Browsing by Author "Apan, Ahmet"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item AB’de taşıyıcı yaptırımları yoluyla göçmen kontrolünün özelleştirilmesinin temel haklar açısından bir analizi(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Apan, Ahmet; Siyasal Bilgiler FakültesiTaşıyıcı yaptırımlarının amacında ve uygulamasında 11 Eylül 2001 sonrasında ABD’nin müdahalesiyle düzensiz göçle mücadeleden terörizmle mücadeleye doğru bir dönüşüm meydana gelmiştir. AB yolcu verilerinin toplanmasına yönelik taşıyıcı yaptırımları düzenlemesi yapmakta ABD kadar hevesli olmasa da Avrupa’da meydana gelen terör olayları taşıyıcı yaptırımları konusunda AB üzerinde baskı kurmak isteyen ABD’nin işini kolaylaştırmıştır. Ayrıca DAEŞ terör örgütüne katılmak isteyen yabancı terörist savaşçılar BM tarafından göçmen kontrolüne ve seyahat kısıtlamasına ilişkin bazı kararlar alınmasına neden olmuştur. Taşıyıcı yaptırımlarına yönelik temelde üç AB Direktifi bulunmakta olup, ayrıca PNR bilgilerinin ABD makamlarıyla paylaşılması amacıyla AB üç anlaşma yapmıştır. Tüm bu AB mevzuatı ve ikili anlaşmalardan kaynaklı olarak insan haklarının ve hava yolu taşıyıcılarından elde edilen verilerin korunmasına yönelik tartışmalar halen devam etmektedir. The initial purpose of carrier obligations to fight against irregular migration has transformed to fight against terrorism as part of the US counter-terrorism policy after September 11th, 2001. Although EU was not as enthusiastic as the US to collect the data about passengers, some terrorist incidents have facilitated the US intervention with EU, and foreign terrorist fighters have also led to some international decisions regarding immigration control and restrictions on travel. So far, there have been three EU Directives for carrier obligations, and EU has concluded three agreements to share the PNR data with the US authorities. Stemming from the EU legislation and bilateral agreements, controversies on the protection of human rights and the data obtained from airline carriers remain to be tackled.Item Göçün Güvenlileştirilmesi ve İltica Arasındaki Etkileşim: Türkiye – AB Göç Mutabakatı Örneği Üzerinden Sığınmacı Hakları Konusunda Düşünceler(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2021) Apan, Ahmet; Other; OtherGünümüzde, yüz binlerce insan Avrupa Birliği ülkeleri dahil başka bir ülkeye göç etmeye ve güvenlik kaygısı duymadan istikrarlı bir yaşam sürmeye çalışmaktadır. Ancak, AB izlediği katı politikalar aracılığıyla yasal olarak koruma arayışı imkân ve kabiliyetini giderek azaltmıştır. Göç alanının güvenlileştirilmesi, iltica başvurularının sayılarının düşmesiyle sonuçlanmaktadır. AB, sığınma başvurularının azaltılmasına ilişkin olarak düzensiz göçle mücadeleye yönelik tedbirleri uygulamaya koyarken kendi çıkarlarını düşünerek politik olarak gerçekçi olmuştur. Bu doğrultuda, AB Komisyonu, 2015 yılının Eylül ayında Türkiye ve Batı Balkan ülkelerinin bireysel olarak “güvenli menşe ülkesi” olarak kabul edilmelerini önermişti. Aslında bu hamle, çoğu zaten reddedilmiş olan başvuru sayılarını azaltmayı hedefliyordu. Aynı amaçla 18 Mart 2016 tarihli Türkiye – AB Göç Mutabakatına konu olan kişiler genel olarak dünyanın çeşitli ülkelerindeki çatışma bölgelerinden kaçan insanlar olmasına rağmen düzensiz göçmen muamelesine tabi tutularak Türkiye’ye geri gönderilmiştir. Bu kişilerin geri gönderilmesine dayanak olan söz konusu Mutabakat kendi içinde usul ve uygulama açısından çeşitli zorluklar barındırmaktadırItem Türkiye’de mülki idare: Tarihsel gelişimi ve işlevsel dönüşümü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014) Apan, Ahmet; Karasu, KorayMülki idare, Fransa’dan örnek alınan ve günümüzdeki biçimini 1864 yılındanbu yana devam ettiren idari alan örgütlenmesi biçimidir. Üniter devletlere özgü olanmülki idarede merkez dışında kalan ülke toprakları il kademesi esas alınarakbölünmektedir. Bu bölünmede illerin yönetimi “vali” unvanlı, merkezden atanan vemerkezi temsil etmekle birlikte ona karşı sorumlu olan üst düzey bir yöneticitarafından sağlanmaktadır. Mülki idarenin temel ilkeleri yetki genişliği ve idarivesayettir.Yeni Sağ politikaların etkisiyle 2002 sonrasında gerçekleşen Türk kamuyönetimi reformu, yerelleşmeye yönelik kanunlarla birlikte mülki idarede işlevseldönüşümler meydana getirmiştir. Bu süreçte mülki idarenin yerel yönetimlerleilişkileri yeniden tanımlanmış, AB’ye uyum sürecinde çıkarılan mevzuat mülkiidareyi doğrudan ve/veya dolaylı olarak etkilemiştir. Bölgesel yönetim kurulmasıyolundaki baskı ve telkinler sonucunda önce kalkınma ajansları, sonra da BütünşehirModeli devreye sokulmuştur. Mülki idare eski görevlerinden önemli bir kısmınıkaybederken, devletin değişen rolü gereği yeni üstlendiği görevleri yerine getirmekiçin kolaylaştırıcı olarak kullanılmaya başlanmıştır.AbstractThe civil administration (mülki idare) in Turkey, taken from France as amodel, is a pattern of territorial organisation remanining the current form since 1864.In the civil administration which is special to unitary states, the territory out ofcapital is divided into provinces. Within this division, the administration of provincesis executed by a high level administrator titled “governor=vali”, who is appointed byand representing the central government as well as accounting for it. Thefundemantal principles of the civil administration are deconcentration andadministrative tutelage.Under the influence of the New Right Policies, Turkish public sector reformshave caused some functional transformation in the civil administration in conjunctionwith the new local government acts after 2002. Since then, the relationship betweenthe civil administration and the local government has been redefined and the newlegislation which put into effect during the harmonisation process to the EU acqui,has directly or indirectly impacted the civil administration. Firstly, someorganizations like the development agencies and latterly the Metropolitan City(Bütünşehir) Model were formed up under the pressure and inspiration to establishsome regions as parts of this impact. Due to the transformation of state’s natureitself, the civil administration has been utilized as a facilitator of new services in thelocal area while abandoning some of its previous duties.