Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.

Recent Submissions
Kinematikte euler ve mozzi-chasles teoremleri üzerine
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Uçak, Galip Furkan
Bu tez beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm giriş kısmı için ayrılmıştır. İkinci bölümde, ön bilgiler ve diğer bölümlerde kullanılacak olan bazı tanımlar ve kavramlar kaynakları ile birlikte verilmiştir. Üçüncü bölümde, geliştirilen dual eliptik kuaterniyonlar ve dual eliptik kuaterniyonların cebirsel özelliklerine kapsamlı bir şekilde yer verilmiştir. Bu tezin dördüncü bölümünde, Euler Teoremi incelenmiş, Euler Teoreminin neler ifade ettiği kaynağı ile açıklanmıştır. Daha sonrasında, hiperdual Euler Teoreminin ifade edilmesinde ve ispat etmesinde ilerlenen yol referans alınarak, Euler Teoremi dual uzayda gösterilmiş ve açıklanmıştır. Ayrıca dördüncü bölümde Wang ve Dai'nin çalışmasına değinilmiştir. Bu çalışmada yer alan kavramlar açıklanmıştır. Son bölümde, Euler Teoremi dual eliptik uzayda ele alınmıştır. Ayrıca Mozzi-Chasles Teoremi eliptik iç çarpım uzayına göre ele alınmış ve eliptik Mozzi-Chasles hareketi ile 3 boyutlu eliptik uzayda dual eliptik dönme arasındaki ilişkiler açıklanmıştır.
Türkiye'de servet dağılımının ölçülmesi ve bir servet vergisi önerisi
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Kanacı, Ali Sertaç
Bu çalışmanın amacı Türkiye'de servet dağılımını ölçmek ve buna bağlı olarak uygulanacak bir servet vergisinin dağılımsal etkilerini analiz etmektir. Bu amaçla öncelikle servet kavramı, servet dağılımı açıklanmakta ve servet gelir dağılımı arasındaki ilişki tartışılmaktadır. Ardından servet dağılımını ölçme yöntemleri ile ilgili literatür ve çeşitli yöntemlerle yapılmış servet dağılımı çalışmaları tartışılmaktadır. Bunun yanında teoride ve pratikte servet vergileri incelenmektedir. Türkiye'de 2003-2019 yılları arasında hanehalkı servet dağılımını ölçen bu çalışmada kapitalizasyon yöntemi kullanılmaktadır. Başvurulan temel veri kaynakları TÜİK'in Hanehalkı Bütçe Araştırması, Finansal Yatırım Araçlarının Getiri Oranları veri seti ve TCMB'nin Hanehalkı Finansal Bilançosudur. Buna ek olarak, 2005 yılı sonrası için, oluşturulan veri setlerine Forbes dergisinin zengin kişiler listesi de eklenerek hanehalkı servet dağılımının üst kuyruğu düzeltilmiştir. Ulaşılan sonuçlar anılan dönemde Türkiye'de servet dağılımının bozulduğunu göstermektedir. Bu çalışma en yüksek servetli haneleri hedefleyen bir net servet vergisinin servet dağılımında ihmal edilebilecek bir iyileşmeye yol açacağını, ancak bu vergiden elde edilecek gelirin yoksul haneleri hedefleyen bir sosyal transfer programında kullanılmasının gelir dağılımında önemli iyileşmelere yol açabileceği sonucuna ulaşmıştır.
Nükleer tesis işletenin hukuki sorumluluğu kapsamında nükleer risk sigortaları
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Saruhan, Ezgi Damla
Bu çalışmanın konusunu; nükleer tesis işletenin hukuki sorumluluğu kapsamında nükleer risklere ilişkin sorumluluk sigortalarının incelenmesi oluşturmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde nükleer tesis işletenlerin hukuki sorumluluğu 7381 sayılı Kanun ve Paris Sözleşmesi'nin 2004 Protokolü'yle değişikliğe uğrayan hükümleri çerçevesinde ele alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise nükleer tesis işletenlerin nükleer zararlardan kaynaklanan hukuki sorumluluklarını teminat altına almaya yönelik olarak başvurdukları nükleer risklere ilişkin sorumluluk sigortaları 7381 sayılı Kanun, Paris Sözleşmesi ve Nükleer Risklere İlişkin Sorumluluk Sigortasına ve Teminatına Dair Yönetmelik ile TTK hükümleri kapsamında değerlendirilerek, nükleer risklere ilişkin sorumluluk sigortalarının Türk sigortacılık mevzuatı kapsamındaki yeri tespit edilmiş ve nükleer risklere ilişkin sorumluluk sigortası sözleşmelerinin özellikleri, unsurları, konusu, kapsamı ve sözleşme nezdinde tarafların yükümlülükleri ortaya konmuştur.
