dc.description.abstract | Kalsifik aort kapak hastalığı en sık görülen kapak hastalığıdır. Mitral anülüs kalsifikasyonu
ise fibröz anülüsün kronik dejenerasyonu ve kalsifikasyonu ile oluşan bir süreçtir ve her iki
hastalık için de dejeneratif bir süreçten çok aktif inflamasyonun rol oynadığı osteoblastik
süreçlerin indüklendiği patofizyolojik mekanizmalar tanımlanmıştır. Çalışmamızda
dejeneratif kapak hastalığı olanlarda parathormon ve D vitamini düzeyi başta olmak üzere
çeşitli klinik ve biyokimyasal parametrelerin, hastalık ciddiyetinin farklı olduğu gruplarda
karşılaştırılmasını amaçladık.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı'na Mart-Haziran 2014 tarihleri
arasında başvuran aort kapak kalsifikasyonu veya mitral anülüs kalsifikasyonu olan 65 yaş
üzeri 42 hasta bilgilendirilmiş gönüllü olur formu alınmasının ardından çalışmaya dahil
edildi. Hastaların demografik özellikleri, risk faktörleri ile önceden belirlenmiş
biyokimyasal parametreleri kaydedildi. Alınan kan örneklerinde kemolüminesans yöntemi
ile PTH ve HPLC yöntemi ile D vitamini düzeyi tespit edildi.
Sayısal değişkenler ortalama ± standart sapmaya ek olarak ortanca ve “interquartile range
(IQR)” olarak, kategorik değişkenler ise frekans ve yüzde olarak ifade edildi. Değişkenler
arasındaki korelasyon Spearman testi ile değerlendirildi. Aort ve mitral kapak
kalsifikasyonlarının toplamı ile elde edilen toplam kapak skorunun ortanca değerleri sınır
alınarak hastalar skoru yüksek ve düşük olanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. Bu iki grup
arasında parathormon, D vitamini ve diğer değişkenlerin düzeyleri açısından farklılık olup
olmadığı Mann-Whitney-U testi ile değerlendirildi. Yüksek kapak skorunu belirleyen
bağımsız değişkenleri saptamak amacıyla lojistik regresyon analizi yapıldı.
Hasta grupları arasında yaş ortalaması açısından fark izlenmedi. Risk faktörleri (DM, HT,
HL, sigara kullanımı) gruplar arasında benzerdi. Gruplar arasında PTH (75 ±52,3 ve 103 ±
80,9, p=0,137) ve D vitamini düzeyi (14,2 ±10,1 ve 11,2 ± 7,6, p=0,65) açısından fark
izlenmedi. Çok değişkenli analizde TKS değeri yüksek olan kategoriyi belirleyen faktörler
arasında vücut kitle indeksi ve PTH’nin yüksekliği, sistolik kan basıncı ve trigliserid
düzeyinin düşüklüğü anlamlı bulundu. D vitamini düzeyi, kalsiyum düzeyi, kalsiyumfosfor çarpımı, hipertansiyon varlığı ve ADE inhibitörü kullanımı ile yüksek TKS
arasındaki ilişki anlamlı bulunmadı. | tr_TR |