Hukukî açıdan kadastrodan kaynaklanan maddî hataların düzeltilmesi (KK m. 41)
Özet
Kadastro çalışmalarının taşınmaz mülkiyetinin korunması için taşıdığı önem kuşkusuzdur. Türk hukukunda, kadastronun yapılmasıyla, Medenî Kanun'un öngördüğü plâna dayalı tapu sicilinin oluşturulması amaçlanmaktadır. Böylelikle, kadastro çalışmaları sayesinde taşınmazlara yönelik sınır ve mülkiyet ihtilafları azalmış olur. Kadastro sırasında çeşitli sebeplerle hatalar yapılabilmektedir. Kadastro ile taşınmazların mülkiyet ve vasıflarının tespit edilmesi yanında ayrıca taşınmazların geometrik konumları ve yüzölçümleri de belirlenmektedir. Kadastro haritası oluşturulurken yapılan hataların en önemli sonucu, bu haritalara dayalı tapu kayıtlarının gerçek hak durumunu yansıtmamasına yol açmasıdır. Bu sebeple, kadastro sırasında yapılan söz konusu hataların düzeltilebilmesi için çeşitli idarî ve adlî yollar öngörülmüştür. Ancak bu hataların düzeltilmesi, tapu siciline güvenen kişilerin hakların zarar görmesine de yola açabilmektedir. Dolayısıyla bu hataların yapılması ve düzeltilmesi, taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını doğrudan etkileyen sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Çalışmamızın konusu da hukukî açıdan kadastro sırasında yapılan maddî hatalara hasredilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde, genel olarak kadastro hatalarına yer verilmiştir. İkinci bölümün konusu, kadastroda yapılan maddî hataların düzeltilmesine ilişkin usul ve esaslardır. Nihayet çalışmanın üçüncü bölümünde, bu hataların düzeltilmesinin hüküm ve sonuçları tartışılmıştır. İncelemelerimiz sırasında vardığımız kanaatler ise, toplu bir şekilde "Sonuç" kısmında yer almaktadır.