Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.

Recent Submissions
Bağımlılık temalı karikatürlerde çok düzlemli metaforların ve metonimilerin görünümleri
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2022) Açıkyıldız, Berna
Bilişsel temelli çalışmalarda metafor farklı kavramsal alanlara sahip bir kavramın diğer kavram üzerinden anlamlandırıldığı bilişsel bir süreç olarak, metonimi ise bir kavramın aynı kavramsal alan içinde başka kavram ile anlamlandırıldığı bilişsel bir yapılanma olarak görülmektedir. Bilişsel dilbilim bakış açısına göre metafor ve metonimiler dilden bağımsız bir şekilde düşünce sisteminin temelinde yer almaktadır. Dolayısıyla metafor ve metonimiler dilsel düzlemde olduğu gibi farklı modaliteler üzerinde de yer almaktadır. Bu tezde 4. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması Sanal Sergisi arşivinden seçilen "bağımlılık" temalı 25 karikatürde yer alan metaforik ve metonimik ifadeler Bilişsel dilbilim bakış açısı çerçevesinde incelenmiş ve karikatür türüne ait özellikler göz önünde bulundurularak çözümlenmiştir. Karikatürlerde bağımlılık kavramına ilişkin imgesel anlam oluşumu metafor ve metonimi etkileşimi kapsamında incelenmiş ve görsel ve çok-düzlemli temsillerde metafor ve metonimilerin görünümleri ortaya konmuştur. İncelenen karikatürlerde en sık HAYAT YOLCULUKTUR, BAĞIMLILIK AŞAĞIDIR, SAĞLIK YUKARIDIR, BAĞIMLILIK ENGELDİR, BAĞIMLILIK FELAKETTİR ve BAĞIMLILIK TEHLİKEDİR metaforları ile karşılaşılmıştır. Temayı oluşturan bağımlılık kavramına ise görsel olarak yer alan BAĞIMLILIK İÇİN BAĞIMLILIK YAPAN MADDE metonimisi üzerinden ulaşılmış ve bu metonimik ifadenin veri tabanında sıklığı en yüksek olan metonimi olduğu saptanmıştır.
Gayrimenkul projelerinde konsept proje geliştirmenin proje başarısı ve yatırım değerine etkisi: Ankara ili Mamak ilçesi Doğukent bölgesi örneği
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Avcı, Burçin
Gayrimenkul projelerinde konsept proje geliştirmenin gayrimenkul geliştirme sürecindeki yeri ve önemi irdelenerek yatırım değeri ve proje başarısına etkisinin değerlendirilmesi araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Araştırma, konsept proje geliştirmenin gayrimenkul projesi geliştirme sürecindeki önemi ve bu sürecin iyileştirilmesine olan katkısından dolayı önemli görülmektedir. Literatür taramalarında gayrimenkul geliştirme sürecinde konsept proje geliştirme hakkında yeterli sayıda araştırmanın olmadığı görülmüş ve bu konuya dikkat çekilmek istenmiştir. Literatürde gayrimenkul projelerinin türleri, proje geliştirme, gayrimenkul geliştirme aktörleri, gayrimenkul geliştirmede kullanılan analizler, gayrimenkul geliştirme süreci gibi konulara ağırlık verildiği görülmüş olup, gayrimenkul projelerinde konsept proje geliştirme konusuna hemen hemen hiç değinilmemesi araştırmanın temel sebebi olmuş ve bu alanda literatüre bir katkı sağlanması hedeflenmiştir. Ankara ili Mamak ilçesi Doğukent bölgesinin bu araştırma için seçilmesinin temel nedeni; Ankara'nın en dezavantajlı bölgesi olmasına karşın, son yıllarda bölgede gerçekleştirilen konsept projeli gayrimenkul projelerinin bölgenin değerine, tercih edilirliğine katkısı ve eski imajına olan etkisini değerlendirmektir. Bunun için araştırma bölgesinde yaşayan kullanıcı ve yatırımcılara anketler uygulanmış, hem yerinde, hem de onaylı mimari projeler üzerinde inceleme yapılmış, gayrimenkul satış ilanları analiz edilmiş ve konsept projeli gayrimenkul projelerinin bağımsız bölüm satış değerlerinin bir konsept proje iddiası olmayan daha sıradan yatırımlara oranla yaklaşık %100 daha yüksek olduğu, kullanıcı ve yatırımcıların hedefledikleri yatırım değeri ve proje başarısını yakaladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda konsept proje geliştirmenin gayrimenkul projelerinin başarısı ve yatırım değerine olumlu bir katkısı olduğu görülmüştür. Türkiye'de gayrimenkul projesi geliştirmede konsept proje geliştirmenin öneminin anlaşılması ve konsept proje geliştirmenin bir uzmanlık dalı olarak tanımlanması, bu uzmanların geliştirme sürecine dahil olması ve yasal ve kurumsal düzenlemelerin bu doğrultuda yapılmasının gerekliliği vurgulanmalıdır.
