Kuruluşundan ortaçağ sonlarına Timbuktu (Tinbüktü) şehri
Abstract
Timbuktu adı ilk olarak 1353'te şehri ziyaret eden İbn Battuta'nın seyahatnamesinde geçmektedir. Şehir Sahra çölünün güney kıyısında, Nijer Nehri'nin kuzeydoğuya doğru büklüm yaptığı nokta da 1100'lü yıllar da kurulmuştur. Timbuktu, 14. yüzyıldan itibaren kayda değer bir gelişim göstererek bölgenin ileri gelen ticaret, ilim ve kültür şehri olmaya başlamıştır. Şehrin bu gelişimi göstermesinde ana etmen ticaret olmuş, kuzeyde Sahra çölündeki Taghaza ve Taoudeni madenlerinden getirilen tuz ile güneyde Gana bölgesinden çıkarılan altının el değiştirdiği şehirlerden birisi olmuştur. Bu ticari döngü sayesinde şehirde önemli miktarda bir zenginlik birikmiş ve Timbuktu adını altın bolluğu ile duyurmuştur. Tezin ilk bölümünde şehrin adı, coğrafi konumu, iklim özelliklleri, kuruluşu ve fiziki gelişimi üzerinde durularak, Mansa Musa'nın Timbuktu'nun adını duyurmasında katkısının neler olduğu ele alınmıştır. İkinci bölümünde şehrin siyasi tarihine değinilerek Mali İmparatorluğu, Tevârikler ve Songhay İmparatorluğu çatısı altında nasıl bir gelişim gösterdiği analiz edilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde şehrin idari ve adli yapısı incelenerek Timbuktu'nun ne tür bir yönetim mekanizmasına ve hukuk sistemine sahip olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Son bölümde ise Timbuktu'nun iktisadi yapısı, ilmi ve fikri hayatı, toplumsal yapısı değerlendirilerek şehrin ortaçağından günümüze kadar gelmiş olan camileri ele alınmıştır.