Aort hastalıklarında torakal endovasküler anevrizma onarımlarımızın erken, orta ve geç dönem sonuçları
Özet
Torakal endovasküler aort anevrizma onarımı (TEVAR), torasik aort patolojilerinde açık cerrahiye göre daha az mortalite ve morbidite içeren bir tekniktir. Kısa hastane yatışı, çabuk iyileşme, işlem süresi ve daha az majör komplikasyonla tedavi seçeneği sunması endovasküler onarımı yıllar içinde daha popüler yapmıştır. Bununla birlikte TEVAR'ın uzun dönem sonuçları için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu çalışmada Mart 2005 ile Mart 2018 arasında çeşitli aort hastalığına kliniğimizde uygulanan TEVAR gitrişimlerimizin 10 yıllık uzun dönem sonuçları değerlendirilmiştir. Takipler rutin olarak postoperatif 1 ay, 6 ay, 1 yıl, 2 yıl, 5 yıl ve 10 yılda yapılmış ve yıllara göre mortalite, majör komplikasyonlar açısından incelenmiştir. Çalışmadaki erkek sayısı kadın sayısının 3 katıdır. Etiyolojik olarak hastalar incelendiğinde 51 anevrizmaya (%52), 1 tip A, 27 tip B olmak üzere toplamda 28 diseksiyona (%29), 5 penetran aortik ülsere (%5), 5 intramural hematoma (%5), 6 trafik kazası sonrasında gelişen transeksiyona (%6), 1 aort koarktasyonuna (%1), 1 iatrojenik aort yaralanmasına (%1) TEVAR girişimi yapılmıştır. 10 yıllık takipte genel mortalite 20 hastada, TEVAR ile ilişkili mortalite ilk ayda 8, 10 yıl içinde toplam 13 hastada görülmüştür. En fazla mortalite sebebi 4 hastada gelişen rüptürdür. Hastaların 15'inde içe sızma görülmüş olup, 16 hastaya yeniden girişim yapılmıştır. İçe sızma tiplerinden en fazla tip 1 içe sızma görülmüştür (n=11). Yeniden girişimlerden en fazla yapılan girişim 11 hastada görülen reTEVAR'dır. Greft çapı ve greft uzunluğu arttıkça mortalite artmaktadır. KOAH 10 yıllık TEVAR mortalitesi riskini 4,7 kat arttıran en önemli yandaş hastalıktır. 3 hastaya supraaortik revaskülarizasyon, 27 hastaya karotikosubklavyan bypass yapılmış, toplamda 30 hasta hibrit operasyon ile TEVAR yapılmıştır. TEVAR girişimlerimizde uzun dönem mortalitemiz 4 hastadır ve sonuçlarımız literatür ile uyumludur.