Kafa tabanı cerrahisinde navigasyon kullanımı
Abstract
Çalışmanın amacı, gelişen teknoloji ile birlikte ESC' de yaygın kullanılan bilgisayar destekli navigasyon sistemleri kafa tabanı cerrahisinde kullanım etkinliğini değerlendirmektir. Anatomik oryantasyonu ve lokalizasyonu arttırarak oluşabilecek komplikasyonlar, operasyon süresi, intrakranial tümörlerde cerrahi sonrası rezidü nedeniyle yapılan revizyon cerrahisine etkisini tayin etmektir. Materyal Metot: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB ile NRŞ kliniğinde Ocak 2014 – Haziran 2018 yılları arasında endonazal endoskopik kafa tabanı cerrahisi yapılan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Tüm verilerine ulaşılamayan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Verilerindeki ve takiplerindeki tüm verilerine ulaşılan; endonazal endoskopik hipofiz adenom eksizyonu veya endonazal endoskopik BOS rinore onarımı yapılan toplam 249 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların epikrizleri, nazal endoskopileri, operasyon öncesi yapılan radyolojik tetkikleri, operasyon sırasında alınan video kayıtları ve hasta takip formları retrospektif olarak incelendi. Elde edilenverilerinin analizi için SPPP 15.0 programı kullanıldı ve istatistiksel anlamlılık sınırı olarak p<0,05 kabul edildi. Bulgular: BOS rinore nedeniyle opere edilen hastalarda, navigasyon sistemi kullanımı ile operasyon süresi vepostoperatif komplikasyonlar arasında ilişki kurulamadı. Navigasyon sistemi kullanımının revizyon cerrahiyi oransal olarak azalttığı görüldü. Hipofiz adenomu nedeniyle opere edilen hastalarda ise; navigasyon sistemi kullanımının operasyon süresini azalttığı görüldü. Ancak revizyon cerrahi ihtiyacı ve komplikasyonlar ile navigasyon sistemi kullanımı arasında ilişki kurulamadı. Sonuç: Kafa tabanı cerrahisinde navigasyon sistemi kullanımının intraoperatif parametrelere belirgin bir etki yapmamakla birlikte; anatomik markerların bozulduğu vakalarda cerrahın daha güvenli çalışmasını sağlamaktadır. Ancak navigasyon sistemi cerrahın bilmediği anatomik yapıları araştırmak için kullanılan bir araç olmamalıdır. Bu konuda daha geniş vaka serileri ve daha uzun takip süreleri ile yeni çalışmalara gereksinim olduğu kanaatindeyiz.