Browsing by Author "AYDIN, Mustafa (Tez Danışmanı)"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Avrupa Birliği`nin Kafkasya politikası(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Toplulukları Anabilim Dalı Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı) AYDIN, Mustafa (Tez Danışmanı); MARDANOV, Samır (Yazar)Sovyetler Birliği'nin çökmesi ve Soğuk Savaş'ın sona ermesi, iki kutuplu dünya sistemininderinden değişmesine neden oldu. Bu dönemde, statik yapısını terk edip dinamik bir yapıbenimseyen Avrupa Birliği, zengin doğal kaynaklar ve stratejik öneme sahip Kafkas ülkeleriyleçok sıkı ilişkiler geliştirmeye başlamıştır. Avrupa Birliği öncelikle TACIS Programı adı altındabu ülkelere mali yardım götürmüş, daha sonra �pek Yolu Canlandırma Politikasını ve EnerjiPolitikasını uygulamaya geçilerek yardımını artırmıştır. Bu politikalarının amacı, enerji arzıalternatiflerini artırarak ulaşım sistemi güvenliğini teminat altına almaktır. Diğer taraftan, Kafkasülkelerinin amacı, bu yolla, bağımsızlıklarını korumak ve bölgesel bir işbirliği sağlamaktır.Avrupa Birliği bu politikaları uygulayarak, Kafkas ülkelerine finansal yardım götürmeyebaşlamışve taraflar birbirlerine yakınlaşmaya başlamıştır. Ortaklık ve �şbirliğiAnlaşmaları'nın onaylanmasından sonra, Avrupa Birliği bu dönemi sağlam yasal temelleri olanbir döneme çevirmiştir.Avrupa Birliği tarafından bütünleşme amacıyla atılan adımlar bazı sorunlar getirmektedir.Özellikle, Avrupa Birliği'nin dünyanın doğu tarafına doğru yayılması, güvenlik probleminiberaberinde getirmektedir. Bu nedenle Avrupa Birliği, Kafkas ülkelerinden gelen tehdidiengellemek amacıyla, onları 2004'te Yeni Komşuluk Politikası'na dahil etmiştir.Bu tezin temel amacı, TACIS Programı ve �pek Yolunu Canlandırma Politikası ileoluşmakta olan ekonomik ilişkileri, Ortaklık ve �lişkileri Anlaşmaları ile kurulan hukukiilişkileri ve Yeni Komşuluk Politikası ile gelişmekte olan siyasi ilişkileri değerlendirmektir.Sonuç olarak, en önemlisi Avrupa Birliği ve Kafkas ülkeleri bölgesel bir bütünleşmeden çok birküreselleşme sorumluluğunu üstlenmişlerdir ve bugüne kadar amaçlarında başarıylailerlemişlerdir. AbstractThe collapse of the Soviet Union and the ending of the Cold War, caused the two-poled worldsystem to change dramatically. During this period, the European Union that left its static structureand adopted a dynamic structure, began to develop very tight ties witth the Caucasus countriesthat have rich natural resources and strategic importance. The European Union firstly tookfinancial aid to these countries under the name of the Programme of TACIS, then it increased itsaid by putting the Policy of Reviving the Silk Road and Policy of Energy into force. Theobjective of these policies is to ensure the security of the system of transportation by increasingthe alternatives of the supply of energy. On the other hand, the objective of the Caucasuscountries are to protect their independence and to form a regional coordination, by this way. Byapplying these policies, the European Union began to took financial aid to the Caucasus countriesand the sides began to converge. After the approval of the Partnership and CooperationAgreements the European Union changed this period into a period which has sound legal bases.The steps taken by the European Union by the aim of integration