İlahiyat eğitiminin kimlik ve ahlaki yargı gelişimine etkisi
Özet
Bu araştırma, İlahiyat Fakültelerinde öğrenim gören hazırlık ve son sınıf öğrencilerini ahlaki yargı ve kimlik gelişimi açısından karşılaştırmayı amaç edinmektedir. Araştırmanın teorisi, kimlik gelişimi açısından Erik Erikson'un kimlik kavramına yüklediği anlam doğrultusunda James Marcia tarafından geliştirilen dört kategorili Kimlik Statüleri Yaklaşımı'na dayanmaktadır. Ahlaki yargı açısından ise, Jean Piaget'in Bilişsel Gelişim Kuramı doğrultusunda Lawrence Kohlberg tarafından geliştirilen Ahlaki Yargı Basamakları'na dayanmaktadır. Nicel yöntemin esas alındığı araştırmada, öğrencileri kimlik statüleri ve ahlaki yargı açısından karşılaştırmak için "Genel Tarama Modeli" kullanılmıştır. Öğrencilerden veri elde etmek için "Benlik Kimliği Statüleri Ölçeği (BKSÖ)", "Ahlaki Yargı Testi (MUT)" ve geliştirilen "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2017-2018 eğitim öğretim yılında bünyelerinde hazırlık ve son sınıf öğrencileri olan İlahiyat Fakülteleri oluşturmuştur. Amaçlı örnekleme yoluyla seçilen 7 fakültedeki öğrenciler, araştırmanın örneklemini; araştırmaya gönüllü katılan ve veri toplama araçlarını doğru bir şekilde dolduran 1259 öğrenci ise, araştırma grubunu oluşturmuştur. Veriler çözümlenirken, normalliğin sağlandığı durumlarda t-testi ile tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Normallik sağlanmadığında ise Mann Whitney U testi ile Kruskal-Wallis H testi esas alınmıştır. İki bağımlı değişken arasındaki ilişki durumunu ölçmek için Spearman Korelasyonu kullanılmıştır. Araştırmada İlahiyat eğitimini tamamlayan öğrencilerin, kimlik açısından başkasına olan "bağımlılık (ipotekli") ve "kararsızlık (moratoryum)" noktasında hazırlıklardan ayrıştığı gözlemlenmiştir. Ancak bu ayrışmanın "başarılı" kimlikten ziyade, daha çok "dağınık" kimliğe yönelik olduğu tespit edilmiştir. Bağımsız değişkenlere dair bulgular, din eğitimi alan grupta yaşanan dağınıklığın genel nitelikte olduğunu göstermiştir. Çünkü olumlu veya olumsuz yönde farklılaşan bütün değişken gruplarının, din eğitimi sürecinde yaşanan kimlik dağınıklığından olumsuz etkilendikleri tespit edilmiştir. Araştırmada, İlahiyat eğitimini tamamlayan öğrencilerin neyin en iyi neyin en kötü olduğuna dair ahlaki duygularının, hazırlık öğrencilerinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ancak MUT'un tümüne dair yapılan değerlendirmede, bu duyguların kendi içerisinde tutarlı olmadığı saptanmıştır. Çünkü 4. sınıf öğrencileri en üst ahlaki duygulara odaklandıkları halde, bunların günlük hayatla ilişkilendirme noktasında rasyonel davranmadıkları tespit edilmiştir. Bu nedenle 4. sınıf öğrencileri, ahlaki yargılama yeteneğinde (MUT) olumsuz yönde ayrışmıştır. Bağımsız değişkenlere dair bulgular kısmi farklılıklar içerse de, 4. sınıflarda gözlemlenen ahlaki duygu ve düşünce uyumsuzluğu eğiliminin, genel nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada, ahlaki yargı yeteneğinin başarılı kimlik ile negatif, dağınık kimlik ile pozitif ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Fakat bu ters yönlü ilişkinin, din eğitimi süreciyle birlikte ortaya çıktığı görülmüştür. Çünkü hazırlık öğrencileri açısından iki gelişim alanı arasında herhangi bir anlamlı ilişki gözlemlenmezken, 4. sınıf öğrencilerinde zıt yönlü anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.