Yetkisiz temsil
Abstract
Bu çalışmanın konusunu Türk Borçlar Kanunu'nun 46-47. maddelerinde düzenlenen yetkisiz temsil oluşturmaktadır. Bir hukuki işlem kural olarak sadece o hukuki işlemi yapan kimsenin hukuk alanında hüküm ve sonuç doğurur. Buna karşın, ekonomik hayatın büyük bir gelişme göstermesi, uzmanlığın önem kazanması, milletlerarası ilişkilerin artması, kişilerin bütün hukuki işlemleri bizzat yapmasını imkânsız kılmıştır. Bir kimsenin, hüküm ve sonuçları başka bir kişinin hukuk alanında doğmak üzere o kişinin ad ve hesabına hukuki işlem yapma yetkisine "temsil" denir. Yetkisiz temsil ise, temsilcinin yetkisi olmadığı halde temsil olunan adına işlem yapmasını ifade eder. Çalışmamızın ilk bölümünde genel olarak temsil kavramı, tarihçesi, temsilin genel ilkeleri, uygulama alanı, temsilin benzer kurumlardan farkı ve türleri anlatılmıştır. Daha sonra temsil yetkisi, temsil yetkisini açıklayan görüşler ve temsil yetkisinin hukuki niteliğine değinilmiştir. Çalışmamızın merkezini oluşturan yetkisiz temsile ise ikinci bölümde yer verilmiştir. Çalışmamızın bu bölümünde yetkisiz temsil kavramı ve yetkisiz temsilin koşulları anlatılmıştır. Daha sonra yetkisiz temsilin hangi durumlarda ortaya çıktığı açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise, yetkisiz temsilin hüküm ve sonuçları anlatılmıştır. Bu bölümde temsil olunanın yetkisiz temsilcinin yapmış olduğu işleme bağlı olmaması ve bunun istisnaları, temsilci ile üçüncü kişinin yaptığı işlemin temsil olunanın işleme dair iradesini ortaya koyuncaya kadar askıda hükümsüz olması, temsil olunan tarafından yapılan işleme onay verilmesi, onayın hukuki niteliği ve geçerli olması için gerekli olan koşullar, temsil olunanın işleme onay vermesi ve vermemesinin hüküm ve sonuçları incelenmiştir. Nihayet son bölüm temsil olunanın temsilci tarafından yetkisiz olarak yapılan işleme onay vermemesi durumunda tarafların hangi haklara ve yükümlülüklere sahip oldukları açıklanmıştır.