Akademik Arşiv Sistemine Hoş Geldiniz
Ankara Ünivrsitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi birçok farklı bölümden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.

Recent Submissions
- Item type:Item, In vitro modeling of the nanomaterial transport across the blood-brain barrier (BBB) model derived from iPSCs(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Gökçe, CemileKan-beyin bariyeri (KBB), merkezi sinir sistemine (MSS) ana giriştir ve glioblastom multiform (GBM) gibi beyin tümörlerine karşı yeni terapötik adayların bulunması gibi MSS ile ilgili çoğu çalışmanın önemli bir parçası olarak kabul edilir. Fiziksel KBB ve kan-beyin-tümör bariyeri (KBTB) bütünlüğünün korunması ve bunların karakterizasyonu bu çalışmalar için oldukça önemlidir. Beyin tümörlerinin, özellikle de GBM'nin tedavi etkinliğinin modüle edilebilmesi için ileriki çalışmalarda hem KBB hem de KBTB'nin davranışlarının anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Bu bağlamda, in vitro modeller kullanılarak KBB ve KBTB'nin gelişiminin altında yatan hücresel ve moleküler mekanizmaların araştırılmasına ve anlaşılmasına onlarca yıl ayrılmıştır. Ayrıca araştırmacılar, KBB ve KBTB'yi geçmek için nanodağıtım sistemleri tasarlamayı ve/veya nanomalzemeler kullanmayı ve dolayısıyla bunları tümör bölgesine ilaç dağıtımı gibi amaçlarla başarılı bir şekilde beyne ulaştırmayı hedeflemektedir. Oluşturulan in vitro KBB ve KBTB modellemeleriyle bu malzemelerin/sistemlerin kandan beyne taşınmasını araştırmak mümkündür. Bu sebeplerden dolayı, bu tezde, farklılaştırma ve kültür yöntemleri kullanılarak insan beyni endotel hücrelerinin (EH'ler) özelliklerini değerlendirmek ve daha sonra yeni floresan nanomalzemelerin (NM'lerin) KBB ve KBTB boyunca taşınmasını araştırmak için kullanışlı in vitro insan KBB ve KBTB modelleri sağlanmıştır. Kandan beyne geçişinin gösterilmesi, bu nanomalzemelerin MSS ile ilgili çalışmalarda daha çok tercih edilmesine, hatta ileride yapılacak çalışmalarda çeşitli nörolojik hastalıkların tedavisinde kullanılmasının önünü açacaktır.
- Item type:Item, Vegan sucuk üretiminde oleojel kullanımı(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Savovıc, DarkoSon yılların beslenme trendlerinden vegan ve vejetaryen diyetlere olan ilgi, geleneksel et ürünlerinin bitki bazlı alternatiflerinin geliştirilmesi için yapılan çalışmaların giderek hız kazanmasına neden olmuştur. Bu yönde olan et alternatiflerine yönelik gerçekleştirilecek araştırmalar, gelecek nesillerin yenilikçi gıdalara olan taleplerinin karşılanması için de ileriye dönük bir yaklaşımdır. Çalışmada, iki farklı oranda (%10 ve %20) Hindistan cevizi yağı (HCY) ve HCY oleojeli (OJ) kullanarak ürününün mozaik yapısının oluşturulması ana hedefi doğrultusunda 4 grup vegan sucuk üretilmiştir. Üretilen vegan sucuklarda proses verimi, kimyasal bileşim (nem, protein, yağ ve kül içerikleri), pH, titrasyon asitliği, su aktivitesi, tekstür özellikleri, CIE L*, a* ve b* değerleri belirlenmiş ve duyusal analiz yapılmıştır. %20 OJ ve Hindistan cevizi ilavesi örneklerin nem içeriğinde düşüşe neden olmuştur (p<0.05). OJ-10, OJ-20, HCY-10 ve HCY-20 vegan sucuk gruplarında sırasıyla %10.32, %9.54, %10.17 ve %9.62 olarak saptanan protein içerikleri farklılık