Alacağın devrinin sözleşme ile sınırlandırılması ve yasaklanması
Abstract
Alacağın borçlunun rızası gerekmeksizin yapılan bir sözleşme ile devrini ifade eden alacağın devri, Türk Borçlar Kanunu m. 183-194 arasında düzenlenmiştir. TBK m. 183/I'e göre devre, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olabilir. Çalışmamızın amacı alacağın devrini genel olarak açıklayarak, devir yasağı sözleşmelerinin ve bu sözleşmeye rağmen yapılan devirlerin geçerliliğini incelemektir. Alacağın devri, alacağı birçok yönden kullanılabilecek bir varlığa dönüştürmesi ve finansal kaynak yaratması nedeniyle alacaklı için önemlidir. Ancak devirde rızanın aranmaması nedeniyle borçlu devir yasağı sözleşmesi ("pactum de non cedendo") ile devri yasaklamak veya sınırlandırmak isteyebilir. Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, alacağın devrinin genel özelliklerinin tanımlanmasına ayrılmıştır. İkinci bölümde ilkin alacağın devrini yasaklayan sözleşmelerin amacı, sözleşme özgürlüğü prensibiyle ilişkisi, tarafları ve geçerlilik şartları ele alınmıştır. İkinci olarak devir yasağının varlığına rağmen yapılan devrin hüküm ve sonuçlarına ilişkin tartışmalar ele alınmıştır. Alacağın devrinin finansal değeri ve borçlunun devrin yasaklanmasındaki menfaati arasındaki dengenin kurulması gerekir. Alacağın devrini yasaklayan sözleşmeye rağmen yapılan alacağın devri sözleşmeleri geçersizdir ve borçluya karşı ileri sürülemez. Ancak devir yasağı sözleşmelerinin borçluyu korumak üzere yapıldığı göz önüne alınarak, devrin borçlunun rızasıyla geçerli hale gelebileceğini kabul etmek gerekir. Anahtar Kelimeler: Alacağın devri, iradi devir, devir yasağı sözleşmesi, sözleşmeye dayanan devir yasağı.