İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyon olgularında optik koherens tomografi ve optik koherens tomografi anjiyografi bulgularının değerlendirilmesi
Özet
AMAÇ: Optik koherens tomografi (OKT) nörooftalmolojik hastalıklarda yaygın olarak kullanılmaktadır. OKT anjiyografi ise retinal vaskülarizasyonun intravenöz kontrast madde verilmeden görüntülenmesini sağlayan yeni bir teknolojidir, retinal damarlar için damar yoğunluğu değerlendirilmesine imkan vermektedir. Bu çalışma ile idiyopatik intrakraniyal hipertansiyon (İİH) olgularında OKT ve OKT anjiyografi bulgularının değerlendirilmesi planlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Nörooftalmoloji biriminde İİH tanısı ile takip edilen 21 olgunun 42 gözü ve 21 sağlıklı gönüllünün 42 gözü çalışmaya dahil edildi. Oftalmolojik muayene sonrası hastaların fundus fotoğrafları ve OKT ve OKT anjiyografi görüntüleri kaydedildi. BULGULAR: İİH olgularının ortalama yaşı 36,4±13 yıl idi, olguların %81'i kadındı. Kontrol grubu ile İİH olguları arasında yaş ve cinsiyet açısından farklılık yoktu. İİH olgularının 7'sinde papilödem gözlenmemiş olup, 4'ünde tek taraflı ve 9'unda bilateral papilödem bulunmaktaydı. Bir olguda papilödem evresi kaydedilmemişti. Retina sinir lifi tabakası kalınlığının papilödem olan İİH olgularında, olmayan olgulara göre sayısal olarak daha kalın olduğu, papilödemi olmayan İİH olgularında ise kontrol grubuna göre daha ince olduğu gözlendi. OKT anjiyografi ile değerlendirilen peripapiller damar yoğunluğunun sayısal olarak papilödemi olan olgularda, olmayanlara göre daha düşük olduğu, papilödemi olmayan İİH olguları ile sağlıklı kontrol grubu karşılaştırıldığında ise papilödemi olmayan İİH olgularında daha düşük olduğu saptandı. Papilödemi olan ve olmayan tüm İİH olguları birlikte değerlendirildiğinde kontrol grubuna göre anlamlı bir azalma mevcuttu (p sağ göz için 0,034, sol göz için 0,02). SONUÇ: İİH olgularında peripapiller damar yoğunluğunun azalması, papilödemin neden olduğu doku genişlemesine bağlı görece yoğunluk azalması ile açıklanabilir. Ancak kontrol grubuna göre papilödemi olmayan İİH olgularında da damar yoğunluğunun azalmış olması, İİH'de görülen erken vasküler değişikliklerin göstergesi olabilir. ANAHTAR KELİMELER: İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyon, OKT anjiyografi, papilödem, peripapiller damar yoğunluğu, retina sinir lifi tabakası (RSLT)