Deneysel tip I diyabette aralıklı hipoksinin sol ventrikül fonksiyonları üzerine etkisinin incelenmesi
Özet
Diyabetlilerde sık görülen bir patoloji olan diyabetik kardiyomiyopati klinik olarak koroner arter hastalığı, hipertansiyon ve kapak hastalıklarından bağımsız olarak miyokardiyal yapı ve performansta meydana gelen bozulma olarak tanımlanmaktadır. STZ ile deneysel olarak Tip I diyabet oluşturulan sıçanlarda, diyabet oluşumunu takiben 6. haftada diyabetik kardiyomiyopatinin tamamen geliştiği ortaya konmuştur. Aralıklı hipoksinin olumlu etkilerini açığa çıkarmak için hipoksik önkoşullama yöntemi sıklıkla kullanılır. Hipoksik önkoşullama ılımlı şiddetteki hipoksinin aralıklı epizotlarla uygulanmasına dayanır; organizmanın oksijen yokluğunda kullandığı vasküler, metabolik ve nörolojik düzlemdeki kompleks savunma stratejilerini harekete geçirmeyi amaçlar. Hipoksinin bu etkilerini HIF molekülü üzerinden gösterdiği bilinmektedir. Tez çalışmamızda aralıklı hipoksi uygulaması ile HIF stabilizasyonunda artış sağlayarak diyabetik kardiyomiyopatiye karşı önleyici bir girişim yapılmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda 10 haftalık Wistar albino cinsi erkek sıçanlar dört gruba ayrılmıştır: 1)Kontrol (K), 2)Diyabet (DM), 3) Aralıklı Hipoksi (AH), 4)Diyabet+Aralıklı Hipoksi(DM+AH). Tip I diyabet oluşturmak için 11 haftalık hayvanlara tek doz (50 mg/kg) Streptozotosin (STZ) intraperitoneal (i.p.) olarak enjekte edilmiştir. Aralıklı hipoksi uygulanan hayvanlar, hipobarik hipoksik kamarada 42 gün boyunca, günde 6 saat, 3000 metreye denk, 69,3 kPa'lık (520 mmHg, ≈%14 O2) basınçta tutulmuşlardır. Deney protokolünün sonunda Langendorff yöntemi ile kalp fonksiyonları ve inotropik rezerv ölçümleri yapılmış, Western Blot yöntemi ile VEGF, PHD2, PHD3, MMP-2 ve MMP-9 protein düzeyleri saptanmış, ayrıca immünohistokimya yöntemi ile sol ventrikül damarlanması ve serum ve kardiyak redoks statusu incelenmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda, DM grubunda bozulan sol ventrikül fonksiyonunun DM+AH grubunda normal değerlere döndüğü, VEGF düzeyinin AH ve DM+AH gruplarında artış, PHD2 ve PHD3 düzeylerinin DM+AH grubunda düşüş gösterdiği, DM grubunda azalmış olan MMP-2 ve MMP-9 düzeylerinin DM+AH grubunda kontrol düzeylerine döndüğü, sol ventrikül damarlanmasının DM+AH grubunda artış gösterdiğini, serum TAS ve TOS değerlerinde fark bulunmazken, miyokardiyal oksidatif stresin diyabette artış gösterdiği ve DM+AH grubunda normale döndüğü saptanmıştır. Tez çalışmamızdan elde edilen verilerin literatür bilgisi ışığında tartışılmasıyla aralıklı hipoksi uygulamasının; VEGF-damarlanma yolağını indükleyerek ve kalbin redoks statusunu düzeltip MMP düzeylerini ve kardiyak remodelling sürecini regüle ederek tip I diyabet modelinde kardiyomiyopati gelişimine karşı koruyucu etki gösterebileceği ve diyabetik kalbin mekanik fonksiyonunda gösterilen düzelmenin bu koruyucu etki ile ilişkili olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.