Ankara'nın etrafından toplanan bitkilerin antioksidan ve antikanser değerlendirilmesi
Özet
Bitkilerin ve bitkilerden elde edilen bileşiklerin ilaç olarak kullanımı uzun zamanlardan beri bilinmektedir. Bu bileşikler diyabetten çeşitli kanser tiplerinin tedavisine kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde klinik olarak etkili ilaçların çoğu, tıp tarihinin bitkisel kaynaklı atalarından gelişmiştir. Bu çalışmanın amacı, Ankara yöresinden toplanan Centaurea virgata Lam., Cichorium intybus L., Euporbia macroclada Boiss., Melilotus officinalis (L.) Pall. ve Zygophyllum fabago L. bitki türlerinin farklı kısımlarından elde edilen metanol özütlerinin antioksidan, antimikrobiyal, antikanser aktivitelerinin yanısıra, toplam fenolik bileşik ve flavonoid içeriklerini belirlemektir. Türlerin toplam fenolik ve flavonoid madde miktarı tayinleri Folin-Ciocalteu ve Aluminyum Klorür Kolorimetrik metoduyla yapılmıştır. Antimikrobiyal aktivite tayini ise Disk Difüzyon yöntemi ile 5 farklı mikroorganizma (Staphylococcus aureus ATCC-25923, Bacillus subtilis ATCC-6633, Escherichia coli ATCC-25922, Pseudomonas aeruginosa ATCC-27853, Candida albicans ATCC-10231) kullanılarak yapılmıştır. Daha sonra, bitkilerin farklı kısımlarından elde edilen metanol özütlerinin etkisi antioksidan savunma sisteminde yer alan katalaz (KAT), glutatyon-S-transferaz (GST), süperoksit dismutaz (SOD), glutatyon peroksidaz (GPx) ve lipit peroksidasyon üzerinde incelenmiştir. Ayrıca bitki özütleri, HL-60 ve MCF-7 meme kanser hücre hatlarına XTT testi uygulanarak hücre canlılıklarına etkileri belirlenmiştir. Toplam fenolik bileşik içeriği bakımından E. macroclada'nın yaprak ve çiçeğinden elde edilen metanol özütleri 573.10 ve 143.64 mg GAE/L değerleri ile diğer bitki örneklerine göre en zengin bitki olduğu görülmüştür. E. macroclada ve Z. fabago yaprağından elde edilen özütlerin sırasıyla 450.70 ve 181.47 mg QE/L değerleri ile flavonoid içeriği bakımından en zengin bitki oldukları gösterilmiştir. Disk Difüzyon yönteminden elde edilen sonuçlara göre, C. virgata çiçeğinden hazırlanan metanol özütü tüm bakteri suşlarının üremesini yüksek düzeyde inhibe etmiştir. Ayrıca, S. aureus üremesi tüm bitki özütleri tarafından inhibe edilmiştir. Ancak, C. albicans suşuna karşı hiçbir bitki özütü etkili olamamış, inhibisyon zonu gözlenmemiştir. Tez çalışmasında, Z. fabago meyvesinden ve C. intybus çiçeğinden elde edilen özütler anlamlı bir şekilde GST enziminin aktivitesini inhibe etmiştir. Ayrıca, C. intybus çiçeğinden elde edilen metanol özütünün diğer bitki özütlerine göre, GPx enziminin inhibisiyonu üzerinde daha etkli olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, E. macroclada yaprağı metanol özütünün iyi derecede KAT enzimini inhibe ettiği görülmüştür. SOD enzim çalışmasında E. macroclada çiçeğinden hazırlanan özüt diğer bitki örneklerine göre SOD enziminin aktivitesini inhibe etmiştir. C. virgata ve M. officinalis çiçeğinden hazırlanan metanol özütler ise KAT ve SOD enzimleri üzerinde hiçbir inhibisiyon etki göstermemiştir. Daha sonra bitki özütlerinin, HL-60 lösemi hücre modeli ve MCF-7 meme kanser hücre hatlarına XTT yöntemi uygulanarak hücre canlılıklarına olan etkileri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar, C. intybus'un çiçeğinden ve E. macroclada'nın yaprağından hazırlanan metanollu özütlerin HL-60 hücrelerin büyümesini %69 ve %65 oranında azalttığını göstermiştir. IC50 değerleri ise 0.002 ve 0.027 µg/mL olarak belirlenmiştir. Ancak, elde edilen bitki özütlerin hiç birisi MCF-7 hücre büyümesi üzerinde olan sitotoksisite etkisi görünmemiştir.