Amerika Birleşik Devletleri: Kendine özgü bir yönetim biçimi
Özet
Amerikan yönetim sistemi, günümüzde başarılı bir model olarak, dünyadaki diğer ülkeler tarafından referans alınmaktadır. Türkiye'nin de içinde olduğu birçok gelişmekte olan ülke, deneyimledikleri siyasal ve yönetsel darboğazların çözümü olarak Amerikan başkanlık sistemini görmektedirler. Bu amaçla, Amerikan federalizmine özgü belirli yönetsel mekanizmaların kısmen veya parçalı olarak doğrudan transferi yoluna gidildiği izlenmektedir. Bu yönden, Amerikan yönetim sisteminin dünyadaki diğer ülkelere ihraç edilen gösterişli bir ürün haline geldiği kabul edilebilir. Amerikan yönetim sisteminin başarılı işlerliğinin arkasında, toplumsal, ekonomik, coğrafi, politik ve felsefi yönden kendine özgü pek çok faktörün bileşimi yatmaktadır. Amerikan yönetim sistemi bu itibarla, kendisini ortaya çıkaran benzersiz koşulların etkisiyle oluşmuş bir tür yönetsel icat olarak kabul edilmelidir. Yanısıra, Amerika başarılı işleyen demokratik pratiklere sahip, bilimsel ve teknolojik yönden oldukça ileri, zengin ve sanayileşmiş bir ülkedir. Benzer koşullara sahip olmayan ülkelerin yönetim sistemlerine, zincirleme bir biçimde gerçekleştirilen mevzuat değişiklikleri ile Amerikan yönetim mekanizmalarının eklemlenmesinin aynı başarılı sonuçlara yol açıp açmayacağı üzerinde düşünmeye değer bir sorunsaldır. Bu anlamda, Amerikan siyasal ve yönetsel yapısının bütüncül olarak incelenmesi ve güncel ilk kaynaklardan edinilen bilgiler ışığında analiz edilmesi önemlidir. Amerikan yönetim sistemi, 'güçler ayrılığı', 'federalizm', 'bireysel hak ve özgürlüklerin korunması' esaslarına dayanmaktadır. Yönetim sisteminin dayandırıldığı temel prensipler, denetim ve denge mekanizmasının işlerliği, yönetsel gücün parçalı bir yapıda kurgulanmış olması ile toplumun özgürlükçü düşünceye inancı dikkate alındığında, federal yönetim sisteminin sui generis bir yapıda olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan, öncesinde parlamenter sistem uygulamasını deneyimlemiş olan ülkelerin doğrudan Amerikan federalizmine özgü mekanizmaları transfer etmesinin yönetsel güçlüklere yol açacağı düşünülmektedir.