Selülitin kozmetik bakımında lipid nanopartiküler sistemlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar
Abstract
Sıklıkla kadınlarda östrojen etkisine bağlı yağ dağılımının belirgin olduğu pelvik bölge, alt ekstremiteler ve abdominal bölgede gözlenen ve tipik portakal kabuğu görünümüne yol açan selülit bir hastalık olmamakla beraber estetik bir problemdir. Selülitin kozmetik bakımında özellikle metil ksantin içeren ürünler cilt altına aşırı yağ birikimini önlemesi ve lenfatik drenajı arttırması nedeniyle tercih edilmektedir. Metil ksantinler içinde de en çok kullanılan kafein, çalışmada aktif bileşen olarak seçilmiştir. Nano yapılı lipid taşıyıcılar topikal ilaç ve kozmetiklerde son yıllarda üzerinde pek çok çalışma yapılan sistemlerdir. Bu sistemler yeni nesil kozmetik ürünlerde oklüzif etkisiyle deriyi nemlendirmesi, stratum corneum tabakasından etkin madde penetrasyonunu arttırması ve epidermis veya dermisin belli bölgelerine hedeflendirme yapabilmesi gibi avantajlarından dolayı tercih edilmektedir. Bu sistemler içerisinde yer alan yarı katı lipid nanopartiküllerin en önemli avantajı ise yeniden formüle edilmelerine gerek kalmadan kullanılabilmeleri yani bitmiş ürün olarak değerlendirilmeleridir. Bu çalışmada kafein içeren yarı katı lipid nanopartiküller ICH Q8 klavuzunda yer alan tasarımla kalite yaklaşımı benimsenerek geliştirilmiştir. Hedef ürün kalite profili belirlenerek, buna ulaşabilmek için gerekli kritik kalite özellikleri; partikül büyüklüğü, PDI ve oklüzyon faktörü olarak tayin edilmiştir. QbD kapsamında veri analizi ve formülasyon optimizasyonu yapay zeka araçları yardımıyla yapılmıştır. Formülasyon çalışmaları sonuçlarına göre geliştirilen yapay sinir ağı modeli yardımıyla elde edilen optimum formülasyon hedef ürün kalite profiline ulaşabilmek için gerekli kalite özelliklerine sahip olduğu bulunmuş ve selülitin kozmetik olarak bakımı için nanoteknoloji, tasarımla kalite ve yapay zekanın bir arada kullanılmasıyla elde edilen bir final ürün elde edilmiştir.