Üniversite öğrencilerinin akılcı ilaç kullanımı konusundaki yaklaşımlarının değerlendirilmesi: Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde bir uygulama
Abstract
Üniversite Öğrencilerinin Akılcı İlaç Kullanımı Konusundaki Yaklaşımlarının Değerlendirilmesi: Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde Bir Uygulama Giriş ve Amaç: İlaçlar, sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır ve gerekli ilaçların bulunmadığı durumlarda modern sağlık düşünülemez. Akılcı ilaç kullanımının (AİK) düzgün bir şekilde uygulanması, yaşam kalitesini artıracak ve toplumun sağlığına daha iyi hizmet sağlayacaktır. Türkiye'de akılcı olmayan ilaç kullanımı (AOİK) sağlık harcamalarında ciddi bir paya sahiptir. AİK'nın geliştirilmesi adına Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde pek çok uluslararası kurum uzun yıllardan beri çapa etmektedir. Sağlık personelinin ve hastaların AİK'nın doğru uygulanmasında önemli rolleri vardır. Bu çalışma, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin AİK konusundaki yaklaşımlarını belirlemek ve literatüre katkı sağlamak amacıyla yapılmıştır. Öğrencilerin akılcı ilaç kullanma davranışları ile özellikleri arasında ilişki olup olmadığının belirlenmesi de araştırmanın amaçları arasındadır. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini; Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde 2017-2018 eğitim öğretim yılında altı bölümde öğrenim gören 2842 öğrenci oluşturmaktadır. Her bölüm öğrenci grubundan anket uygulanacak kişiler tabakalı rastgele örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmaya gönüllü olarak katılan 1102 kişiden elde edilen veriler üzerinde çalışma yürütülmüştür. Bu durumda, belirlenen örneklem sayılarının %95 güven düzeyinde %5 göz yumulabilir hata payı ile evreni temsil ettiği düşünülmüştür. Araştırma, yüz-yüze anket uygulanması yöntemi ile yapılmıştır. Anketin oluşturulmasında AİK literatüründen, ve uzman görüşlerinden yararlanılmıştır. Anket iki bölüme ayrılmakta, 33 sorudan oluşmaktadır. Çalışmada elde edilen veriler IBM SPSS Statistics 24 programına aktarılarak analiz edilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler tablolarda frekans ve yüzde olarak sunulmuştur. Katılımcıların çeşitli özellikleri ile akılcı ilaç kullanma davranışları arasındaki ilişkiyi ölçmek için Ki-Kare analizi uygulanmıştır. Sonuçlar yorumlanırken anlamlılık düzeyi olarak p< 0,05 alınmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan ögrencilerin %14,3'ü erkek, %85,7'si kadındır. Ögrencilerin %16,0'ı Beslenme ve Diyetetik bölümünde, %14,8'i Çocuk Gelişimi bölümünde, %14,2'si Ebelik bölümünde, %20,0'ı Hemşirelik bölümünde, %20,4'ü Sağlık Yönetimi bölümünde ve %14,7'si Sosyal Hizmet bölümünde öğrencidir. Öğrencilerin %10,1'i bir kronik hastalığa sahiptir. İlaç kullanırken, öğrencilerin yarısından fazlasının doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullandığı, yaklaşık her dört öğrenciden birinin kendi kararıyla ya da tavsiye ile ilaç kullandığı bulunmuştur. Öğrencilerin sıkça ve reçetesiz olarak en fazla analjezik türü ilaçları kullandığı saptanmıştır. Neredeyse her iki öğrenciden birinin semptomlar ortadan kalktığında ilaç kullanmayı bıraktığı, ilaç kullanımında hekimin önerdiği ilaç dozuna özen göstermediği bulunmuştur. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun ilacın açıklamalarını ve son kullanma tarihlerini okuduğu, ilaçları uygun koşullarda sakladığı ve ilacın son kullanma tarihi geçtiğinde ilaçları attığı bulunmuştur. Eşdeğer ilaçlara ve İnternet üzerinden ilaç satışlarına öğrenciler fazla yakınlık göstermemektedir. İlaç kullanırken kadın öğrenciler ve Ebelik ve Hemşirelik öğrencileri daha dikkatli ve bilinçli bulunmuştur. Öğrencilerin ekonomik düzeyi ve sağlık güvenceleri hasta oldukları zamanki ilaç kullanımının tutumlarını etkilediği bulunmuştur. Anne ve/veya babaları yüksek öğrenim gören öğrencilerin ve kronik hastalığı olmayan öğrencilerin akılcı ilaç kullanma davranışları daha olumlu bulunmuştur. Sonuç: AİK konusunda dünyada ve Türkiye'de belli bir yol alınsa da ilaç kullanım sorunları devam etmektedir. AOİK'nın, sağlık statüsüne, sağlık sektörüne ve ekonomiye olumsuz etkileri bulunmaktadır. Çalışmadaki veriler, Ankara Üniversitesi'ndeki öğrencilerin olumlu tutumlara sahip olduklarını, ancak hala ilaç kullanımında tamamen uygun bilgi ve güvenli uygulamaları bilmediklerini göstermektedir. Bu çalışma öğrencilerin farkındalık ve davranışlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Türkiye'de AOİK'nın eğitimdeki aksaklık ve eksikliklerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Yanlış bilinenleri düzeltmek ve öğrencinin ilaç kullanma uygulamalarını geliştirmek için eğitim ışığında çabalar gereklidir. AİK bilincinin aşılanması için örgün ve yaygın eğitim olanakları kullanılmaya ve geliştirilmeye devam edilmelidir. Eğitim yanında, kazanılan tutum ve davranışların korunması ve desteklenmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Eğitim stratejilerinin geliştirilmesi ve izlenmesi, bunların yönetsel ve mevzuat düzenlemelerini içeren çalışmalarla desteklenmesi AİK yönündeki engellerin aşılmasında etkin olacaktır. AİK konusunda halkın bilinçlendirilmesi ve gereksiz ilaç kullanımını teşvik eden reklam ve programların sınırlanması gibi uygulamalar önerilmektedir.