Akademik Arşiv Sistemine Hoş Geldiniz
Ankara Ünivrsitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi birçok farklı bölümden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.

Recent Submissions
Item type:Item, Erişkin kardiyak cerrahide kardiyopulmoner baypas ile uygulanan hipoterminin farklı derecelerinin metabolomik analizi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Durmaz, OğuzhanHipoterminin kardiyopulmoner baypas (KPB) sırasında metabolik koruma sağladığı bilinmesine rağmen, farklı derecelerdeki hipoterminin metabolomik etkileri yeterince araştırılmamıştır. Bu çalışmada, KPB sırasında uygulanan hafif (32-35°C) ve orta dereceli (26-31°C) hipoterminin plazma ve idrar metabolomik profilleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Prospektif ve randomize tasarımlı çalışmaya, her iki grupta 16 hasta olmak üzere toplam 32 hasta dahil edilmiştir. Hedefsiz metabolomik analizler, gaz kromatografisi-kütle spektrometrisi (GC-MS) ve sıvı kromatografisi-kuadrupol zaman uçuşlu kütle spektrometrisi (LC-qTOF-MS) kullanılarak gerçekleştirilmiş; plazma örneklerinde 142, idrar örneklerinde ise 100 metabolit tespit edilmiştir. Bulgular, hafif hipotermi grubunda sitrik asit, prolin ve inosin seviyelerinin, orta hipotermi grubunda ise miristik asit ve gliseraldehit seviyelerinin azaldığını göstermiştir. Her iki grupta ribitol ve sorbitol seviyelerindeki artış dikkat çekmiştir. İdrar analizlerinde, hafif hipotermi grubunda kreatinin ve 5,6-dihidroksi-8Z,11Z,14Z-eikosatrienoik asit seviyelerinde artış gözlenirken, orta hipotermi grubunda C17-sfinganin ve seramidler gibi metabolitlerde artış belirlenmiştir. Elde edilen bulgular, hafif hipoterminin plazma ve idrarda daha olumlu bir metabolik profil ile ilişkili olduğu, orta hipoterminin ise metabolik stresin arttığı sonucuna işaret etmektedir. Bu çalışmada, hedefsiz metabolomik analizlerin KPB sırasında farklı hipotermi stratejilerinin biyokimyasal etkilerini anlamada önemli bir araç olduğu ortaya konmuştur. Sonuçlar, metabolomik yaklaşımların önemini vurgulamakta ve hipotermi stratejilerinin optimize edilmesine yönelik ileri çalışmalar için değerli veriler sağlamaktadır.Item type:Item, GPR ve yapay zeka derin ağ yöntemleri ile yapı kolonu beton-metal donatılarının kestirimi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Çorumluoğlu, EsraTez çalışmasının amacı, yer radarı (GPR) yöntemi ile bina kolonlarının iç özellikleri olan metal donatı örüntülerinin, metal tipinin, konum ve kalınlıklarının, betonun durumunun belirlenebilirliğinin yapay zekâ derin ağ kestirim yöntemi ile ortaya koyabilmektir. Amacı gerçekleştirmeye yönelik üç aşamalı çalışma gerçekleştirilmiştir. İlk olarak yapı kolonlarının iç yapısını ve donatı örüntülerini yer radarı (GPR) yöntemiyle incelemede ve yorumlamada kullanılabilecek iki boyutlu (2B) demir ve çelik donatı modelleri oluşturulmuştur. Beton ve metal donatıları içeren yapı kolon modelleri basitten karmaşığa doğru gruplandırılmıştır. Yapı kolon modellerini oluştururken farklı sayıda ve kalınlıkta düşey ve yatay metal çubuk donatılar tasarlanmış, ardından betonarme ortamın dielektrik geçirgenlik (permittivity) değeri değişimi ile metal türünü, donatı karmaşıklığını, kalınlığını kümeleyerek kolon beton-metal donatı modelleri ve grupları oluşturulmuştur. Metal türü olarak demir ve çelik çubuklar kullanılmıştır. Metal donatıyı çevreleyen beton ortam için genel olarak sabit bir dielektrik geçirgenlik değeri kullanılmış olup son grup modellerde betonun içinde boşluk ve zayıf bölgeler gibi bozucu unsurların eklenmesi ile son olarak korozyonlu modeller oluşturulmuştur. Kolon beton-donatı model boyutları 1,30x0,75 m ile sabit tutulmuştur. İkinci aşamada modellere ait zaman ortamında sonlu farklar yaklaşımıyla iki boyutlu (2B) radargram hesaplamaları (radargram modelleme, GPR dalga alanı kesiti, GPR profil