Hipertansiyon nedeniyle kardiyoloji kliniğinde takipte olan hastalarda potasyum/sodyum seviyeleri ile antihipertansif diüretik dozları arasında ilişki
Özet
Son yıllarda klinik eczacılık hizmeti bütün dünyada hem tedavinin başarıya ulaşması hem de tedavi maliyetlerinin düşürülmesi açısından son derece önem kazanmıştır. Hipertansiyon'da tedavi; diüretikler, β-blokerler, KKB'ler, ARB'ler ve ADEİ'ler gibi farklı gruplardan ilaçlarla mono veya kombinasyon tedavisi şeklinde sürdürülmektedir. Tedavide ilk akla gelen gruplardan birisi diüretiklerdir. Diüretiklerle sürdürülen tedavilerde karşılaşılan temel sorunlardan birisi, elektrolit özellikle Na ve K düzeylerinin düşmesidir. Çok ciddi sonuçları olan bu durumun takibi ve olumsuzlukların giderilmesi açısından klinik eczacılık hizmeti son derece önem kazanmaktadır. Biz çalışmamızda, ülkemizde piyasada mevcut olan, diüretik kombinasyonlarının kullanımı ile yaklaşık bir aylık tedavi süresi sonunda, elektrolit düzeylerinde ciddi bir değişiklik meydana gelmediğini gösterdik. Hastalarda HCTZ dozunun yükselmesi ile hipokalemiye meyil olsa bile, bu istatistiksel olarak anlamlı değere ulaşmamıştır. O nedenle diüretik içeren antihipertansif kombinasyonların kısa dönemde güvenle kullanılabileceği söylenebilir. Diüretik dozlarının artması ile elektrolit bozukluklarının belirginleşebileceği yine de göz önünde bulundurulmalıdır. Klinik eczacı ve takip eden doktorun bu açıdan dikkatli olması önemlidir.