göstermemiştir (p>0.05). Beklenen şekilde, %20 oleojel ve Hindistan cevizi yağı eklenen örneklerde yağ içeriği diğer iki gruba göre önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Çalışmada üretilen vegan sucuk örneklerinde pH değerleri 5.19 ile 5.23 arasında belirlenmiştir. Örneklerin sertlik değerleri OJ-10, OJ-20, HCY-10 ve HCY-20 vegan sucuk gruplarında sırasıyla 4.47 kg/s, 4.35 kg/s, 5.02 kg/s ve 6.77 kg/s olarak tespit edilmiştir. En yüksek sertlik değerine sahip HCY-20 grubu O-10 ve O-20 gruplarından istatistiksel olarak önemli ölçüde (p<0.05) farklı bulunmuştur. Duyusal analizde, örneklerin, görünüş, renk, koku, lezzet, yapı ve genel beğeni özellikleri açısından genel olarak kabul edilir düzeyde olduğu saptanmıştır. Araştırma bulguları, vegan sucuk üretiminde kullanılan Hindistan cevizi yağı oleojelinin geleneksel sucuk mozaik yapısını iyileştirmede hayvansal yağa sağlıklı bir alternatif olarak kullanım potansiyeli olduğunu göstermiştir.
- Item type:Item, REPAIRv1 [dPspCas13b-ADAR2DD (E488Q)] ile memeli hücrelerinde gen çeşitlendirilmesi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Özkan, Mustafa2018 Nobel Kimya Ödülü, protein mühendisliği alanındaki araştırmalara verilmiştir, var olan bir proteinin veya enzimin genlerini yeniden yazarak, daha etkili veya yeni işlevli protein geliştirmeye dayanan yöntemler geliştirmişlerdir. Protein mühendisliği alanındaki çalışmalarda ortam olarak mikroorganizmalar veya in-vitro sistemler kullanılmıştır. Söz konusu memeli proteinleri geliştirmek olunca, bu tür ortamlarda geliştirilmiş proteinler memeli hücrelerinde ifade edildiğinde yanlış katlanma veya kümelenmeler meydana gelmiştir. Mikroorganizmalar veya in-vitro sistemler, memeli hücrelerine özgü karmaşık sinyal yolaklarının olmaması, moleküller arası etkileşimler, zayıf katlanma, beklenmedik modifikasyonlar, DNA, RNA ve proteinlerin işlenişi, hücresel lokalizasyon sorunları vb. fizyolojik ve biyokimyasal sebeplerden dolayı uygun ortam oluşturmazlar. Bu ve benzeri sorunlar, araştırmacıları memeli hücrelerini doğrudan mühendislik alanı (evrimleşme alanı) olarak kullanmaya itmiştir. Memeli hücrelerinin başlıca zorlukları teknik, ekonomik ve pratik olmayan yöntemleri içerir. Memeli hücrelerindeki en önemli engeller muazzam genom büyüklüğü ve yavaş büyüme hızıdır. Genomun muazzam büyüklüğü bölgeye yönelik stratejilerin gelişmesine yol açmıştır. Bu tekniklerden en önemlilerinden bir tanesi 2020 Nobel Kimya ödülüne konu olan CRISPR teknolojidir. Tezin amacı memeli hücrelerinde çalışmanın zamansal maliyetini ortadan kaldırmaktır. RNA'yı hedef alan CRISPR enzimleri ve lentiviral gen taşıma sistemleri ile memeli hücrelerinde programlanabilen bir yöntem geliştirilmiştir. Bu programlanabilir sistemin en önemli özelliği, memeli hücrelerinin bölünmesinin yavaş olması durumunu ortadan kaldırmasıdır. RNA'yı hedef alan CRISPR enzimleri ile tek bir jenerasyonda (pasajda) hiç durmaksızın sürekli çok çeşitli varyant üretir ve bu varyantları, virüs aracılığı ile paketleyip, (kimerik antijen reseptörü) CAR-T yapıları oluşturur. Mevcut konjonktürde var olan sistemlerden verimli ve geniş varyant aralığına sahip, teknik, pratik ve ekonomik olarak uygun bir hücre içi programlanabilen yöntemi geliştirilmiştir.
