Hz. Peygamber'in dilinde sayılar
Abstract
Sayılar ile din ve kültürlerin dil dışındaki özellikleri arasında, nesiller boyunca karşılıklı olarak birbirlerini etkiledikleri bir tür simbiyotik ilişki olduğu görülür. Bu ilişki mitolojik anlatıların içinde, ibadethanelerde, dinî ritüellerde, teolojik ve bilimsel çalışmalarda karşılık bulmuştur. Her dönemde kullanılan ve bunlar üzerinden insanlara daha net mesajlar verilen sayıları, Hz. Peygamber de İslâm'ı tebliğinde değişik vesilelerle, muhtelif maksatlarla muhataplara yönelik olarak kullanmıştır. Ancak bu sayısal ifadelerin yorumuna dair anlama çalışmalarında ihtilafa düşülmüştür. Bu noktadan hareketle araştırmamız, genelde farklı din ve kültürlerde sayıları, özelde de Nebevî beyanda sayıların "din", "vahiy", "Kur'ân", "peygamberlik" ve "sünnet" bütünlüğü içerisinde sağlıklı bir şekilde anlaşılması ve yorumlanmasını hedeflemiştir. Elinizdeki bu çalışma, çeşitli örnekler üzerinden sayıların Hz. Peygamber'in dilinde nasıl anlam kazandığı ve bugün nasıl yorumlanabileceğine yöneliktir. Hadis rivâyetlerindeki sayısal ifadeler içerisinden, ilgili olduğu konuya göre kesin bir rakam belirtenler vardır. Namazdaki rekât sayıları, zekât miktarları, oruç günleri gibi farz ibadetlerle ilgili olanlar ile şâhitlik, mirâs taksimi ve had cezaları gibi hukuk-i meselelerle ilgili hadislerdeki sayılar, kesin sayısal bir değere sahiptir. Diğer yandan Hz. Peygamber'in dilinde kesret ifade eden mübalağalı ve soyut sayıların genellikle tergîb ve terhîb ifade ettiği, aynı zamanda cennet-cehennem gibi gaybî konuların anlatılması/anlaşılması amacıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle hadislerde yer alan sayı ve miktarların hangisinin kesinlik ifade ettiği, hangisinin sınırlayıcı olmadığı hususu, hadislerin doğru anlaşılmasında kayıtsız kalınmaması gereken bir ilke olarak karşımıza çıkmaktadır. Rivâyetlerde yer alan bu sayısal ifadeleri, kültürel ve dinî veriler eşliğinde düşünmek, Kur'ân ile bütüncül olarak ele almak, hadisin vermek istediği mesajın anlaşılmasını kolaylaştıracaktır.