Ruminantlardaki kist hidatidlerin moleküler genotiplendirilmesi ve protoskolekslerinin morfolojik yapılarının karşılaştırılması
Abstract
Kistik ekinokokkozis dünyadaki gıda kaynaklı paraziter enfeksiyonlar listesinde ikinci sırada yer alan zoonotik karaktere sahip bir enfeksiyondur. Bu çalışmada Türkiye'nin üç farklı coğrafik bölgesinde toplam dört şehirde (Ankara, Ordu, Mersin, Adana) bulunan mezbahaneler belirli aralıklarla ziyaret edilmiş ve kistik ekinokokkozis oranı belirlenmiştir. Elde edilen kistlerin fertilite durumları belirlenmiş, mt-cox1 ve mt-nad5 bölgeleri kullanılarak fertil kistlere ait moleküler genotiplendirme çalışmaları yapılmıştır. Kistlere ait DNA dizinleri kendi aralarında haplotip analizine tabi tutulmuş ve aralarındaki nükleotid farklılıkları belirlenmiştir. Ayrıca fertil kistlerde bulunan protoskolekslerdeki belirli morfolojik kriterler ölçülerek genotiplerle arasındaki bağlantı analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda enfeksiyonun anılan bölgelerde varlığını devam ettirdiği belirlenmiştir. Ankara, Mersin ve Adana'da sığırlarda kistik ekinokokkozis oranları sırasıyla % 4,98, % 23,33 ve % 40 olarak belirlenmişken, Ordu'da sığırlarda enfeksiyona rastlanmamıştır. Koyunlarda ise Ankara, Ordu, Mersin ve Adana illerinde enfeksiyon oranı sırasıyla % 2,30, % 48,03, % 0,81 ve % 3,33 olarak belirlenmiştir. Muayenesi yapılan keçi ve mandalarda enfeksiyon bulunmamıştır. Genotiplendirme çalışmalarınde ise Türkiye'de ilk defa mt-cox1 bölgesi kısmi olarak değil bütün olarak ele alınmış, aynı zamanda G1 ve G3 genotipleri iki farklı gen bölgesi üzerinde çalışılarak birbirinden kesin olarak ayrılmıştır. Sonuç olarak; Ankara'da G1 genotipi yaygınlığı sığırlarda % 66,6, koyunlarda % 60 olarak belirlenirken bu oran Ordu'da koyunlarda % 88,46, Mersin'de sığırlarda % 100, koyunlarda % 50, Adana'da koyunlarda % 42,85 olarak belirlenmiştir. G3 genotipinin yaygınlığı ise Ankara'da sığırlarda % 33,3, koyunlarda % 40, Ordu'da koyunlarda % 11,53, Mersin'de koyunlarda % 50, Adana'da koyunlarda % 57,14 olarak belirlenmiştir. Elde edilen morfometri bulguları ile genotipler arasındaki ilişki incelendiğinde, G1 ve G3 genotipine sahip örneklerdeki çengel sayıları, büyük ve küçük çengellerin toplam uzunlukları, büyük ve küçük çengellerin kılıç uzunlukları ile küçük çengel genişliği parametreleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmazken, büyük çengel genişliği parametresinde genotipler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.