bring some obstacles.Especially, the expansion of the European Union to the east side of the World brings the problemof security, nearby. Because of this reason, the European Union joined the Caucasus to the WiderEurope in 2004, in order to curb the threat coming from them.The basic aim of this thesis is to evaluate the economic relationship being formed by theapplication of the Programme of TACIS and Policy of Reviving the Silk Road, to evaluate thelegal relationship established by the Partnership and Cooperation Agreements and to evaluate thepolitical relationship being developed by the Wider Europe. Last but not least, the EuropeanUnion and the Caucasus countries assume the responsibility of globalisation rather than aregional integration and they have done well until now.Item AVRUPA BİRLİĞİ’NİN KAFKASYA POLİTİKASI(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ AVRUPA TOPLULUKLARI ANABİLİM DALI ULUSLARARASI İLİŞKİLER BİLİM DALI) MARDANOV, Samir (Yazar); AYDIN, Mustafa (Tez Danışmanı)Sovyetler Birligi’nin çökmesi ve Soguk Savas’ın sona ermesi, iki kutuplu dünya sisteminin derinden degismesine neden oldu. Bu dönemde, statik yapısını terk edip dinamik bir yapı benimseyen Avrupa Birligi, zengin dogal kaynaklar ve stratejik öneme sahip Kafkas ülkeleriyle çok sıkı iliskiler gelistirmeye baslamıstır. Avrupa Birligi öncelikle TACIS Programı adı altında bu ülkelere mali yardım götürmüs, daha sonra İpek Yolu Canlandırma Politikasını ve Enerji Politikasını uygulamaya geçilerek yardımını artırmıstır. Bu politikalarının amacı, enerji arzı alternatiflerini artırarak ulasım sistemi güvenligini teminat altına almaktır. Diger taraftan, Kafkas ülkelerinin amacı, bu yolla, bagımsızlıklarını korumak ve bölgesel bir isbirligi saglamaktır. Avrupa Birligi bu politikaları uygulayarak, Kafkas ülkelerine finansal yardım götürmeye baslamıs ve taraflar birbirlerine yakınlasmaya baslamıstır. Ortaklık ve İsbirligi Anlasmaları’nın onaylanmasından sonra, Avrupa Birligi bu dönemi saglam yasal temelleri olan bir döneme çevirmistir. Avrupa Birligi tarafından bütünlesme amacıyla atılan adımlar bazı sorunlar getirmektedir. Özellikle, Avrupa Birligi’nin dünyanın dogu tarafına dogru yayılması, güvenlikproblemini beraberinde getirmektedir. Bu nedenle Avrupa Birligi, Kafkas ülkelerinden gelen tehdidi engellemek amacıyla, onları 2004’te Yeni Komsuluk Politikası’na dahil etmistir. Bu tezin temel amacı, TACIS Programı ve İpek Yolunu Canlandırma Politikası ile olusmakta olan ekonomik iliskileri, Ortaklık ve İliskileri Anlasmaları ile kurulan hukuki iliskileri ve Yeni Komsuluk Politikası ile gelismekte olan siyasi iliskileri degerlendirmektir. Sonuç olarak, en önemlisi Avrupa Birligi ve Kafkas ülkeleri bölgesel bir bütünlesmeden çok bir küresellesme sorumlulugunu üstlenmislerdir ve bugüne kadar amaçlarında basarıyla ilerlemislerdir.Item RUSYA’DA ULUSAL GÜVENLİK ANLAYISININ DÖNÜSÜMÜ (1991–2006)(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI) JAFAROV, Nazim (Yazar); AYDIN, Mustafa (Tez Danışmanı)Soğuk Savas döneminde ideolojik merkezli iki kutuplu uluslararası sistemin temel yapı tasından biri olan Doğu Bloğu’nun lider ülkesi konumundaki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin varisi konumundaki Rusya Federasyonu (RF), diğer konuların yanısıra ulusal güvenlik algılaması itibariyle de gelismelerden