Türk vergi yargısında ispat vasıtalarından biri olarak tanık ifadesi ve uygulaması
Abstract
Türk Vergi Yargılamasında, vergi davasına ko nu ol an uyuşmazlığın
çözümü vergiyi doğuran olayın ne zaman, nasıl, nerede ve kimin için gerçekleşt iğinin
tespit edilebilmesine bağlıdır. Bu tespitin yapılabilmesi için vergi hukukunun görevi ve
uyuşmazlıkların niteliği dikkate alınmak kaydıyla bazı ispat türleri geçerli sayılmıştır.
Kanun koyucu, 213 S ayılı Vergi Usul Kanunu’nun ispat ” başlığını taşıyan
3. m addesinde vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin tespit edil ebilmesi için yemin
delili hariç her türlü delilin geçerli olduğunu belirtmek suretiyle delil serbestisi ilkesi ni
benimsemiştir. Ancak, tanık beyanının geçerli olmasını vergiyi doğuran olayla ilgisi nin
tabii ve açık olması şartıyla sınırla ndır mıştır.
Çalış
ma başlığımız olan vergi yargılaması hukukunda ispat vasıtası olarak
tanık ifadesi ve uygulaması konusunu incelerken; konu başlığına sadık kalınarak içerik,
vergi yargısı ile sınırlı tutulmuş, vergi ceza yargılaması hükümleri inceleme dışı
bırakılmıştır. B una karşılık, vergi yargısı içinde şahit ifadesine ilişkin açıklamalar,
duruşma yla sınırlı tutulmamış, vergi incelemesi aşamasından başlayarak , delil tespiti,
keşif sırasında ve noter huzurunda alınarak dosyaya sunulan beyanların da şahit ifadesi
olarak ve rgi yargısında kabul görüp görmeyeceği hususu da tartışılmıştır
Türk Vergi Yargısında ispat vasıtaların
dan biri olarak tanı k beyanı ve
uygulaması üzerine hazırladığımız çalışmamızın birinci bölümünde, Türk Vergi
Yargısında ispat ve delil sistemi üzerine açıklamala r yapılmıştır. İkinci bölümde ise
tanık beyanının özellikleri ile vergi yargısındaki yeri doktrin görüşleri ve yargı kararları
ışığında açıklandıktan sonra konu hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ nin adil
yargılanma hakkıkapsamında değerlend irmeler yapılmak suretiyle önerilerde
bulunulmuştur.