Ekonomik karmaşıklık ve gelir eşitsizliği: Çin vakası
Özet
Bu tezin konusu, Çin'in 1978'de başlayan reform dönemi süresince deneyimlediği ekonomik karmaşıklaşma süreci ve buna eşlik eden yüksek gelir eşitsizlikleridir. Bu konu bir vaka çalışması analiziyle ele alınmaktadır. Çalışma, cevaplamayı amaç edinmiş iki sorunun etrafında çerçevelenir. Çin'in reform dönemi boyunca ürettiği malların içeriği ve dolayısıyla üretken yapısı "Çin büyüme modeli" tartışmalarına nasıl bir boyut katabilir? Reform dönemi boyunca yüksek büyüme oranlarına eşlik eden artan miktarlarda gelir eşitsizlikleri, Çin'in üretken yapısı gözlemlenerek açıklanabilir mi? Çin deneyimi başlangıçta nüfusun çoğunluğunun tarımda istihdam edildiği, özel girişimin mevcut olmadığı, dışa kapalı bir ekonominin, zaman içerisinde daha karmaşık mallar üretmeye başlayarak nasıl kalkınabileceğini göstermektedir. "Çin büyüme modeli" bu açıdan bakıldığında gelişmekte olan bir ülkenin ekonomisindeki üretken bilgi ve yetenek miktarını yoğunlaştırarak karmaşıklaşan bir ekonomik büyüme modeli olarak değerlendirebilir. Çin gibi yüksek miktarlarda gelir eşitsizlikleriyle tanımlanan bir ekonominin karmaşıklaşma sürecindeki üretken yapısı ek olarak gelir eşitsizliklerini açıklamak için kullanışlıdır. Çin deneyimi gösteriyor ki ekonomik kalkınma dönemi boyunca artan gelir eşitsizlikleri ekonomik karmaşıklık yaklaşımı ile açıklanabilir. Çin'in kendine has kurumsal ve ekonomik yapısı daha karmaşık bir ekonomiye gitmenin tek bir yolu olmadığını ortaya koydu. Çin'in kurumsal devlet yapılanması ve yukarıdan aşağıya hiyerarşik yapısı ekonomik karmaşıklaşma sürecinde de kendini gösterdi. Heterojen karmaşıklaşma, işgücü hareketliliğinde kısıtlamalar ve işgücü tabanlı olmayan bir sendika yapısıyla beraber daha karmaşık bir ekonomi haline geldi. Böylece ekonomik karmaşıklaşma döneminin benzer diğer ülkelerde ortaya çıkardığı gelir dağılımının daha adaletli dağılmasını sağlayan mekanizmalar Çin'de henüz ortaya çıkamadı.