Türkiye'de müzik politikası ve örgütlenmesi
(Ankara Üniversitesi, 2023) Öçal, Erol Uğraş
Birbirlerinden uzak gibi görünseler de devlet ve müzik birbiriyle yakın ilişki içindedir. Türkiye'de de devletin müzik alanında etkin bir rolü bulunmaktadır. Devlet bir yandan müzik kurumları kurarken bir yandan da belirli müzik türlerine yönelik öncü, destekleyici veya engelleyici politikalar geliştirmektedir. Devlet ve müzik arasında böylesine bir ilişki olmasına karşılık bu ilişkiye yönelik akademik çalışmalar oldukça sınırlı kalmıştır. Özellikle yönetim bilimi alanında yapılan çalışmaların çok daha az sayıda olduğu görülmektedir. Bu eksikliğe yönelen bu çalışmanın temelinde bu iki soru yatmaktadır. Bunlardan ilki devletin neden bir müzik politikası ve örgütlenmesi olduğu; ikincisi ise bu politika ve örgütlenmeyi nasıl hayata geçirdiğidir. Çalışma, bu sorulara cevabı mekân olarak Türkiye'de, zaman olarak Cumhuriyet'in ilanından 2023'e kadar geçen yüz yıllık süreçte aramaktadır. Nedene ve nasıla odaklanan böyle bir arayışta nitel araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmada veri toplama tekniği olarak alanyazın taramasının yanı sıra arşiv, politika belgesi ve örgütsel belge taraması kullanılmıştır. Veri analizi tekniği olarak ise içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada, Türkiye'de müzik politikası ve örgütlenmesi, 1923-1960, 1960-1980 ve 1980-2023 olmak üzere üç ana dönemde ele alınmıştır. Bu üç ana dönem altında yer alan toplam altı alt dönemde, müzik politika ve örgütlenmesindeki süreklilikler ve kopuşlar bu alandaki üst örgütlenme, eğitim kurumları, temsil kurumları, hukuki altyapı, fiziki altyapı, insan unsuru, yayma-derleme-denetleme faaliyetleri üzerinden takip edilmiştir. Araştırmada ulaşılan sonuç; Türkiye'de devletin müzik politikası ve bu alanda örgütlenmesinin olmasının nedeni salt sanatsal yaratıcılığın desteklenmesi değil; 1923-1960 arasındaki dönemde yeni devletin kuruluşunda yeni topluma uygun müziği yaratmak ve ulusal bilinci güçlendirmek; 1960-1980 arasında planlı kalkınma için önemli olan insan kaynağını nitelikli hâle getirmek ve kalkınmanın kültürel boyutunu güçlendirmek; 1980 sonrasında ise yeni bir milliyetçilikle, yeni muhafazakarlıkla, küreselleşmeyle ve neoliberalizmle uyumlu bir kültür endüstrisini ve ekonomisini desteklemektir. Tespit edilen her bir dönem ve analiz birimi daha derin araştırmalar yapmayı gerektirmektedir. Çalışmanın, bu alanda yapılacak yeni araştırmalara yol açması umulmaktadır.
Ömer Bahâuddîn el-Emîrî ve şiiri
(Ankara Üniversitesi, 2024) Aşantoğrul, Muhammed
Bu çalışmada Suriyeli şair, düşünür ve diplomat Ömer Bahâuddîn el-Emîrî (1916- 1992)'nin hayatı, eserleri, edebî kişiliği ve şiirleri ele alınmıştır. 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan İslâmî Edebiyat akımının önemli temsilcilerinden olan şairin, mesajını okurlarına ulaştırmak için şiiri bir araç olarak kullandığı görülmüştür. Çalışma, giriş ve üç ana bölümden meydana gelmektedir. Çalışmanın giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı, yöntemi ve kaynaklarının yanı sıra İslâmî Edebiyat akımına dair birtakım bilgiler verilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde şairin hayatı, eserleri ve edebî kişiliği ayrıntılı olarak incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde el-Emîrî'nin şiirinde muhtevâ özelliklerine, üçüncü bölümünde ise şekil ve üslup özelliklerine yer verilmiştir. Bu kapsamda başta modern dönemde ortaya çıkan bazı dinî, siyasî ve ailevî şiirleri olmak üzere hiciv, gazel, mersiye, vasf ve fahr türü şiirleri örneklendirilmiştir. el-Emîrî'nin şiiirlerindeki sanatsal yapı, nazım türleri, vezin ve kâfiye durumu tespit edilerek Arap belağatındaki meanî, beyân, ve bedî' ilim dallarına göre şiirleri detaylı bir incelemeye tabi tutulmuştur. Modern dönemde muhteva ve şekil olarak yeni bir tür olan ve ilk defa el-Emîrî'nin ortaya koyduğu ḫumâsiyyât şiirleri, onun Arap şiirine yaptığı önemli bir katkı olmuştur. Ayrıca Filistin ve Mescid-i Aksa mücadelesini müdafaa için yazdığı şiirler ve divanlar şairin tanınmasında etkili olmuştur. Son olarak elEmîrî'nin şiirlerinden birçok örnekler barından bu çalışma, İslâmî Edebiyat akımının edebî anlayışı hakkında bir fikir edinmeye yardımcı olacaktır.
