Şapinuva (Çorum, Ortaköy) arkeolojik alanı’ndan ele geçen Hurrice tabletlerin belgelenmesi projesi
Özet
Hititler, günümüzden 4 bin yıl önce Anadolu’da merkezi otoriteyi sağlayarak ilk siyasi birliği
kurmuşlardır. Çorum ilinin 53 km. güneydoğusunda yer alan Ortaköy ilçesi sınırları içerisinde
keşfedilen ve Hitit Devletinin başkentlerinden biri olan Şapinuva’da, Hitit uygarlığı için bilgi
sağlayan yaklaşık 4 bin adet çivi yazılı tablet ele geçmiştir.
Hitit uygarlığı gibi, Anadolu’nun çok önemli uygarlıklarından olan Hatti ve Hurri uygarlıkları
ile ilgili en önemli yazılı belgeler de Boğazköy (Hattuşa) ve Ortaköy (Şapinuva) arşivlerinde
keşfedilmiştir.
Ortaköy arşivinde çoğu Hitit dilinde yazılmış belgelerin yanı sıra Hurri, Akat ve Hatti
dillerinde yazılmış belgeler de keşfedilmiştir. Bu belgeler tarihi, hukuki, dini, idari vb gibi
konuları içermektedir. Bu değerli belgeleriyle son yıllarda keşfedilen ve Hitit devletinin
başkenti olduğu anlaşılan Ortaköy-Şapinuva, Anadolu’da Boğazköy-Hattuşa’dan sonra ikinci
bir merkez durumundadır. Hitit çivi yazısı ile farklı dillerde yazılmış çok zengin OrtaköyŞapinuva tablet arşivi Çorum müzesinde korunmaktadır.
Ortaköy'de ele geçirilmiş olan tabletlerin önemli bir kısmı Hurrice yazılmıştır. Bu tabletlerin
çoğunun dini içerikte olması, Hurri kültürünün Hitit kültürü üzerinde, özellikle dinde etkisini
açıkça göstermektedir.
Boğazköy arşivinde bulunan Hurrice yazılmış belgeler üzerinde uzun yıllardan beri yabancı
bilim adamları, özellikle de Alman ve İtalyan bilim adamları çalışmaktadır. Bu metinlerin
tümü C(orpus) der H(urritischen) S(prachdankmaler) serisi altında toplanmıştır. Hurri dili
üzerinde bir takım yayınlar hazırlanmış olmasına rağmen bu dil tam olarak çözülebilmiş
değildir. Bu bakımdan Ortaköy'de çıkan Hurrice belgeler bilim dünyası ve Hurrice'nin
çözülebilmesi için büyük önem taşımakta ve dünyada bu konu üzerinde çalışan bütün bilim
adamlarının ilgisini çekmektedir. Türkiye‘de ise, bugüne kadar bu dil üzerinde bir uzman
yetişmemiştir. Türk bilim adamlarının keşfettiği Ortaköy Hurrice yazılmış belgelerle, bu dili
öğrenmek adına Türk bilim adamları için bir imkan doğmuştur.
Hurri dilinde yazılmış tabletler çok çeşitli konuları içermektedir. Hitit kaynaklarında kuşların
yakılmak suretiyle kurban edildiğini anlatan metinler bulunmaktadır. Bilim adamları bu
metinlerde anlatılan törenlerin arkeolojik kanıtlarının bulunamayacağı düşüncesinde
olmalarına karşın, Şapinuva’da yapılan arkeolojik kazılar sonucu ele geçen, içinde oldukça
fazla miktarda yanmış kuş kemiği bulunan kurban çukurlarının yorumlanması, Ortaköy
arşivinde bu konudaki Hurrice tabletlerin incelenmesi ile sağlanmıştır. Bu husus, filolojik
çalışmaların arkeolojik çalışmalara ne derecede katkıda bulunacağının göstergesi olarak, bizi
her iki disiplinde de ilerleme kaydedecek sonuçlara ulaştırmıştır.
Bu Projede öncelikle Hurri Dili üzerine yapılmış olan literatür taranmıştır. Daha sonra tablet
arşivi içerisinde önemli bir gurubu oluşturan Hurrice tabletlerden oluşan bir çalışma seti
hazırlanmıştır. Bu setin oluşturulması aşamasında ise, arşiv içinden Hurrice, Hurrice-Hititçe
çift dilli tabletler seçilmiş, konularına göre gruplandırılmış, gruplandırılmış tabletlerde
birleştirme çalışmaları yapılmıştır. Daha sonra tabletlerin fotoğraflanması tamamlanmış,
tablet ve tablet gruplarının kodlanması ve envanter bilgilerinin oluşturulması yapılmıştır. En
son elde edilen bu veriler dijital ortama aktarılmıştır.
Bu proje kapsamında, ana gruplar halinde sınıflandırılması yapılan, yaklaşık 4 bin civarında
tablet ve tablet parçası içerisinden Hurrice tabletler seçilmiş, bu tabletlerin bir kataloğu
hazırlanarak bilim dünyasına temel bir kaynak kazandırılmıştır.
Sunulan proje çerçevesinde, Ortaköy-Şapinuva arşivindeki Hurrice tabletlerin belgelenmesi
sonucunda ortaya çıkan katalog, devam edecek projelerin yayın çalışmalarına temel teşkil
edecektir. Bu araştırma ile bilim dünyasında az bilinen Hurri dili ve kültürü hakkındaki
bilgilerimiz daha da artacaktır ve Anadolu’da Hatti, Hitit, Hurri bağlantısının kurulmasına
temel oluşturacaktır. Eski Anadolu tarihini ve uygarlıklarını bu belgeleri araştırıp
değerlendirmeden yazmak mümkün değildir.