Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.

Recent Submissions
Antropojenik gürültünün zebra balıklarında (Danio rerio) nörotransmitter gen ekspresyon seviyelerine etkileri
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Gençer, Macit
Sanayi ve teknolojideki ilerleme ile birlikte su altı dünyasındaki canlıların eş bulma, besin arama, avcılardan kaçınma, sürü oluşturma gibi davranışlar için yararlandığı doğal seslere antropojenik gürültü olarak tabir edilen yeni ve yabancı sesler dahil olmuştur. Gemi trafiği, derin deniz sondajı, inşaat, balık çiftliklerinde kullanılan mekanizasyon sistemleri gibi yabancı ses kaynaklarının omurgasızlardan memelilere kadar tüm su canlılarını hem bir stres kaynağı olarak fizyolojik açıdan hem de üreme, yüzme, beslenme alışkanlıklarını değiştirerek davranış açısından olumsuz etkileyebileceği hipotezini araştıran çok sayıda çalışma yapılsa da bu mekanizmaların işleyişine dair bilinmeyenler halen çok fazladır. Bu tez çalışmasında, balıkların çeşitli sesler karşısındaki fizyolojik yanıtlarını ölçmede iyi bir belirteç olan nörotransmitter genlerin ekspresyon seviyelerindeki ve yüzme davranışlarındaki değişimler incelenmiştir. Bu amaçla, moleküler çalışmalar için uygun bir model organizma olan zebra balığını (Danio rerio) ile kurulan deneyde beyaz gürültü, tekne gürültüsü, devir daim pompası gürültüsü ve klasik müzik (Mozart - Symphony No. 40 in G minor, K. 550; 1788) olmak üzere farklı saf sinüsoidal tonlar 30 gün boyunca uygulanarak nörotransmitter metabolitlerinin (serotonin, dopamin, glutamat, GABA) sentezinden sorumlu genlerin expresyon seviyelerindeki değişimleri izlenmiştir. Nörotransmitterlerin sentez ve taşınmasından sorumlu genlerde (tph2, slc6a4a, dbh, slc6a3, gad67, got1, slc6a1a) ses kaynağına bağlı olarak ekspresyon seviyelerinin önemli oranda değiştiği ve balıkların yüzme davranışları ile ağırlık kazancı bakımından da farklılık oluştuğu görülmüştür. Elde ettiğimiz bulgular, çalışmamızda seçilen genlerin balıkların sese tepkilerini ve maruz kaldıkları etkileri açıklamada kullanışlı birer indikatör olarak değerlendirilebileceğini ortaya koymuştur.
Orion yıldız oluşum bölgesindeki erken B tayf türü yıldızların kimyasal bolluk dağılımları
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Ünal, Kübra Özge
Doktora tezi çalışmasında, Orion Yıldız Oluşum Kompleksi'nin beş farklı bölgesinde ve Güneş komşuluğunda yer alan 35 erken B ve üç O tayf türü yıldızın kimyasal bileşimi ayrıntılı bir şekilde incelendi. Dahası, Orion Nebulası, λ Orionis grubu, Orion X ve Trapezyum bölgelerindeki B-türü yıldızlarının homojenlik dereceleri araştırıldı. Erken B-türü yıldızların göreceli kısa ömürleri, genellikle doğdukları ortamdan uzaklaşmamalarına yol açar; bu durum da bu yıldızların bulundukları bölgenin kimyasal bolluklarını yansıtmalarını sağlamaktadır. Hedef yıldızların yüksek çözünürlüklü tayfları AUKR ve TUG'da gözlendi. Ayrıca, yine yüksek çözünürlüklü tayfları ESO, EsPaDons ve Sophie arşivlerinden elde edildi. Tüm yıldızların atmosfer parametreleri iyonize silikon ve gözlemsel hidrojen Balmer profil çizgilerinin sentetik tayflarıyla uyumu gözetilerek hesaplandı. Dahası, HD 36512, HD 46660 ve HD 37032 yıldızlarının helyum çizgilerinin eşdeğer genişlik oranları dikkate alınarak bu yıldızların O tayf türünden olduğu tespit edildi. Ardından tüm yıldızların kimyasal bolluk analizleri gerçekleştirildi. Analiz sonuçları, herbir bölgenin element bolluk dağılımlarının homojen yapıda olduğunu gösterdi. Bölgelerin H-R diyagramlarına ayrı ayrı bakıldığında ise 36 yıldızın anakol, HD 46883 yıldızının mavi süperdev ve LP Ori'nin ise Herbig Ae/Be yıldızı olduğu görüldü. Tüm yıldızların doğasına uygun evrim yolları ve eşyaş eğrileriyle yardımıyla kütleleri ve yaşları hesaplandı.
Text classification of court of cassation decisions with machine learning
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Karadal, Derya
Metin sınıflandırma, doğal dil işleme alanının bir alt dalıdır ve yargı kararlarının otomatik bir şekilde sınıflandırılmasını sağlayarak hukuk alanında çalışan kişilere büyük bir kolaylık sağlama potansiyeli vardır. Bu çalışmada, çeşitli makine öğrenmesi algoritmaları ile İcra ve İflas kanundaki tanımlı suçlara ilişkin Yargıtay kararları sınıflandırılmıştır. Öncelikle Yargıtayın internet sitesi üzerinden belirlenen suçlara ilişkin kararlar toplanmış ve bir veri seti oluşturulmuştur. Veri setinin etiketlenmesinden sonra ön işleme aşaması ile kararlar makine öğrenmesi algoritmalarının kullanabileceği forma dönüştürülmüştür. Değerlendirme sonucunda Karar Ağacı ve Rastgele orman modelleri en iyi performansı göstermişlerdir. En zayıf performans gösteren Naive Bayes algoritması olmuştur. Ancak bu modelin 0.805 F1 skoruna ulaştığı düşünüldüğünde genel olarak modellerin iyi performans sergilediği sonucuna varılabilir. Elde edilen sonuçlar göstermektedir ki veri setinde bulunan kararlarda benzer ifadelerin sık tekrarlaması ve veri setinin küçük olması geleneksel makine öğrenmesi yöntemlerinin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır.
