Venöz ülserde iliokaval obstrüksiyonun rolü
Özet
Venöz ülser ileri evre venöz yetmezliğin bir belirtisi olarak sık karşılaşılabilen, hastalara, hasta yakınlarına ve topluma önemli ölçüde yük getiren ciddi bir sağlık sorunudur. Yıllarca genel bir kanı olarak derin, perforan ve yüzeyel venleri ilgilendiren bir konu olarak kabul edilen bu sorunun gelişiminde iliak venler ve vena kava inferiorun rolü ancak son yıllarda anlaşılmaya başlanmıştır. Bu retrospektif çalışmada venöz ülserli hastalarda iliokaval sistemin rolünün araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: 2010-2016 yılları arasında venöz ülser nedeni ile başvurmuş ve klinik, venöz Doppler ultrasonografi, venografi ve intravasküler ultrasonografinin değerlendirme yapılmış olan hasta kayıtları incelenmiştir. Bulgular: Toplam 59 hastadaki 71 venöz ülserli ekstremite değerlendirilmiştir. Oniki (%20.3) hastada bilateral venöz ülser olduğu bu serinin yaş ortalaması 39.9 ±11.8, 52 si erkek ve ortalama venöz şiddet skoru 15.5±4.1 idi. Aktif venöz ülser 56 (%78.9) ekstremitede ve büyük oranda sol ekstremitede 46 (%64.8) bulunuyordu. Venöz Doppler ultrasonografide yüzeyel venlerde (vena safena magna ve parvada) ve derin venlerde reflü ya da post-trombotik değişiklikler ülserli ekstremitelerin sırasıyla 66 (%93) ve 55 (%77.5) inde sında mevcuttu. Infrainguinal derin venlerin normal olduğu ve sadece yüzeyel ven yetmezliği 16 (%22.5) ekstremitede belirlendi. Ülserli ekstremitelerin 66 (%93) ünde değişen derecelerde ve segmentlerde iliokaval obstrüksiyon belirlendi. İliokaval posttrombotik obstrüktif lezyonlar ve bası sırası ile 40 (%56.3) ve 26 (%36.6) ekstremitede saptandı. Sol ekstremitede ülser olan 46 hastanın değerlendirmesinde, iliak ven kompresyon sendromu olarak bilinen May-Thurner sendromu 26 (%56.5) hastada belirlendi. İnfrainguinal sadece yüzeyel ven yetmezliği ve venöz ülseri olan hastaların %87.5 inde değişik stenoz derecelerinde iliokaval bası saptandı. Bu grup hastalardaki Dopplerde ölçülen yüzeyel ven çapı 15.1±6.6 mm iken, posttrombotik sendromun eşlik ettiği hastalardaki yüzeyel ven çapı 7.7±2.6 mm idi (p<0.001). Sonuç: Alt ekstremitenin venöz Doppler incelemesi ister salt yüzeyel ven yetmezliği, ister derin venlerde posttrombotik değişiklikler göstersin, bu hastaların tamama yakınında vena kava inferiyor ve iliak venlerde obstrüksiyon eşlik etmektedir. Bu nedenle venöz ülserli bir hastanın etkin tedavisini planlamada hemen daima iliokaval segmentin incelenmesi gerekmektedir.