Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorErsoy Kart, Müge
dc.contributor.authorGezer, Haydar
dc.date.accessioned2022-05-24T13:09:34Z
dc.date.available2022-05-24T13:09:34Z
dc.date.issued2013
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/20.500.12575/80436
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.subjectDepresyontr_TR
dc.subjectKişilik özellikleritr_TR
dc.subjectÇalışma koşullarıtr_TR
dc.titleTıp doktorlarının depresyon düzeyleri ile kişilik özellikleri ve çalışma koşulları arasındaki ilişkilerin incelenmesitr_TR
dc.typemasterThesistr_TR
dc.contributor.departmentÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileritr_TR
dc.description.ozetSağlık hizmetinde teknolojik ve bilimsel gelişmelerin yanı sıra insan faktörünün önemi göz önünde bulundurularak planlanan bu çalışmada; hekimlerin depresyon düzeyleri ile kişilik özellikleri ve çalışma koşulları arasındaki ilişki araştırılmıştır.Araştırmaya katılan 128 hekimin % 49,3'si erkek, % 50,7'si kadındır. Katılımcıların statü açısından dağılımı % 48,5'ü pratisyen, % 51,5'i uzman hekim şeklindedir.Sonuçlar: Sosyometrik soru grubunda yer alan özel yaşam ve çalışma koşulları ile depresyon ilişkisi açısından bakıldığında; kadın olmanın depresyon için risk faktörü olduğu, evli hekimlerin depresyon oranlarının daha düşük olduğu tespit edilmiştir.Tıp fakültesi öncesi yaşam olaylarından 17 yaş öncesi ebeveyn kaybı depresyon ile ilişkili bulunmuştur.Depresyon ile anlamlı ilişki içinde olan diğer faktörler ise; nöbet tutma ve alkol kullanım sıklığı, meslektaşlar ve diğer sağlık çalışanları ile ilişkilidir.Kişilik özellikleri ile depresyon arasındaki ilişki incelendiğinde; uzlaşabilirlik ve dışadönüklük düzeyleri arttıkça depresyon düzeyinin düştüğü; duygusal denge puanı arttıkça (nevrotiklik eğilimi) depresyon düzeyinin yükseldiği tespit edilmiştir.Sosyometrik soru grubu ile araştırılan özel yaşam ve çalışma koşullarının kişilik özellikleri açısından bakıldığında nevrotik eğilimi olan hekimlerin öğle tatillerinin süresini daha az algıladıkları, daha önce psikiyatrist ya da psikologdan yardım alma ve psikolojik sorunlar için ilaç kullanma öyküsünün daha sık olduğu; ayrıca bu gruptaki hekimlerin iş yaşamının aile yaşamına etkilediğini daha fazla beyan ettikleri tespit edilmiştir.Kişiliğin uzlaşabilirlik boyutu açısından bakıldığında uzlaşabilirliği yüksek olan hekimlerin alkol kullanım sıklığının daha az olduğu; iş ile ilgili insiyatif alma, iş yaşamının aile yaşamı üzerine etkisini ve iş arkadaşları ile ilişkilerini daha olumlu değerlendirdikleri tespit edilmiştir. Pratisyen hekimlerin uzman hekimlere göre uzlaşabilirlik düzeyinin yüksek oluşu çalışmamızın diğer bir sonucudur.tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster