Ceza muhakemesinde sanık hakları
Özet
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)'ni 18 Mayıs 1954 tarihinde onaylayan Türkiye, 28 Ocak 1987 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne bireysel başvuru hakkı tanımıştır. Bu dönemden itibaren AİHM kararları ülkemizde Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarının da bir referans kaynağı haline gelmiş, ulusal hukuk yasalarının bu içtihatlar doğrultusundan yeniden düzenlenmesine aracılık etmiştir. Çalışma konumuz olan "Ceza Muhakemesinde Sanık Hakları" bağlamında şüpheli veya sanık hakları AİHS maddeleri ışığında AİHM içtihatlarının ulusal hukuka yansımaları literatür tarama yöntemiyle belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda Türkiye'de 1987-2002'li yıllarda Doğu ve Güneydoğu illerinde ilan edilen olağanüstü hal uygulamalarının birçok şüpheli ve sanığın AİHS kapsamında hak ihlali yaşadığı AİHM kararlarında bildirilmektedir. Türkiye özellikle bu dönemde edindiği tecrübelerle ulusal hukukunu özellikle AİHS 5 ve 6. maddelerine göre düzenleyerek demokratikleşme adına önemli kazanımlar sağlamıştır. Bu kapsamda şüpheli ve sanıkların yasal, bağımsız, tarafsız ve aleni bir mahkemede makul sürede yargılanması, masumiyet karinesi, suç isnadının en kısa zamanda öğrenilmesi, ücretli ya da ücretsiz avukat ve tercüman yardımından yararlanma, silahların eşitliği ilkesi, susma ve kendini suçlamama, yasak sorgu yöntemlerinden korunma, makul sürede gözaltına alınma ve tutuklanma hakları ile ilgili ulusal mevzuatın düzenlenmiş olduğu görülmektedir.