Bağda farklı organik gübreleme ve Trichogrammaevanescens westwood (hymenoptera: trıchogrammatıdae)uygulamalarının salkım güvesi [Lobesia botrana den. &schıff. (Lepıdoptera: tortrıcıdae)] ile mücadele üzerineetkilerinin araştırılması
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Aydın, Yasemin
Dünyada ve ülkemizde bağda ana zararlı konumunda olan tür, Bağ Salkım Güvesi (Lobesia botrana)'dir. Bu zararlıya karşı yapılan yoğun ve bilinçsiz pestisit uygulamaları; biyoçeşitliliğe, doğal kaynaklara ve insan sağlığına çoğu zaman telafisi olmayan zararlar vermektedir. Ayrıca ihracatta önemli kısıtlamalara neden olduğu için ekonomik kayıplar yaşanmaktadır. Yaşanmakta olan küresel iklim değişikliğide; mevcut yaşanan zararlı problemini daha da arttırmakta, üreticiler ise zararlı probleminden kurtulmak için daha fazla pestisit kullanmaktadır. Diğer taraftan toplum genelinde artan çevre farkındalığı ile uluslararası beklentiler ve anlaşmalar, tarımda pestisitlerin azaltılmasını zorunlu hale getirmektedir. Biyolojik mücadele uygulamaları, özellikle sürdürülebilir tek mücadele yöntemi oluşu ile ayrıca ekonomik ve ekolojik çözümler sunması ile pestisit tüketimini azaltmada çok etkildir. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü ile Trimail Biyolojik Tarım Firması, Trichograma evanescens adlı yumurta parazitoitlerinin kitle üretim ve salım teknolojilerini geliştirmiş ve üretici koşullarında hiç pestisit kullanmadan Bağ Salkım Güvesi sorununa etkili bir çözüm getirmiştir. Bu sanayi odaklı doktora tezi ile bağda Salkım Güvesi'ne karşı başarılı bir şekilde kullanılan T. evanescens uygulamalarına sentetik gübre yerine organik gübrelerin dahil edilmesiyle bitki-zararlı-doğal düşman arasında daha sağlıklı tritrofik ilişkilerin kurulması ile biyoloik mücadelenin etkinliğini artırıp sürdürülebilir tarıma katkı sağlamak amaçlanmıştır. Manisa ili Saruhanlı ilçesinde 2022 ve 2023 yıllarında gerçekleştirilen denemelerde dört farklı uygulama; kontrol (K), çiftlik gübresi(küçükbaş) (Çg), vermikompost katı (Vk), vermikompost sıvı (Vs) ve 2 grup; böcek salımı yapılan (+T.eva), yapılmayan alan (-T.eva) olmak üzere tesadüf blokları bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak tarla denemesi kurulmuştur. Birinci ay ve hasat döneminde alınan toprak örneklerinde; verimlilik analizleri ve fenolojik gözlemler yapılmıştır. Organik gübreler içerisinde Vs, toprakta organik madde, N, K kapsamlarını, yaş ve kuru üzüm verimini artırmıştır. Uygulamalar ile verim, salkım, tane özellikleri incelenmiştir. T. evanescens salımları (200000 parazitoit/da) yapılmıştır. T. evanescens salımlarına paralel üzümün tomurcuk döneminden hasat dönemine kadar tuzaklara yakalanan salkım güvesi erginleri ve salkımlardaki zarar (vuruk sayısı) sayılmıştır. 2022 yılında, yaş üzüm veriminde T. evanescens uygulanan alanda uygulanmayana göre yaklaşık % 42 artış görülürken, 2023 yılında %37.5 artış olduğu belirlenmiştir. Her iki yılda da zararlı sayısında, T. evanescens uygulanan alanda %35 azalma görülmüştür. Vuruk sayısının en fazla 3. ve 4. dönem de (çiçek) görüldüğü belirlenmiştir. T. evanescens uygulanan alanda her iki yıl için vuruk sayısında yaklaşık % 50 azalma olduğu görülmüştür. Elde edilen bu sonuçlar ışığında bağda organik gübre kullanımının, T. evanescens'in etkinliğini önemli ölçüde arttırabileceğini göstermiştir.
Arpa (Hordeum vulgare L.) genotiplerinde tane kantitatif ve kalitatif özelliklerindeki varyasyonun görüntü analizi ile belirlenmesi
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Geren, Aykut
Arpa (Hordeum vulgare L.) dünya genelinde en çok ekilen dördüncü tahıl olup, %60-70'i hayvan beslemede, %20-30'u ise malt ve içki sanayinde kullanılmaktadır. Tahıllarda tane iriliği, verim ve pazar değeri açısından kritik bir faktör olup, genetik yapı ve çevresel faktörler tarafından belirlenir. Bu çalışmada, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Osman Tosun Gen Bankası'nda bulunan arpa köy çeşitleri arasında tane özelliklerindeki farklılıklar, standart analiz yöntemleri ve görüntü işleme teknikleriyle belirlenmiştir. Araştırmada, 51 iki ve altı sıralı arpa köy çeşidi (toplam 102 genotip) ile üç iki sıralı ve üç altı sıralı kontrol çeşitleri kullanılmıştır. Tane analizleri, 2021-2023 dönemlerinde yürütülen sulama denemelerinden elde edilen taneler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Elek analizi, bin tane ağırlığı ve GrainScan kullanılarak tane alanı, çevre uzunluğu, tane çapı ve renk değerleri belirlenmiştir. İki sıralı arpa kontrol çeşitlerinde dolgun tane (>2,5 mm) oranı %95 olarak bulunmuş, 11 genotipin benzer büyüklüğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Altı sıralı arpa kontrol çeşitlerinde dolgun tane oranı %63-81 arasında değişirken, 31 genotip daha yüksek oran göstermiştir. İki sıralı arpa genotiplerinde bin tane ağırlığı 46,15-64,60 g arasında, altı sıralı arpalarda ise 35,80-58,61 g arasında değişmiştir. GrainScan analizinde, iri (>2,8 mm) ve yüksek bin tane ağırlığına sahip taneler ile iki sıralı arpalarda tane çapı ve tane alanı, altı sıralı arpalarda ise tane alanı, çevresi ve uzunluğu arasında sıkı bir korelasyon bulunmuştur. Sonuç olarak, arpa genotipleri arasında tane iriliği açısından geniş bir varyasyon olduğu ve görüntü işleme tekniklerinin bu farklılıkları belirlemede etkili olduğu sonucuna varılmıştır.