Ahmed Adnan Saygun'un Op.41 ses ve piyano için On Türkü adlı eserinin incelenmesi
Abstract
Osmanlı İmparatorluğu’nun yaptığı tüm Batılı tarzda yenilik çalışmaları başarısız
olmuş, 600 yıllık varlığı, 20. Yüzyılın ilk çeyreğine gelmeden son bulmuştur.
Cumhuriyetin ilanı ile yapılan devrimler doğrultusunda ise Türk müziğinin kendi
benliğini kaybetmeden Batı motifleriyle zenginleşebileceği düşünülmüş, bu doğrultuda
adımlar atılmıştır. Yetenekli Türk öğrenciler devlet burslarıyla Avrupa şehirlerine
gönderilmiş ve çağdaş Türk müziğinin, dönemin akımlarını alıp hak ettiği çizgiye
getirilmesi hedeflenmiştir.
Ahmed Adnan Saygun, Türk müziğini uluslararası platformda en üstün düzeyde
sergileyen besteciler arasındadır. Dönemin tüm yeni akımlarını denemiş, ancak hiçbir
zaman tonal düşünceden ve geleneksel halk müziğimizin özelliklerinden ayrılmamış,
bütün bunları yaratıcı süzgecinden geçirerek kendi özgün stilini oluşturmuştur.
Saygun ses ve piyano için Op.41 On Türkü adlı eserini 1968 yılında yazmıştır. Albüm
üzerinde belirtmemekle birlikte bu türküleri bas veya bas-bariton için düşündüğü, solist
partisinin ses genişliğinden anlaşılmaktadır.
Bu türkülerde piyanoyu eşlik enstrümanı olarak düşünmek doğru değildir. Saygun
türkülerin ezgilerini, oldukça iyi bir piyano çalma tekniği gerektiren zengin bir piyano
yazısı ile desteklemiştir. Ana ezgiyi sürekli tekrarlayan geleneksel formdan uzak
durmuş ve bu tekrarların her birine farklı bir piyano eşliği yazarak onları
renklendirmiştir.
Ahmed Adnan Saygun’un ses ve piyano için 10 Türkü adlı eseri ile geleneksel Türk
halk müziğimiz, Batı müziğinin kalıpları içerisinde uluslararası bir boyut kazanmıştır.