Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
Repository logo
  • Communities & Collections
  • All of DSpace
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Akyol, Cihangir"

Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Ameliyatta kullanılan kompres postoperatif intraabdominal adezyona neden oluyor mu?
    (Tıp Fakültesi, 2008) Akyol, Cihangir; Kuzu, Ayhan; Genel Cerrahi
    Introduction:Postoperative intraabdominal adhesions are significant causes of morbidity andmortality because of their important complications including intestinal obstruction,infertility and chronic pelvic pain. Adhesions also lead to inadvertent enterotomiesthat may occur during relaparatomies and increased health expenses.In order to expose the operative site during major abdominopelvic surgery,gauze compresses are used to keep the small intestines out of the operative field. Thegauze compress may cause serosal injury and an inflammatory reaction; thusabdominal adhesions may result.The aim of this study is to determine the effects of gauze compress and itsalternate PVC in the etiology of intraabdominal adhesions.Material and Methods:Wistar-Albino rats weighting 250-350 gr were utilized in this study. 160 ratswere randomized in three groups (control, compress and PVC) and 16 subgroups.Midline laparatomy and caecal serosal abrasion were performed to allsubjects. In control group an extractor was used to apply constant force on the smallintestines. In the compress group, a gauze compress was placed between theextractor and the small intestines, and in the PVC group large sterile IV bags wereused instead of gauze compress. In all groups, constant force was performed for 2hours.Full thickness small intestinal biopsies were taken at the 0th, 2nd, 24th, 72thhours and 7th, 14th days for the histological examination of inflammation. All theanimals were sacrificed after the biopsy.All specimens were assessed for concession, leucocyte migration,mesothelial cell proliferation and collagenization in microscopic inflammationevaluation by two blinded pathologists. The adhesions at 7th and 14th days weredetermined according to three adhesion grading systems (Nair, Knigtly and Mazuji)by a blinded examiner.Kruskal-Wallis Anova test was used for statistical analyses.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Pilonidal sinüs hastalığının tedavisinde eksizyon, eksizyon sonrası otolog trombositten zengin plazma lizatı uygulaması ve minimal invaziv cerrahi sonrası otolog trombositten zengin plazma lizatı uygulamasının prospektif olarak karşılaştırılması
    (Tıp Fakültesi, 2019) Boztuğ, Can Yahya; Akyol, Cihangir; Genel Cerrahi
    AMAÇ: Pilonidal sinüs eksizyonu sonrasında, yara iyileşme sürecindeki güçlükler, bu hastalığın tedavisinde farklı yöntemlerin kullanılmasını gündeme getirmiştir. Bu çalışmada yara yerine trombositten zengin plazma (PRP) uygulamasının yara iyileşme sürecine etkisi araştırılmıştır. YÖNTEM: Araştırma evrenini Nisan 2017-Aralık 2018 arasında AÜTF Genel Cerrahi Anabilim Dalı'na pilonidal sinüs şikayetiyle başvuran ve çalışma kriterlerini karşılayan 49 hasta oluşturmuştur. Üç gruba ayrılan hastalarda birinci gruba (n=18) pilonidal sinüs eksizyon yapılıp klasik ıslak pansuman yapılarak takibe alınmıştır. İkinci gruba (n=22) pilonidal sinüs eksizyonu yapılıp post operatif 0-4. günler arası kaviteye PRP uygulaması yapılarak pansuman yapılmıştır. Üçüncü gruba (n=9) pilonidal sinüs kavitesine minimal invaziv cerrahi küretaj yapılıp post operatif 0-4 günler arası PRP uygulaması yapılmıştır. Hastaların kavite hacmi, yara iyileşme süresi ve VAS skorları kaydedilmiştir. Pre-postoperatif dönemde SF-36 ve NHP anketleri yapılarak yaşam kaliteleri irdelenmiştir. BULGULAR: Çalışmaya alınan tüm hastalarda 3. ay takiplerinde tam iyileşme sağlanmıştır. Yara kapanma süresi birinci grupta ortanca değer 48 gün, ikinci grupta 34 gün, üçüncü grupta 11 gün olarak bulunmuştur. Kaviteye oranlı iyileşme hızı (gün /cc) birinci grupta 2.93, ikinci grupta 1.56, üçüncü grupta 3.5 olarak bulunmuş olup, ikinci grupta birinci ve üçüncü gruba göre anlamlı fark elde edilmiştir (p<0.001). Ağrı kesici kulanım miktarı ikinci ve üçüncü grupta, birinci gruba göre anlamlı ölçüde düşük saptanmıştır (p<0.001). Günlük aktiviteye dönüş süresi, ikinci ve üçüncü grupta birinci gruba göre anlamlı olarak daha kısadır (p<0.001). VAS skorları değerlendirildiğinde birinci grupta 5 zamanda ölçülen ortanca değer 3, ikinci grupta 2, üçüncü grupta <1 olarak saptanmıştır. Grup-zaman etkileşimi açısından anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Yaşam kalitesi skorları incelendiğinde PRP uygulanan 2 grupta da birinci gruba göre anlamlı farklılıklar izlenmiştir. SONUÇ: Pilonidal sinüs hastalığının uygun tedavi yöntemi seçiminde önemle irdelenen üç kriter olan ağrı, kısa iyileşme süresi ve erken günlük aktiviteye dönüşte olumlu sonuçlar elde edilebilmesi nedeniyle PRP'nin yaygın kullanımı önerilmektedir.

DSpace software copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback