Meraların Hukuki Niteliği Ve Mera Davalarına Genel Bir Bakış
Abstract
Bu çalışmada önemli bir doğal kaynak olan mera arazileri ve bu arazilere yönelik olarak yapılan yasal düzenlemeler kısaca gözden geçirilmiş olup, mevcut düzenlemelerin yeterliliği, mera arazilerinin daha etkin ve verimli kullanılabilmeleri ile mera arazilerinin korunabilmesi için alınması gereken önlemlerin tespiti yapılmıştır. Türkiye’de 1950 yılında 37,94 milyon hektardan olan çayır ve mera arazileri çeşitli nedenlerle hızla azalarak 2014 yılında 14,62 milyon hektara gerilemiştir. Mera arazilerinin korunması ve kullanıma yönelik olarak 1998 tarih ve 4342 sayılı Mera Kanunu öncesi dönemde etkili politika geliştirme ve uygulama yapılamaması nedeni ile büyük ölçüde arazi tahribi olmuş, 4342 Sayılı Kanunun uygulaması ile 1998 sonrası dönemde mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayır arazilerinin tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılması, belirlenecek kurallara göre kullandırılması, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılması ve sürdürülebilir kullanımlarına yönelik altyapı tesisi mümkün kılınmış ve kamu idaresinde örgütlenme gerçekleştirilmiştir.
Mera arazilerinin bakımı, ıslahı, korunması ve kullanımına yönelik mevcut yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunların tespiti yapılmış olup, halkın mera arazisinin korunması ve kullanımı konusunda duyarlılığının artırılması için alınması gereken önlemler ve özellikle illerde valilik bünyesinde oluşturulan mera komisyonlarının
ii
çalışma biçimi ve sorunları değerlendirilmiştir. İllerdeki mera komisyonlarının profesyonel hizmet sunabilmeleri açısından komisyonlara farklı disiplinlerden uzmanların katılımının sağlanması ve mera arazilerinin cins değişikliği taleplerinin değerlendirilmesi, kamu veya toplum yararı, ot bedeli ve arazi değerlemesinin rasyonel esaslara dayalı olarak yapılabilmesi için komisyonlarda taşınmaz geliştirme uzmanlarının da bulunması zorunlu görülmektedir.