- Item type:Item, Yaklaşma teorisinin hipertopolojilere ilişkin uygulamaları(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Ateş, MeryemBu tez 7 bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm giriş kısmına ayrılmıştır. Bu bölümde, tez çalışmasında göz önüne alınan problemler açıklandı ve bu problemlerin inşası yapılırken kullanılan literatür bilgisi verildi. İkinci bölümde, yaklaşma teorisine ilişkin kullanılacak olan temel kavramlar verilmiştir. Üçüncü bölüm, hipertopoloji tanımı ve bazı özel hipertopoloji örneklerini içermektedir. Ayrıca, verilen hipertopojiler ile uyumlu olacak biçimde tanımlanan yaklaşma yapıları ifade edilmiştir. Dördüncü, beşinci ve altıncı bölümler tezin orjinal kısımlarını içermektedir. Dördüncü bölümde, Fell topoloji hatırlatılmış ve özel halde Fell topoloji ile çakışan Fell yaklaşma yapısı tanımlanmıştır. Bu yeni yapının bazı temel özellikleri incelenmiştir.Beşinci bölümde, topolojik uzaylar ve yakınsama uzayları içerisinde ifade edilen Kuratowski yakınsaklık kavramı hatırlatılmış, ve bu kavramın yaklaşma uzayları içerisine nasıl genişletilebileceği tartışılmıştır. Altıncı bölümde, önceki iki bölümde tanımlanan yapılar arasındaki ilişkiler incelenmiş ve elde edilen sonuçlar ifade edilmiştir. Son bölümde ise tez ile ilgili genel bir değerlendirme yapılmıştır.
- Item type:Item, Sermaye şirketleri ortaklık payı devir sözleşmesinde ayıptan sorumluluk(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Başar, BaşakÇalışmanın konusunu sermaye şirketleri ortaklık payı devir sözleşmesinde ayıptan sorumluluk oluşturmaktadır. Şirket ile ortak arasındaki borç ilişkisinin devrini konu alan sözleşmelerde şirketin kontrolünün devri sonucu doğmuyorsa, satıcının ayıptan sorumluluk hükümlerinin uygulanamayacağı ve alacağın devrinde garanti yükümlülüğü hükümlerinin ya da sözleşme öncesi görüşmelerden kaynaklanan sorumluluğun uygulanacağı ağırlıklı olarak kabul edilmektedir. Çalışmanın amacı, doktrinde savunulan ve içtihatlar yer alan görüşleri sözleşme konusu çerçevesinde detaylı olarak değerlendirmektir. Çalışmanın ilk bölümde ortaklık payı, sözleşmenin konusu, hukuki niteliği, tasarruf işlemi ve sözleşmenin sebebe bağlılığı ele alınmaktadır. İkinci bölümde sözleşmeye ayıptan sorumluluk yönünden satış sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı belirlenmekte ve sözleşme konusu hakkında tarafların bilgisi değerlendirilmektedir. İkinci bölümün devamında alacağın devrinde garanti yükümlülüğü ile karşılaştırmalı olarak sermaye şirketleri ortaklık payı devir sözleşmesinde ayıptan sorumluluk hükümlerinin uygulanabilirliği tartışılmaktadır. Üçüncü bölümde benzer veya yerine uygulanması gerektiği savunulan hukuki kurumlarla ayıptan sorumluluğun ilişkisi, genel olarak ve konu özelinde incelenmektedir. Ayıptan sorumluluğun şartları ile hukuki sonuçları genel olarak ve konu özelinde incelenerek çalışma sonlandırılmaktadır.