Ōkubo Kōji'nin Türk dili üzerine çalışmaları
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Özrenk Aydın, Gülzemin
Bu çalışmada Türklük bilimi araştırmacısı Ōkubo Kōji'nin Türk dili ve Türkçe üzerine görüşlerinin, diğer eserlerinde kullandığı Türkçe kavramların algısı ile bu algısını yansıtma biçiminin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Ōkubo Kōji'nin Türk dili, Türkçe ve Türkiye Türkçesi üzerine yazıları tezin araştırma örneklemini oluşturmuştur. Çözümleme sonucunda, Ōkubo Kōji'nin Türk dillerinin sondan eklemeli dil ve ünlü uyumu olarak iki temel özelliğine dikkat çektiği, ayrıca Türk dilinin tarihî gelişiminde sağlam yapısı ve matematik gibi kurallı olması sebebiyle büyük değişimlere uğramadığı şeklinde düşüncesini vurguladığı tespit edilmiştir. Aralarında çok fark bulunmadığını belirttiği Türk dili lehçeleri üzerine yaptığı değerlendirmelerinde Kazan- Tatar Türkçesini önemli bir kültür ve yazı dili, Kaşgar Türkçesini klasik tarzdaki biçimini en iyi koruyabilmiş en doğudaki lehçe, Türkiye Türkçesini ise en gelişmiş Batı lehçesi olarak değerlendirdiği görülmüştür. Tezde ayrıca, Türkiye'deki dil politikalarını takip ettiği, incelediği, bunlar hakkında görüşler oluşturduğu ve yaptığı yayınlarla bu konuları Japonya'ya ulaştırmış olduğu tespit edilmiştir. Türkiye Türkçesinde yapılan harf devrimi ve dil devrimini, Türkçenin yapısal ihtiyaçlarını karşılayan bir ihtiyaç olarak, Güneş-Dil Teorisi'ni milliyetçi bir projeye dayalı ideolojik bir girişim olarak değerlendirmiştir. Ōkubo'nun ayrıca Türkleri tanımak ve kendi halkına anlatmak amacıyla Türk kültürüne dil üzerinden yaklaştığı sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, geniş bir coğrafyada yaşayan Türk halklarını tanımak ve kendi halkına aktarmak için çalışmalar yapmış olan Ōkubo Kōji'nin İslam tarih ve medeniyeti araştırmacısı olmasının yanında Türklük bilimi araştırmacısı olarak da çok sayıda eser verdiği görülmüştür.
Begavî ve İbn Atiyye tefsirlerinde sosyo-kültürel bağlamın yansımaları
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Çelebi, Rukiye
Bu çalışmada Beġavī'nin Meʿālimu't-tenzīl ve İbn ʿAṭiyye'nin el-Muḥarraru'l-vecīz eserleri, sosyo-kültürel çevrenin bu eserlerdeki yansımaları açısından incelenmiştir. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Beġavī ve İbn ʿAṭiyye'nin ilmî kişiliklerinin oluştuğu sosyo-kültürel ortamlar ele alınmıştır. Bu bağlamda Horasan ve Endülüs bölgelerinin siyasî, dinî, ilmî ve kültürel tarihi hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra Horasan ve Endülüs bölgelerinde V/XI. yüzyılın sonu ile VI/XII. yüzyılın başlarındaki siyasî ortam genel hatlarıyla ele alınmıştır. İkinci bölümde Beġavī ve İbn ʿAṭiyye'nin hayatlarına ve entelektüel kişiliklerine kısaca yer verilmiştir. Bu kapsamda onların ilmî serüvenlerine, mezheplerine ve tefsir metotlarına değinilmiştir. Daha sonra Beġavī ve İbn ʿAṭiyye'nin tefsir yöntemlerinin bulundukları coğrafyaların geleneksel tefsir kültürü açısından değerlendirmesi yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise Beġavī ve İbn ʿAṭiyye'nin tefsirleri, sosyo-kültürel etkiler bağlamında incelenmiştir. Bu bölümde öncelikle Beġavī ve İbn ʿAṭiyye'nin yaşadığı dönemin sosyo-kültürel yapısı dikkate alınarak bunların tefsirlerine nasıl yansıdığı örnek âyetler üzerinden ele alınmıştır. Bu sayede, İslâm dünyasının farklı bölgelerinde yaşamış olan iki müfessirin eserlerinde sosyo-kültürel faktörlerin nasıl bir rol oynadığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Sonuç itibari ile her iki tefsirde de müfessirlerin bulundukları coğrafyadan kaynaklanan yorum tercihlerine rastlanmıştır. Bu durum tefsirlerin sadece Kur'an'ı yorumlayan birer metin olarak değil, aynı zamanda müellifin içinde bulunduğu sosyo-kültürel çevrenin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.