Cilt:18 Sayı: Spor Tarihi Özel Sayı (2020)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:18 Sayı: Spor Tarihi Özel Sayı (2020) by Author "Şinoforoğlu, Tolga"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Türkiye’de beden eğitimi öğretmeni yetiştirme çabaları ve öncü kuruluşlar (1908-1930)(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2020) Şinoforoğlu, Tolga; Other; OtherBu çalışmanın amacı 1908-1930 yılları arasında Türkiye’de beden eğitimi öğretmeni yetiştirme çabalarını, düşünsel ve kurumsal bağlamda incelemektir. Beden eğitimi dersleri, Tanzimat Dönemi sonrası yapılan reformların eğitimdeki yansımaları kapsamında 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren okul ders programlarına jimnastik adı altında girmiştir. Beden eğitiminin, özellikle II. Meşrutiyet sonrası hükümetin beden politikalarıyla uyuşması, süreç içerisinde tüm okul müfredatlarında dersin yer almasını sağlamıştır. Ancak ülkede yeterli sayıda kalifiye öğretmenin bulunmaması başlıca sorunu teşkil etmiş ve bu durum beden eğitimi öğretmeni yetiştirmeye yönelik çalışmaları beraberinde getirmiştir. Bu kapsamdaki ilk deneme, Selim Sırrı [Tarcan] Bey tarafından 1908’de özel bir okul olan Terbiye-i Bedeniye Mektebi’dir. Kurucusunun İsveç’e gitmesi sonucu okul amacına ulaşamayarak 1909 sonbaharında kapanmıştır. Balkan Savaşları sonrası idari erklerin beden eğitimi alanında yaşadığı bilinçlenmenin ardından, beden eğitimi öğretmenleri, öğretmen okulları bünyesinde yetiştirilmek istenmiştir. 1910’dan itibaren üstlendiği kritik görevlendirmelerle Selim Sırrı Bey daha önce örneği görülmemiş biçimde alana özel bir yükseköğretim kurumu açma girişimlerine 1913’de başlamıştır. Terbiye-i Bedeniye Darülmuallimini adındaki kurum 1914’de tüm hazırlıkları tamamlanmasına rağmen I. Dünya Savaşı’nın başlaması nedeniyle açılamamıştır. Cumhuriyet’e devredilen özlem, Atatürk ve hükümetinin beden eğitimine verdiği değerin etkisiyle nihayete ermiştir. Selim Sırrı Bey’in, 1923’de yapılan I. Heyet-i İlmiye’ye sunduğu layiha neticesinde Ankara’da bir yükseköğretim kurumu açılması kararlaştırılmıştır. Ancak okul inşaatına zamanında başlanamaması sonucu, ihtiyacı karşılamak adına 1926’da İstanbul’da bir Terbiye-i Bedeniye Mektebi/Kursu açılmıştır. Bahsi geçen okul Türkiye’de alanına özel düzenli eğitim veren ve beden eğitimi öğretmeni yetiştiren ilk kurumdur. İlk üç yılında beden eğitimi öğretmeni, son yılında ise beden eğitimi müfettişleri yetiştiren kurumda, 1926-1930 yılları arasında toplam 228 mezun verilmiştir. Gerekli öğretmen ihtiyacının karşılanması ve Ankara’da açılacak okulun inşaatına başlanması nedeniyle kurum 1930’da kapatılmıştır. Ankara’da bahsi geçe kurum olan Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü, Beden Terbiyesi Şubesi, 1932-1933 tedrisat yılının ikinci döneminde eğitim vermeye başlamıştır.Item Türkiye’nin erken dönem olimpizm serüveni ve ay-yıldız’ın olimpiyat oyunları’nda ilk resmi temsili (1896-1921)(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2020) Şinoforoğlu, Tolga; Other; OtherBu çalışmanın amacı, Osmanlı Devleti döneminde Türkiye’de olimpik hareket ve olimpizmin tarihi gelişimini incelemektir. İlk olimpiyat oyunlarından itibaren başlangıçta siyasi ve politik bağlamda olimpizm ile ilişki içerisinde olan Osmanlı Devleti, 20. yüzyılın başlarından itibaren olimpik hareketle resmi temaslarda bulunmaya başlamıştır. 1896, 1900 ve 1904 Olimpiyat Oyunları’nda resmi olarak temsil edilmeyen Osmanlı Devleti’nin olimpizm resmi olarak ile ilk defa tanışması, 1905 Brüksel Birleşimi’ne Osmanlı Hükümeti’ni temsilen gönderilen Brüksel Maslahatgüzarı Mihran Kavafyan Efendi ile gerçekleşmiştir. 1906 Ara Olimpiyat Oyunları’na önemli sayıda katılım olmuştur ancak oyunlar Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından resmi olarak tanınmamaktadır. 1908 Londra Olimpiyat Oyunları resmi raporunda Türkiye’den iki sporcunun adı geçiyor olsa da bu sporcuların müsabakalara katıldıklarına dair mevcut bir belge yoktur. Temmuz 1908’de ilan olunan II. Meşrutiyet’in hemen ardından Selim Sırrı Tarcan, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ni (TMOK) kurma girişimlerine başlamıştır. IOC tarafından 1911 yılında tanınan TMOK’un Osmanlı Devleti tarafından resmen tanınması ise ilerleyen yıllarda olmuştur. Türkiye’de olimpizmin öncüsü olan Selim Sırrı Tarcan, 15 Aralık 1908’de IOC’nin Türkiye temsilcisi seçilmiş, 1908-1914 yılları arasında katıldığı IOC toplantılarında olimpizm felsefesinin öğretim ve yaygınlaştırma yöntemleri hakkında bilgilenerek, olimpiyat ruhunu, yeni oluşmakta olan spor çevrelerine tanıtmaya ve benimsetmeye çalışmıştır. Bu faaliyetlerin bir sonucu olarak Türkiye resmi anlamda ilk defa 1912 Stokholm Olimpiyat Oyunları’nda iki Ermeni sporcu ile temsil edilmiştir. 1916 Berlin Olimpiyat Oyunları’nın I. Dünya Savaşı nedeniyle yapılmaması ve Türkiye’nin 1919’da “savaşı çıkaran ülkelerden” olduğu gerekçesiyle IOC’den ihraç edilmesi neticesinde 1920 Anvers Oyunları’na katılmaması sonucu, 1912 Stokholm Oyunları Osmanlı Devleti’nin resmi olarak katıldığı ilk ve son oyunlar olmuştur.