmaları söylem analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, siyasi yelpazenin farklı yerlerini temsil eden siyasi partilerin liderlerinin, demokrasiye dair kavrayış açısından oldukça kısıtlı bir bakış açısına sahip oldukları ortaya konmuş; böylece Türkiye'de demokrasinin daha çok biçimsel yönünün öne çıkarıldığı ve demokrasinin ilkeleriyle zayıf bir ilişki kurulduğuna dair iddia temellendirilmiştir.