Primer İmmün Yetmezlik (PİY) Tanısıyla Hematopoetik Kök Hücre Nakli (HSCT) Yapılan Hastalarda Akut Graft Versus Host Hastalığı (a GVHD) Gelişimini Belirlemede ST2 ve REG3-α Düzeyleri Erken Bir Bİyomarker Olabilir mi?
Abstract
Primer İmmün Yetmezlik (PİY) Tanısıyla Hematopoetik Kök Hücre Nakli (HSCT) Yapılan
Hastalarda Akut Graft Versus Host Hastalığı (a GVHD) Gelişimini Belirlemede ST2 ve REG3-α
Düzeyleri Erken Bir Bİyomarker Olabilir mi?
Amaç: Hematopoetik kök hücre nakli (HKHN), defektif veya fonksiyon görmeyen hematopoetik
hücrelerin; sağlıklı, normal şekilde çoğalabilen ve immün yeteneği bulunan hücrelerle yeniden
yapılandırılmasını sağlayan bir tedavi yaklaşımıdır. Hematopoetik kök hücre naklinin birçok
komplikasyonu bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi hiç şüphesiz transplant ilişkili mortaliteyi arttıran
akut graft versus host hastalığıdır. Bu çalışmanın amacı, pediatrik yaş grubunda allojenik hematopoetik
kök hücre nakli yapılan hastalarda, erken dönemde ölçülen serum ST-2 ve Reg3α düzeylerinin kök hücre
nakli sonrasında gelişebilecek akut GVHH’yi ve tedavi yanıtını öngörmede birer biyomarkır olup
olamayacaklarını belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Belirlenen süre zarfında hematopoetik kök hücre nakli yapılan ve çalışma
popülasyonunu oluşturan 27 hasta, nakil ünitesine alınışlarından itibaren prospektif olarak izlendi. Nakil
sonrası akut GVHH gelişen hastalar ve gelişmeyen hastalar olarak ikiye ayrıldı. Benzer yaş grubundan
başka nedenlerle kan alınması gereken kronik hastalık, enfeksiyon ve ilaç kullanımı öyküsü olmayan 19
sağlıklı gönüllü kontrol grubunu oluşturdu. Allojenik HKHN yapılması planlanan hastalardan hazırlama
rejimi başlanmadan, HKHN yapıldıktan sonra 7. gün ve aGVHH gelişirse aynı gün alınan serum örnekleri
çalışma gününe kadar -20 C⁰’de muhafaza edildi. ST2 ve Reg3α düzeyleri ELISA yöntemiyle çalışıldı.
Bulgular: Nakil öncesi, nakil sonrası 7. gün ve akut GVHH gelişen hastalarda akut GVHH geliştiği
gün alınan serum örneklerindeki ST2 düzeyleri, sağlıklı kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı
yüksek bulundu. (p<0.05) Aynı günlerde alınan örneklerdeki ST2 düzeyleri açısından GVHH gelişen ve
gelişmeyen gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı. (p>0.05) Akut cilt ve akut GIS GVHH’si geliştiği
günlerde olgulardan alınan örneklerdeki ST2 düzeyleri arasında bu iki grup arasında anlamlı fark
saptanmadı. (p>0.05) Nakil öncesi, nakil sonrası 7. gün ve akut akut GVHH gelişen hastalarda akut
GVHH geliştiği gün alınan serum örneklerindeki Reg3α düzeyleri açısından hiçbir grup arasında anlamlı
farklılık saptanmadı. (p>0.05) Steroid direnci nedeniyle ikinci basamak tedavi gereksinimi olan akut
GVHH gelişen hastalarda yapılan ROC analizinde ST2 ve Reg3α düzeyleri için cut off değerleri
hesaplandı. Hiçbir nicel değişken için p değeri anlamlı saptanmadı. (p>0.05) Kaybedilen hasta sayısının
ve çalışma populasyonunun az olması nedeniyle ST2 ve Reg3α düzeylerinin transplant ilişkili mortaliteyle
ilişkisi değerlendirilemedi.