Major abdominal cerrahilerde perioperatif vucut ısısı değişikliklerinin erken dönem derlenme üzerine etkileri
Abstract
Hipotermi anestezi uygulamaları sırasında sık karşılaşılan, morbidite ve mortalitede artma ile ilişkili termoregülatuar bir bozukluktur. Bu çalışmada açık ya da laporoskopik majör cerrahilerde, hastaların vücut ısıları ve derlenme zamanları arasında farklılık olup olmadığını bulmayı amaçladık. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Genel Cerrahi ve Üroloji Ameliyathanelerinde en az 2 saat ve üstü süren abdominal cerrahi uygulanan, 18-65 yaş arası, Grup1: Laparoskopik (n:38) ve Grup2: Açık (n:34) olmak üzere toplam 72 hasta dahil edildi. Rutin olarak tüm hastalar, alttan ısıtıcı sirkülasyonlu su sistemi ile 38°C de ısıtıldı. Laparoskopik cerrahilerde karın içi basınçları 12-15 mmHg olacak şekilde standardize edildi. Ameliyat odası ortam ısıları 20-22 °C arasında standardize edildi. Hastaların vucüt ısıları peroperatif dönemde timpanik termometre ile ölçüldü. Demografik veriler, peroperatif vücut sıcaklıkları, verilen ıv sıvılar, kan ve kan ürünü replasmanı, analjezik miktarı, premedikasyonda bekleme süreleri, derlenme ünitesinde kalma süreleri, Aldrete skorlaması sonuçları bakımından gruplar arasında anlamlı fark yoktu. Laparoskopik grupta VAS ağrı skoru değerleri anlamlı olarak daha düşük saptandı. Laparoskopik operasyon süreleri daha uzun olmasına rağmen hem hipotermi görülme oranı hem de derlenme süreleri açısından açık cerrahiye kıyasla istatiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Bu çalışmada, majör abdominal cerrahilerde, operasyonun açık ya da laporoskopik uygulanmasının postoperatif hipotermi, derlenme süreleri ve aldrete skorları üzerine etkilerinin farklı olmadığı görüldü. Ancak laparoskopik cerrahi geçiren grupta cerrahi süreler daha uzundu. Bizim hastalarımızda laparoskopik cerrahi süresinin uzun olması, bu cerrahilerin açık cerrahiye göre hipotermiye neden olabilecek olumsuz durumları taşımaması avantajını azaltmış olabilir. Bu durum da her iki gruptaki hipotermi oranlarının benzer bulunmasına neden olmuş olabilir. Aynı zamanda tüm hastalarda preopratif dönemde vücut sıcaklıklarının optimizasyonu ve intraoperatif dönemde etkin ısıtıcı sistemlerinin kullanılmasının hipotermiyi ve olumsuz yan etkileri önlemede etkin bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz