Browsing by Author "BİLGİLİ, HASAN"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Kedi ve köpeklerde femur kırıklarının string–of-pearls (boncuk dizisi) kilitli plağı (sop) ile sağaltımı ve alınan sonuçların klinik ve radyografik değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2018) JAAFAR, SHAHEEN; BİLGİLİ, HASAN; VeterinerKedi ve Köpeklerde Femur Kırıklarının String-Of-Pearls (Boncuk Dizisi) Kilitli Plağı (SOP) ile Sağaltımı ve Alınan Sonuçların Klinik ve Radyografik Değerlendirilmesi String-of-pearls (boncuk dizisi) kilitli plağı (SOP), paslanmaz çelik kilitli plak sistemidir. Geleneksel plak sisteminin aksine, bu sistem stabiliteyi sağlamak için kemik ile plak arasındaki friksiyona dayanmaz ve plağın kemik yüzeyine kesin şekillendirmesini gerektirmez. SOP plakları, biyomekanik sertliğini kaybetmeden lateromedial, dorsoventral ve torsiyonel olarak altı serbest derecede şekillendirilebilir. SOP implantları, standart kortikal vidalarını kilitli vidaları olarak kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, kedi ve köpeklerde femur kırıklarının string–of-pearls SOP boncuk dizisi kilitli plağı ile sağlatımı ve alınan sonuçların klinik ve radyografik değerlendirilmesini içermektedir. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Ortopedi ve Travmatoloji Küçük Hayvan Kliniği'ne getirilen değişik yaş ve vücut ağrılına sahip olan 2 köpek ve 7 kedi toplam 10 diyafizer, distal ve suprakondiler femur kırıkları, SOP plaklarını ya direkt ya da femurun şekline göre bükerek tedavi edilmiştir. Her olgunun klinik ve radyografik sonuçları postoperatif olarak 10, 30, 60 ve 90 günlerde değerlendirilmiştir. Klinik olarak tüm vakalar, hafif topallık gösteren 2 kedi dışında, etkilenmiş ekstremitenin iyi bir şekilde kullanılmasını göstermişti. Radyografik muayenede tüm olgularda kallus oluşumu ile kırık iyileşmesi oluşurken, malunion veya gecikmiş kaynama görülmedi. Topallık gösteren iki kedide patellar lukasayonu belirlendi. Bu çalışmada, SOP bir kiltli plak olarak kilitli plakların tüm avantajlarını sağlaması, periost kan dolaşımını koruyarak biyolojik iyileşmeyi hızlandırması, plağın özellikle distal ve suprakondiler femur kırıklarında kemiğin şekline göre bükülmesi ve bir kilitlenen plak sistemine rağmen kortikal vida kullanan tek sistem olması nedenleri ile çalışmaya uygun sistem olarak görülmüştütr. Böylece, femurda farklı kırık tipleri için SOP plağı çok uygun internal fiksatör materyali olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Sözcükler: Femur, Kedi, Kırık, Köpek, SOP Plak.Item Köpeklerde dirsek displazisine bağlı topallıkların radyolojik ve bilgisayarlı tomografi ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2018) ULUSAN, SİNAN; BİLGİLİ, HASAN; VeterinerDirsek displazisi orta ve büyük ırk köpeklerin yavrularında görülen, dejeneratif eklem hastalığı ile sonuçlanan bir dizi hastalığın adıdır. Etiyolojisinde genetik faktörler büyük rol oynar ve multifaktöriyel olmakla beraber henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Köpeklerde dirsek displazisinin teşhisi çeşitli zorluklar içermektedir. Küçük bir eklemde yerleşen fazla sayıda anatomik yapı, eklemin patolojilerinin teşhisinde çeşitli zorluklar barındırır. Dirsek displazisinin teşhisi için günümüzde henüz ortaya konmuş bir tanı protokolü yoktur. Teknolojik ilerlemeler ile birlikte gelişen ve giderek yaygınlaşan tanı teknikleri ile hastalığın anlaşılması için günümüzde hala çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmanın konusunu Ankara Üniversitesi Hayvan Hastanesi Küçük Hayvan Kliniği'ne ön ekstremite topallığı ile getirilen 10 hasta oluşturdu. Hastaların yapılan klinik muayenesi sonunda dirsek displazisinden şüphelenilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların radyolojik incelemeleri IEWG standartlarında çekilen 4 radyografinin değerlendirilmesi ile yapıldı. Radyografik incelemelerin ardından alınan bilgisayarlı tomografik görüntüleri değerlendirildi ve röntgen bulguları ile kıyaslandı. Bu çalışmanın sonunda dirsek displazisinin teşhisinde bilgisayarlı tomografinin, direkt radyografiye göre üstünlüğü açıkça ortaya konmuştur. Tek başına bilgisayarlı tomografinin aydınlatamadığı olgular için ise yeni tanısal protokollerin ileriki çalışmalar ile hastalığın teşhisine katkısı olacağı sonucuna vardık.