Yapay zekânın yol açtığı zararlardan doğan hukuki sorumluluk
Abstract
Yapay zekâ, bilgisayarsistemlerinin insana benzerşekilde düşünmesi, öğrenmesi ve karar vermesi için tasarlanan bir bilim dalıdır. Yapay zekâ, doğal dil işleme, görüntü işleme, makine öğrenmesi, derin öğrenme, doğal dil işleme, robotik gibi birçok teknolojiyi içermektedir. Teknolojinin gelişimi sağlamış olduğu devasa faydanın yanında birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bunlardan biri de yapay zekâlardan doğan zarardan kimin sorumlu olacağı meselesidir. Yapay zekâlar ile insanların günlük yaşamlarındaki etkileşim ve iletişimleri arttıkça, hukuki açıdan ortaya yeni ve farklı sorunlar çıkmakta ve mevcut hukuki düzenlemeler ile bu sorunlara bir çözüm getirmek zorlaşmaktadır. Yapay zekâlı varlıkların meydana getirmiş olduğu zararlardan kimin sorumlu olacağı hususu, yapay zekâlı varlıkların hukuki kişiliğe sahip olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir. Bu varlıkların sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için hukuki olarak kişiliğe sahip olmaları gerekmektedir. İnsanlar gibi düşünebildiği ve hareket edebildiği kabul edilen yapay zekâlı varlıklara kişilik tanınması durumunda zarar vukuunda yapay zekâya başvurulabileceği değerlendirilmektedir. Öğretide süper yapay zekâlı sistemlerin kendi davranışlarının ve bu davranışların sonuçlarının farkında olması nedeniyle eylemlerinden sorumlu sayılabileceği ifade edilmektedir. Kendi kendine öğrenme potansiyeline sahip olan bu yapay zekâlar hukuken kişi olarak kabul edilebilecektir. Ancak hali hazırdaki hukuk sistemlerinde böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple yapay zekâlar haksız fiilleri sonucu neden oldukları zararlardan dolayı sorumlu tutulmayacaklardır. Yapay zekâlardan kaynaklanan zararlarda kime başvurulması gerektiği hususu önem arz etmektedir. Yapay zekâlar bir insanın idaresinde ve denetiminde olabileceği gibi kendi kendine, otonom olarak da hareket edebilmektedir. Her iki durumda da yapay zekâ mal varlığı, yaşam hakkı, vücut bütünlüğü, onur ve haysiyet, özel hayatın gizliliği vb. maddi veya manevi birçok değerde zarara neden olabilmektedir. Tepkisel ve sınırlı yapay zekâ türleri göz önüne alındığında kısıtlı otonomiye sahip olan ve hukuk sistemimizde eşya veya ürün olarak kabul gören ve hukuki anlamda kişi olarak kabul edilmeyen bu yapay zekâların neden olduğu zararlarda, yürüklükte olan yasal düzenlemeler belirli ölçüde uygulama alanı bulabilecektir. Somut durumun özelliklerine göre kusur sorumluluğu, kusursuz sorumluluk, ürün sorumluluğu, sözleşme sorumluluğu hükümlerine başvurulabilecektir. Bu tür yapay zekâların davranışları sonucu ortaya çıkan zararın tazmini için "arka plandaki insanlara" yani yasaların fiillerine hukuki neticeler bağladığı kişilere başvurulabilecektir. Karşısındaki insanların güdülerini, inançlarını, hislerini, niyetlerini yani psikolojik durumunu algılayarak onlarla etkileşime girebilen zihin teorisi ve kendilerinin farkında olan ve içsel durumlarını ve diğerlerinin duygularını, davranışlarını ve zekâsını algılayabilen kendini tanıyan yapay zekâlar açısından klasik sorumluluk türleri ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle yapay zekâlı varlıkların neden olduğu zararların tazmini bağlamında Avrupa Parlamentosu Tavsiye Raporu'ndakine benzer yeni bir kusursuz sorumluk türüne yönelik düzenleme yapılması uygun olabilecektir.