Kamu taşınmazlarının yatırım teşvik sistemi içerisindeki yeri ve önemi
Abstract
Yatırım teşvikleri, belirli ekonomik faaliyet alanlarının diğer alanlara göre daha çok ve daha hızlı gelişmesini sağlamak için kamu kuruluşlarınca özel sektöre sunulan destekler, yardımlar ve özendirmeleri kapsamaktadır. Yatırım teşvikleri ile ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak, istihdamı artırmak, bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarını azaltmak, sanayinin ve teknolojinin gelişmesini sağlamak ve ülkenin dış rekabet gücünü artırmak amaçlanmaktadır. Türkiye’de bütün temel makroekonomik değişkenleri önemli derecede etkileyen yatırımları artırmaya yönelik yatırım teşvik uygulamaları, 1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresi ile başlamış, I. ve II. Sanayi Planları ile devam etmiş ve 1960 yılında Devlet Planlama Teşkilatının kurulmasından sonra başlayan planlı kalkınma dönemlerinde ise çok daha belirgin biçimde ön plana çıkmıştır. Dağınık bir yapı gösteren teşvik uygulamaları Bakanlar Kurulunun 2009/15199 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararı” ile yeniden düzenlenerek daha sistematik bir yapıya dönüştürülmüş ve yeni teşvik sisteminin uygulanması ile yatırım teşvikleri ile ilgili bütün istatistiklerde kayda değer artış ortaya çıkmıştır. Son olarak teşvik sistemi ise 2012/3305 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar” ve 2016/9596 sayılı “Cazibe Merkezleri Programının Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar” ile 2017 yılında tekrar düzenlemiş ve uygulamaya konulmuştur.
Bu çalışmada ikincil verilerin analizine dayalı olarak kamu taşınmazlarının teşvik sistemi içindeki yeri ve önemi irdelenmiştir. Kamu taşınmazlarının yatırımlara tahsisi çeşitli yasal ve idari düzenlemelerle teşvik sisteminde yer almış ve 2012/3305 Sayılı Karar’da belirtilen dokuz adet destek unsurundan biri olarak sayılmıştır. Ancak yatırım teşvik belgesi alanların sadece yaklaşık % 0,6’sının söz konusu destekten yararlanması, teşvik belgelerinde bir destek unsuru olarak işlenen “yatırım yeri tahsisi” desteğinden yararlanma konusunda yatırımcıların pek istekli olmadıklarını göstermesi bakımından önemli görülmektedir. Yatırım teşvik belgeleri gerçekleşmeleri ile ilgili verilerin TC Ekonomi Bakanlığı tarafından yayımlanmaması nedeniyle genel teşvik sistemine yönelik değerlendirme yapılması ve değişen teşvik politikalarının etkisinin ölçülmesinde güçlük çekilmektedir. İnceleme sonuçlarına göre teşvik belgesi alan yatırımcıların çok küçük bir kısmının yatırım yeri tahsisi desteğinden yararlanması, en azından teşvik sisteminde kamu taşınmazlarının yeri ve öneminin ciddi biçimde sorgulanmasını zorunlu kılmakta ve teşvik uygulamaları ile kamu taşınmazlarının ekonomiye kazandırılması çalışmalarının istenen düzey çıkarılmasını olumsuz etkilemektedir.