Tezer Özlü'nün eserlerinde yabancılaşma
Özet
abancılaşma kavramı Dünya ve Türk edebiyatında birçok sanatçıyı etkilemiştir.
Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası eserlerde daha fazla görülmektedir. 1950`li yıllardan itibaren
Türk roman ve öykücülüğünde çeşitli değişiklerle izini sürdüren yabancılaşma, bireyi merkeze
alarak onun geçirdiği bunalım, iletişim bozukluğu, toplumsal dışlanışın getirdiği huzursuzluğu
işleyişiyle dünya edebiyatında önemli etkileri olmuş bir akımdır. Nitekim bu görüşe ait pek çok
fikir ve öneri Türk edebiyatına da bu görüş temsilcilerinin edebi metinleri aracılığıyla girmiştir.
Bu sanatçılardan biri olan Tezer Özlü`nün eserlerinde de “Yabancılaşma” kavramının izlerine
rastlanmaktadır.
Kendi yaşamından yola çıkarak, Tezer Özlü edindiği düşünceler ve yaşantılarının
tesiriyle yabancılaşma kavramından etkilenmiştir. Yazarın kendi içsel bunalımları ve bu
doğrultudaki edebi çalışmaları eserlerine de etki etmiştir. Toplumsal değerlere karşı çıkış,
bireyleşme, yabancılaşma, varoluş, ölüm, intihar, içsel bunalımlar, korku, kaçış gibi tema ve
kavramlar yazarın romanlarında bireysel bir bakış açısıyla ele alınmıştır.
Anlatıcı tipi olarak büyük oranda Ben anlatıcının kullanılmasıyla otobiyografik özellik
taşıyan bu yapıtlar, modernist edebiyatın örneklerinin tanınmasıyla da doğrudan ilgilidir.
“Tezer Özlü`nün Eserlerinde Yabancılaşma” adını taşıyan bu çalışmada ilk olarak yazarın hayat
hikâyesi ve edebi kişiliği, etkilendiği yazarlar (C.Pavese, İ.Svevo, F.Kafka) üzerinde durulmuş,
“Yabancılaşma” edebiyatı hakkında genel bilgiler verilmiş ve ardından Tezer Özlü`nün
eserlerinden örneklerle yabancılaşma etkisi tespit edilmiştir.