dc.description.abstract | Birçok ülkede enerji üretiminde; arz güvenliği, ucuz enerji üretimi ve iklim değişikliği gibi üç ana kriter dikkate alınmaktadır. “Rüzgâr enerjisi”; enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, temiz, yenilenebilir enerji kaynağı olması ve enerji bağımlılığını ortadan kaldırması açısından önemli enerji kaynağı olarak göze çarpmaktadır. Enerji yatırımlarının % 23’ünün elektrik üretimi için harcandığı ve bu yatırımın da % 70’inin yenilenebilir enerji kaynaklarına aktarıldığı dikkat çekmektedir. 2000’li yıllardan sonra yapılan çalışmalar “rüzgâr enerjisi” üretiminin hızlı biçimde gelişmesine katkı yapıldığı görülmektedir. Gerek enerji talebindeki artış, gerekse Sanayi Devrimleri ile birlikte gelişen teknolojiden, rüzgâr türbinleri de etkilenmiş ve yüksek miktarda elektrik üreten ve verimi daha yüksek türbinler geliştirilmiştir. Türkiye, 2000’li yıllardan itibaren yapılan rüzgar enerjisi yatırımları ile Temmuz 2016 tarihi verilerine göre kurulu rüzgâr enerjisi gücü açısında dünyada ilk on ülke arasına girmeyi başarmıştır. Türkiye’nin rüzgâr enerjisi potansiyeli 48 GW olarak saptanmıştır. Türkiye rüzgâr enerjisini kullanması açısından 5 GW üzerindeki kurulu güce sahip ve 2023 yılı hedefi 20 GW olarak belirlenmiştir.
Dünyada ve Türkiye’de rüzgâr enerjisinin durumu ve rüzgâr enerjisi hakkındaki güncel bilgiler ışığında, rüzgâr enerjisinin öneminin vurgulandığı bu çalışmada, Türkiye’deki rüzgâr enerjisi santrali yatırımlarının finansman kaynakları incelenmiş ve Kırklareli ilinde kurulabilecek bir rüzgâr enerjisi santralinin ekonomik analizi yapılmıştır. İnceleme sonuçlarına göre rüzgâr enerjisi yatırımlarında en büyük maliyet kalemini türbin maliyetleri oluşturmakta ve yatırımların finanse edilmesi yatırımcının beklediği getiriyi sağlamasına bağlı bulunmaktadır. Kırklareli ilinde yapılan çalışmanın sonuçlarına göre rüzgâr enerjisi yatırımcılarının beklediği getiriyi sağladığı ve verimli bir yatırım alanı olarak görüldüğü vurgulanmalıdır. Bununla birlikte birçok projenin yer seçimi, arazi edinimi, kamulaştırma, imar ve ruhsat işlemleri ve bunlarla ilgili olarak açılan davaların uzun zaman alması gibi sorunlar nedeni ile başlayamadığı ve yatırımların büyük ölçüde geciktiği tespit edilmiştir. Kamu ve özel kurumlarda enerji üretimi için kuruluş yeri seçimi, proje geliştirme ve değerleme, proje finansmanı arazi edinimi, kamulaştırma, imar ve ruhsat işleri, etki değerleme gibi birçok konunun gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarının sorumluluğu altında başarı ile tamamlanması söz konusu yatırımların yapılabilirliğine pozitif katkı yapmaktadır. | tr_TR |