İkinci dil olarak Türkçe konuşurlarının sözcük işlemleme süreçlerinde anlambilim, sözdizim ve sözcük sıklığı etkisi
(Ankara Üniversitesi, 2024) Karaca, Kübra
İkinci dil edinimi alanında sözcüklerin eş bulunma sıklığına ilişkin işlemleme çalışmalarının azlığından hareketle gerçekleştirilen bu çalışma, Türkçe anadili konuşurlarının ve Türkçeyi ikinci dil olarak edinen öğrenicilerin sözcük sıklığı ile eş bulunma sıklığı yüksek ve düşük olan sözcükleri, okuma sürecinde işlemlemelerinde ortaya çıkan görünümü ruhdilbilimsel bakış açısıyla incelemeyi amaçlamaktadır. Göz izleme ve tepki süresi çalışmalarının da gösterdiği üzere, kullanım sıklığı düşük olan ve ilgili bağlamda tahmin edilmesi zor olan bir sözcüğe, anlamsal açıdan ilişkili, kullanım sıklığı yüksek olan ve tahmin edilmesi görece daha kolay olan bir sözcüğe kıyasla daha uzun süreyle odaklanılmaktadır (Kliegl v.d., 2004; Pollatsek v.d., 2008; Hohenstein, 2013). Bir sözcüğün ardından gelecek olan sözcüğün, bağlamından tahmin edilebilme oranı ne kadar yüksekse, o sözcüğe sabitlenme süreleri de o kadar kısa olmaktadır (Kliegl v.d., 2004; Staub, 2011). Bu kapsamda, araştırmanın çalışma grubu Türkçe anadili konuşurlarından ve ana çalışma grubu Türkçeyi ikinci dil olarak edinen öğrenicilerden oluşmuştur. Çalışmanın deney deseninde yer alan uyaran setlerinin belirlenmesinde tarama modeli kullanılmış, uyaran setinde yer alan ad ve eylemler, seçilen derlemde (TS Corpus_v2) ve sıklık sözlüğünde (Aksan v.d., 2017) yer alan ifadelerle sınırlı tutulmuştur. Bu çalışma temel olarak, (i) Türkçe anadili konuşuru ve Türkçeyi ikinci dil olarak edinen yetişkinlerin okuma süreçlerinde, sıklığı ve eş bulunma sıklığı düşük olan sözcüklerde ölçülen süre, sıklığı ve eş bulunma sıklığı yüksek olan sözcüklerde ölçülen süreye kıyasla daha mı fazla olacaktır?, (ii) bu iki grubun, eş bulunma sıklığı düşük ve yüksek olan sözcüklere sabitlenme süreleri arasında anlamlı bir farklılık ortaya çıkacak mıdır?, (iii) sıklığın etkisi, anlamsal ve dilbilgisel açıdan bozulma olduğunda nasıl bir görünüm ortaya koyacaktır?, (iv) sıfat-ad, ad-eylem birleşimlerine yönelik gerçekleştirilen işlemleme süreçlerindeki görünüm nasıl olacaktır? sorularına yanıt aramaktadır. Bu araştırma soruları doğrultusunda, iki ayrı deney gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen deneylerin sonucunda sıklığın, anlamın ve dilbilgisel bozukluğun gruplar temelinde yapılan incelemelerde bazı benzer ve farklı sonuçlar ortaya çıkardığı görülmüştür. Genel olarak, D1 ve D2 konuşurlarının okuma süreçlerinde sıklığı ve eş bulunma sıklığı düşük olan sözcüklerde ölçülen sürenin, sıklığı ve eş bulunma sıklığı yüksek olan sözcüklerde ölçülen süreye kıyasla daha fazla olduğu görülmüştür. Bu bulguya koşut bir biçimde, iki grubun sıklığı ve eş bulunma sıklığı düşük ve yüksek olan sözcüklere sabitlenme süreleri arasında yüksek düzeyde anlamlı bir farklılığın ortaya çıktığı da bulgulanmıştır. Nadir sıklıktaki ad ve eylemlerin yer aldığı birleşimlerin işlemlenme sürelerinin, yüksek sıklıktaki ad ve eylemlerin yer aldığı birleşimlerin işlemlenme sürelerine göre daha uzun olduğu ortaya koyulmuştur. Referans grubuyla deney grubunun işlemleme süreleri arasında ise yüksek düzeyde anlamlı farklılık oluşturabilecek bulgular sunulmuştur. Çalışmanın sonuçlarının yönlendirilen ikinci dil edinimi kapsamında, özellikle ikinci dil olarak Türkçe öğretiminde sözvarlığı geliştirme ve dil becerilerinin öğretimi çalışmalarına sezdirimler yoluyla ışık tutacağı düşünülmektedir.