Rüzgar enerji santrali için kamulaştırma çalışmalarının değerlendirilmesi: Kiraz İlçesi Santral projesi örneği
Abstract
Giderek artan enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılan çalışmalar bilim insanlarını yeniden doğaya yöneltmiş ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma olanaklarının artırılması gerektiği genel kabul görümüştür. Bu çerçevede yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan rüzgar enerjisi, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de enerji kaynağı portföyüne eklenmiştir. Rüzgar enerjisi, rüzgar enerjisi santralleri ve iletim hatları vasıtasıyla şebekeye dahil edilmektedir. Rüzgar enerjisi santralleri, ilk yatırım maliyeti yüksek olan projeler olarak bilinmekle birlikte, toplum refahına genel olarak olumlu katkı yapan yatırımlar olarak tanımlanabilir. Rüzgar enerjisi santrallerinin yatırım maliyetleri içinde en büyük payı rüzgar türbinleri ve arazi edinim bedelleri oluşturmakta olup, bunlardan arazi bedeli doğrudan kuruluş yeri seçimi ile ilişkili olduğu vurgulanmalıdır.
Rüzgar türbinlerinin tesis edilmesi, aralarında bağlantı yollarının kurulması, şalt merkezi ve trafoların inşa edilmesi, iletim hatlarının kurulması ve idari tesislerin inşa edilebilmesi için gerekli olan araziler, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan arazilerin yanı sıra özel mülkiyete konu araziler üzerinde olabilmektedir. Bu amaçla mülkiyet hakkını zedelemeden, yasal çerçevede kamulaştırma yoluyla edinilen araziler yatırımcıya teslim edilmekte, teslim edilen arazilerin bedelleri yatırımcıdan tahsil edilmekte ve kamulaştırılan parsellerin tapu tescilleri Hazine adına yapılmaktadır. Yatırımcı için bir masraf kalemi olan arazinin edinimi ve değerleme işlemleri, bu araştırmanın konusunu teşkil etmektedir. Araştırmada, santrallerin tesis edileceği araziler, arazilerin hukuki durumu, edinim yöntemleri, arazi maliklerine ödenecek bedeller ve bedel tespit yöntemleri Kiraz Rüzgar Enerjisi Santrali Projesi örneği baz alınarak incelenmiştir. Örnek alınan proje için yürütülen kamulaştırma sürecinde arazi değerleme çalışmalarının; bilimsel ve teknik esaslar ile uluslararası normlardan uzak, büyük ölçüde vicdani kanaatlere göre yapıldığı tespit edilmiştir. Yatırım maliyetlerinin kontrolü, yatırımın geri dönüş süresinin kısaltılması ve özellikle rüzgar enerjisi başta olmak üzere enerji sektöründe doğrudan yabancı yatırımlarının artılması açıısndan arazi edinimi ve özellikle iyi işleyen arazi değerleme sisteminin kurulması zorunlu görülmektedir. Buna ilave olarak enerji üretimi lisans ve ruhsatı verilen kişi ve özel kurumların arazi edinimi çalışmalarını yönetmek üzere gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarını istihdam etmelerinin zorunlu olduğu görülmektedir.