en çok etkilenen ülke olmustur. Rusya, günümüzde eskisi kadar güçlü biçimde olmasa da nükleer gücü, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olması, coğrafi bir süper güç olma vasfını sürdürmesi ve kökü geçmise dayanan büyük devlet geleneği ile halen dünyadaki gelismeleri, özellikle de 21. yüzyıldaki uluslararası sistem ve güvenlik yapılanması bakımından büyük önem atfedilen Avrasya’daki güvenlik yapılanmasını ciddi biçimde etkilemektedir. Bu bağlamda asimetrik tehdit unsuru olarak terörizme ve tek kutuplu uluslararası sisteme iliskin tartısmalarının yasandığı bir dönemde, yukarıda belirttiğimiz önemi dolayısıyla Rus ulusal güvenlik anlayısının 1991’den sonra önemli dönüsümü geçirmisdir. “Rusya’da Ulusal Güvenlik Anlayısının Dönüsümü (1991-2006)” isimli bu tez çalısması zamanın kosullarına ve değisen dünya sartlarına uygun biçimde gündeme gelen değisik nitelikli tehditleri kapsayacak biçimde gelisen ulusal güvenlik anlayısının Rusya örneğindeki dönüsümünü incelemeyi hedeflemistir. Bu bağlamda çalısmada, 1991’den günümüze kadar küresel, bölgesel ve iç dinamiklerin etkisiyle ciddi değisimler geçiren Rusya Federasyonu’nun ulusal güvenlik anlayısındaki dönüsüm coğrafi ve tarihsel nitelikli yapısal unsurlar da göz önünde tutularak iç ve dıs faktörler çerçevesinde değerlendirilmistir. Rus ulusal güvenlik anlayısının dönüsüm sürecinin ilk asamasını kapsayan 1992-1999 döneminde Yeltsin’in çabaları Rusya’nın bu alandakı sorunlarını çözmekte yetersiz kalmıs ve ülkeyi derinlesen çok boyutlu krizle karsı karsıya bırakmıstır. Rusya’nın kaderinin belirlenmesinde hâyati öneme haiz bu krizin atlatılması ise 1999’da iktidara gelen Vladimir Putin’in uyguladığı “kontrollü dönüsüm modeli” ile mümkün olabilmisdir.Item SOĞUK SAVAŞ SONRASINDA AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ VE RUSYA FEDERASYONU’NUN GÜNEY KAFKASYA POLİTİKALARI (1991-2005)(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI) CANAR, Burçin (Yazar); AYDIN, Mustafa (Tez Danışmanı)Bu tez, Soguk Savas sonrasında Amerika Birlesik Devletleri’nin (ABD) ve Rusya Federasyonu’nun (RF) Güney Kafkasya politikalarını incelemektedir. Sovyetler Birligi’nin dagılmasının ardından, on dokuzuncu yüzyılın “Büyük Oyun”unun yeni bir versiyonu Güney Kafkasya’da çok sayıda ve çesitte oyuncuyla basladı. Güney Kafkasya bölgesel alt sistemindeki esas oyuncular, uluslararası sistemde hegemonyasını sürdürmek isteyen ABD ve ABD hegemonyasına karsı çok kutuplulugu savunan RF olmustur. Potansiyel rakiplerinin, gerçek rakipleri olmasını engellemeyi amaçlayan ABD, stratejik/ekonomik açıdan önemli bölgelerde “bosluklar”ı doldurmaya çalısmaktadır. Böylece, 1990’ların ikinci yarısından itibaren ABD, Güney Kafkasya’yı “yasamsal çıkar alanı” ilan etmis ve RF’yi çevrelemistir. 11 Eylül saldırılarının ve “Kadife Devrim”in ardından ABD, bölgedeki etkinligini arttırdı. Diger esas oyuncu –RF- ise, 1993’ten itibaren Güney Kafkasya’yı kendi “yasamsal çıkar alanı” ilan etmistir. 2000’lerde Putin yönetimiyle birlikte RF, bölgedeki ABD etkinligine karsı bölge devletleriyle isbirligi yapmaktadır. Ermenistan’ın ABD’yle iliskileri; RF’nin Azerbaycan ve Türkiye’yle iliskileri bölgedeki iki rakip grubun/kutbun (bir tarafta RF, ;ran, Ermenistan; diger tarafta ABD, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan) kesinlesmedigini göstermektedir.