kesiti) gerçekleştirilmiştir. Hesaplamalarda 1200 MHz yüksek frekanslı kapalı anten kullanılmıştır. Profiller kolon ön cephesi üzerinde uzun eksen üzerinde aşağıdan yukarıya doğru oluşturulmuş ve 0.01m aralıklarla konuşlandırılan antenlerden kolon içine kaynak dalgacığının gönderilmesi ve kolon arka sınırından geri yansıyan dalgaları da kapsayacak şekilde her bir GPR izi hesaplanmıştır. Üçüncü aşamada yapay zekâ ağ tasarımı geliştirerek yapı kolon-donatı modelinin elde edilmesi için konvolüsyonel yöntem olan otomatik kodlayıcılar (autoencoder) tercih edilmiş, eğitim, test ve doğrulama aşamaları uygulanmıştır. Yapay zekâ ağ tasarımı ile model kestirim ilksel sonuçlarına göre, oluşturduğumuz kolon-donatı modeli ile ağ tasarımının sonuçlarının büyük bir uyum gösterdiği, ancak korozyonlu beton-donatı modellerinin çok sayıda artırılarak ağ tasarımının daha da geliştirilmesi ile uyumun daha da artış gösterebileceği belirlenmiştir. Ağ tasarımı kestirim sonuçlarında donatıdaki yatay ve düşey metal sayılarının ve konumlarının oldukça iyi sağlandığı, kalınlıklarının kestiriminde biraz sapmalar olduğu gözlenmiştir. Korozyonlu beton-donatı modellerinin artırılarak ve ağ tasarımınında yeni eklemeler ile kestirim sonuçlarının daha da iyileştirilmesi gelecek hedeflerimizi kapsamaktadır. Modelleri oluşturma ve ağ tasarımı çalışmalarında PYTHON yazılımı, modelleme çalışmalarında gprMax açık kaynak yazılımı kullanılmıştır. Tez çalışması, GPR yöntemi ve yapay zekâ ağ tasarımı ile yapı kolonları-donatı modelinin belirlenmesi kapsamında yapılmış ilk çalışmadır.Item type:Item, Mikroalgal biyoetanol üretiminde gıda atıklarının kullanımı(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Kasap, İremMikroalgler biyoetanol üretiminde umut vaat eden ham maddelerdir. Bu bağlamda, mikroalglerden biyoetanol üretim sürecinin farklı yöntemlerle optimize edilerek nihai verimin artırılması gerekmektedir. Tez çalışmasında Saccharomyces cerevisiae, Candida boidinii ve Kluyveromyces marxianus gibi mayaların 0.5 g/L havuç şekeri içeren BG-11 ortamında fotoheterotrofik koşullarda geliştirilen Chlorella vulgaris biyokütlesinden biyoetanol üretim potansiyelleri ve soğan kabuğu atığı gibi düşük maliyetli gıda atıklarının fermantasyon iyileştirme potansiyeli araştırılmıştır. Yerel mayalar arasında K. marxianus en yüksek biyoetanol üretimi gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda, biyoetanol konsantrasyonunu ve verimini artırmak amacıyla, farklı başlangıç biyokütle konsantrasyonları (50 g/L, 100 g/L, 200 g/L), soğan kabuğu atığı konsantrasyonları (%1-%5) ve mineral tuz ile azot kaynağı takviyeleri (pepton, maya ekstraktı, MgSO4, KH2PO4, CaCl2, ZnSO4) optimize edilmiştir. 200 g/L başlangıç biyokütle konsantrasyonu ve %3 soğan kabuğu takviyesinin fermantasyon ortamına eklenmesi ile biyoetanol üretiminde 4.29 ± 0.25 g/L'den 6.98 ± 0.12 g/L'ye, biyoetanol üretkenliğinde ise 0.36 g/L.h'den 0.58 g/L.h'ye artış elde edilmiştir. Bu çalışma, K. marxianus'un mikroalgal şekerleri metabolize etmedeki yüksek potansiyelini ve gıda atıklarının fermantasyon ortamında düşük maliyetli besin kaynağı olarak kullanım potansiyelinin yüksek olduğunu öne sürmüştür.Item type:Item, ZSM-5 katkılı beta zeolit katalizöründe 1-metilnaftalin ile tolüenin transalkilasyonuna metal yüklemenin etkisi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Abdullah, Abdul Aziz2,6-Dimetilnaftalin (2,6-DMN), polietilen naftalat (PEN) sentezinde önemli bir ara maddedir. PEN, yaygın kullanımı olan polietilen tereftalat (PET) ile karşılaştırıldığında, mükemmel termal, mekanik ve gaz bariyeri özellikleri nedeniyle umut verici uygulama beklentilerine sahiptir. 