dc.description.abstract | Aynı proje çatısı altında inşa edilen gayrimenkullerin değerleri, değer üzerinde etkili
olan faktörler ve bu faktörlerin değer üzerindeki etkileme oranları nedeniyle farklılık
göstermektedir. Bir proje çatısı altında bulunan gayrimenkullerin talep değer farklılığı
şerefiye olarak tanımlanır. Gayrimenkul değerlemede aynı değer üzerinde etkili olan
faktörler çeşitlilik göstermekte olup, kesin bir modelleme yapılamamaktadır. Şerefiye
hesabı gayrimenkul değerlemede matematiksel modellemeye imkân tanıması nedeniyle
önemlidir. Şerefiyelendirme çalışmalarına genel olarak kat karşılığı yapılan
sözleşmelerde, toplu alınan gayrimenkullerin tek tek satışlarında, satış listelerinin
oluşturulmasında, emlak vergilerinin belirlenmesinde, arazi toplulaştırma çalışmalarında
ve kentsel dönüşüm çalışmalarında ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu çalışmada, aynı projede yer alan birden fazla gayrimenkulün değerlemesinde değer
farklılıklarını yaratan şerefiye kriterleri ve bu kriterlerin değeri etkileme oranları
incelenmiştir. Şerefiyelendirmenin gayrimenkul değerine ulaşmak için temel
oluşturması ve değere ulaşmakta kullanılan bir yöntem olması nedeniyle çalışmada
değerleme yöntemleri kavramsal olarak irdelenmiştir. Ayrıca değeri etkileyen kriterlerin
ve bu kriterlerin değer üzerindeki etkilerinin değerleme yapılacak gayrimenkulün
niteliğine ve gayrimenkullerin bulunduğu bölgeye göre çeşitlilik gösterebileceği
vurgulanmış ve buna göre arsaların, konutların ve ticari gayrimenkullerin değerini
etkileyen faktörler ayrı ayrı incelemiştir. Şerefiyelendirme çalışmalarında saha
çalışmaları yapılarak şerefiye kriterlerinin seçiminde ve ağırlıklarının tespitinde
gayrimenkullerin bulunduğu bölgedeki arz ve talep dengesinin şerefiyelendirme
çalışmasının temelini oluşturduğu ve en önemli süreçlerinden biri olduğu
vurgulanmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre aynı projede yer alan birden fazla gayrimenkul için yapılan
değerleme çalışmalarında şerefiyelendirme kriterlerinin ve bu kriterlerin değer üzerinde
birbirlerine göre ağırlıklarının gayrimenkullerin fonksiyonlarına ve gayrimenkullerin
içinde yer aldığı pazardaki arz ve talep dengesine göre farklılık göstermesi nedeniyle
söz konusu şerefiyelendirme çalışmalarının bölgesel analiz çalışmalarının sonuçları
kullanılarak hazırlanması gerektiği ve toplumsal adaletin sağlanması açısından bu
işlemlerin gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanları tarafından yapılması
gerektiğini ortaya koymuştur. Özellikle toplu konut ve kooperatiflerde üyelerin kura sonucu çekmiş oldukları daire ve ödedikleri aidatların eşdeğer olması için yapılacak
çalışmalarda, inşaat firmalarının, müteahhitlerin satışa çıkaracakları konut projelerinde
yer alan bağımsız birimlerin satış değerlerinin tespitinde, emlak vergisi tespit
çalışmalarında, ipotek uygulamaları, arsa ve arazi düzenlemelerinde, kamulaştırma
çalışmalarında ve arazi toplulaştırması gibi geniş alanlı uygulamalarda yol gösterici
olarak kullanılabilecektir. Buna ilave olarak kentsel yatırımların yoğun olduğu
bölgelerde ortaya çıkan değer artış oranlarının ve emlak vergilerinin hesaplanmasında
kullanılması önerilmektedir. | tr_TR |