Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi aile hekimliği ve fizik tedavi-rehabilitasyon polikliniklerine başvuran 18–49 yaş arası kadınlarda giyim tarzı ve d vitamini düzeylerinin araştırılması
Özet
Amaç: Çalışmamızın amacı, 18–49 yaş arası kadınlarda D vitamini eksikliğinin görülme sıklığını ve giyim tarzının D vitamini ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç-yöntem: Çalışmamız geriye dönük, analitik kohort çalışmasıdır. 2012 yılı Mayıs-Ekim ayları ve 2013 yılı Mayıs-Ekim aylarında, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği ve Fizik Tedavi-Rehabilitasyon Polikliniklerine başvurmuş olup, şikayetleri doğrultusunda gerekli görülerek 25(OH)D düzeyi çalışılmış olan 312 premenopozal kadın hasta ile kontrol randevularında, Aile Hekimliği ve Fizik Tedavi-Rehabilitasyon Polikliniklerinde yüz yüze görüşüldü. Katılımcılara demografik özelliklerini, D vitamini ile ilgili olabilecek beslenme, yaşam tarzı alışkanlıklarını sorgulayan anket formları uygulandı. Katılımcılar el ve yüzleri dışında kapalı tarz giyimi tercih edenler (birinci grup) ile ekstremite/ekstremite distalleri ve başı açık giyim tarzı olanlar (ikinci grup) olmak üzere ikiye ayrıldılar. Bulgular: Çalışmaya katılanların genel yaş ortalaması 36,92±8,64 yaş idi. Birinci gruptaki hastaların yaş ortalaması 38,26±8,48, ikinci gruptaki katılımcılarınki de 35,89±8,63 yaş olarak bulundu. Tüm katılımcıların ortalama D vitamini seviyesi 17,6±9,89 ng/ml idi. Üç yüz on iki hastanın %23'ünde ciddi D vitamini eksikliği, %43,3'ünde D vitamini eksikliği, %24,7'sinde ise D vitamini yetersizliği vardı. Sadece %9'u normal D vitamini düzeyine sahipti. Birinci gruptakilerin D vitamini seviyeleri ikinci gruptakilere oranla ciddi düzeyde düşüktü. Genel olarak hastalarımızda BKİ arttıkça D vitamini seviyeleri azalmakta idi. Eğitim seviyeleri ve açık ortamda bulunma süreleri arttıkça, katılımcıların D vitamini seviyeleri de yükseliyordu. Sonuç: Bu çalışma ile hastanemize başvuran premenapozal kadın has-talarda yüksek oranda (%66) D vitamini eksikliği tespit ettik. Bu durumun özellikle giyim şekli ve devamlı olarak kapalı alanlarda bulunulması nedeni ile güneş maruziyetinin kısıtlanmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz. Bu yüzden toplum D vitamini, D vitamini eksikliği, yeterli güneş maruziyeti ve D vitamininden zengin besinler açısından bilinçlendirilmelidir. Farkındalık düzeyini arttırmak adına Sağlık Bakanlığı, hekimler, sivil toplum örgütleri ve medya birlikte çalışmalıdır. Bu alanda daha geniş ölçekli, prospektif çalışmaların yapılması da faydalı olacaktır