2,6-DMN'nin çok aşamalı endüstriyel sentezi oldukça pahalı olduğundan, PEN'in üretimi ve uygulamaları şu anda kısıtlıdır. Diğer yandan, ksilen izomerleri içinde küresel ölçekte en yüksek talebi p-ksilen (yaklaşık%80) görmektedir. P-ksilen, PET sentezi ve ayrıca boya, ilaç ve böcek ilacı üretimi için kullanılan tereftalik asidin üretimi için kullanılmaktadır. Bu tez kapsamında, 2,6-DMN üretim sorunlarını iyileştirmek ve değerli p-ksilen üretmek amacıyla, ZSM-5 katkılı Beta zeolit katalizörün hazırlanarak ve bu hazırlanan katalizöre Zr ve Mo metal yükleyerek 1-Metil naftalin (1-MN) ve Tolüenin varlığında transalkilasyonu çalışılmıştır. Hazırlanan zeolit katalizörleri BET, SEM, FTIR, Py-FTIR, XRD ve XRF yöntemleri ile karakterize edilmiştir. Katalitik çalışmalar, sabit yataklı sürekli akışlı bir reaktörde atmosferik basınçta, 1 – 3 St-1 WHSV arasında, 400 – 500 ℃ sıcaklıklarda ve üç farklı metal yüklemesinde gerçekleştirilmiştir. Sonuç, metal emdirmenin zeolitlerin fiziksel özelliklerini ve asitliğini iyileştirdiğini göstermektedir. Katalitik testlerde, dönüşüm, verim ve seçimlilik açısından zeolit aktivitesi genel olarak sıcaklığın artmasıyla artarken, boşluk hızının artmasıyla azalmıştır. Yüksek dönüşümlere ek olarak, metal emdirme, 2,6-DMN ve p-ksilen verimini ve seçimliliğini önemli ölçüde iyileştirmiştir. Zr yüklü katalizörler, modifiye edilmemiş Beta zeolit katalizörlerine kıyasla 2,6-DMN ve p-ksilen verim değerlerinde sırasıyla %3,8 ve %11,7'lik bir iyileşme olmuştur. Ayrıca, Zr ve Mo emdirme, modifiye edilmemiş zeolitlerdeki 2,6-DMN/2,7-DMN oranını 1,6'dan 1.9'a yükseltmiştir. Metal yüklemenin, özellikle Zr emdirmenin, yüksek verim ve seçimliliğe yönelik alternatif yollar sağlamak için katalizör özelliklerini geliştirdiği düşünülmektedir.Item type:Item, Sıfırıncı dereceden rezonanslı anten tabanlı elektron paketçik uzunluk monitörü(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Dokuyucu, CanBu tezde, parçacık hızlandırıcılarında kritik öneme sahip paketçik uzunluğunun ölçümü için alternatif bir yöntem ele alınmıştır. Hızlandırıcılarda elektron demeti, paketçikler halinde kesikli olarak üretilir. Elektron demetinin içerisindeki bir paketçiğin uzunluğu (atma genişliği), hızlandırıcı kovukların ve çeşitli hızlandırıcı aygıtlarının düzgün bir şekilde çalıştırılabilmesi açısından önem arz etmektedir. Hali hazırda kullanılan ölçüm yöntemleri, karmaşık elektromanyetik ve optik yapılar içermektedir. Ayrıca kullanılan birçok yöntem demetin yok edilmesini gerektirmektedir. Elektron paketçikleri, iletken hat içerisinde ilerlerken elektromanyetik etkileşimlerden dolayı, ilerlediği metalik yapıların içerisinde temel frekanslarının uyarılmasına neden olur. Oluşan uyarımlar elektron paketçiğinin barındırdığı frekans bileşenlerinden kaynaklandığından, bu salınımların genliği paketçik uzunluğu hakkında bilgi barındırır. Düşük frekans bandındaki salınımların dalgaboyu büyük olacağından, tespit için gerekli yapı, demet hattı içerisine sığmayacaktır. Tez çalışmasında, paketçik boyutu hakkında bilgi veren harmoniklerin tespit ve analiz edilmesi için sıfırıncı dereceden rezonatör (SDR) anten kullanımı araştırılmıştır. SDR antenler, sağ ve sol elli iletim hatlarının kombinasyonu ile oluşturulan rezonatif yapılardır. Sağ elli iletim hatları doğada kendini gösterirken sol elli iletim hatları yapay olarak üretilebilir. Sol elli iletim hatları negatif kırılma indisine sahip olduklarından ters kırılma, tersine Cherenkov etkisi gibi kendine has özelliklere sahiptir. İki iletim hattının kombine olarak üretilmesi sonucunda, sıfırıncı rezonans durumu elde edilir. SDR frekansında, oluşan yapının boyutları dalgaboyundan bağımsız hale gelmektedir. Bu durum, düşük frekansta küçük yapıların oluşturulmasına olanak sağlar. Tez çalışmasında, 13MHz tekrarlama frekansı ve 450 ps atma genişliğine sahip elektron demeti için harmonik algılaması yapan SDR antenli prototip düzenek tasarlanarak üretim ve ölçümleri yapılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda, 1351 MHz frekansında salınım yapan harmoniğin SDR antenler ile algılanabildiği gösterilmiştir.
