Yapraktan bor ve indol asetik Asit (İAA) uygulamalarının fasulye (Phaseolus vulgaris L.) bitkisinin gelişimi ve kimi fizyolojik özelliklerine etkisi
Özet
Bu çalışmada bor (B) noksanlığı olan bir toprakta sera koşullarında yetiştirilen fasulye bitkisine
yapraktan uygulanan B ve indol asetik asit (İAA)’in, bitki gelişimi ve kimi fizyolojik özelliklerine
etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla fasulye bitkisine çiçeklenme başlangıcında yapraktan 0, 100, 200 ve
300 mg L-1 B ile 0, 100, 200 ve 300 mg L-1
İAA uygulanmıştır. Deneme tesadüf parselleri deneme
desenine göre 2 faktörlü (bor ve İAA) ve 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Uygulamalardan 2 hafta
sonra alınan yaprak örneklerinde malondialdehit (MDA), H2O2, prolin ve askorbik asit miktarları ile
polifenol oksidaz (PFO), katalaz, süperoksit dismutaz (SOD) ve askorbat peroksidaz (AP) enzim
aktiviteleri ve membran geçirgenliği belirlenmiştir. Daha sonra hasat edilen bitkilerde yaş ve kuru
ağırlık belirlenmiş ve kurutulup öğütülen bitki örneklerinde toplam N ve B ile enzimatik olmayan
toplam antioksidan aktivitesi belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, yapraktan B
uygulamasıyla bitkinin B, H2O2, prolin ve askorbik asit miktarları ile AP ve SOD enzim aktiviteleri
kontrole göre artış gösterirken PFO ve katalaz enzim aktiviteleri ile enzimatik olmayan antioksidan
aktivitesi kontrole göre azalma göstermiştir. Membran geçirgenliği, B uygulanmayan ve 300 mg L-1 B
uygulanan bitkilerde artış göstermiştir. Bitkinin toplam N içeriği 300 mg L-1 B uygulamasıyla önemli
düzeyde azalmıştır. Yapraktan İAA uygulanan bitkilerin kuru ağırlığı ile bor ve H2O2 içeriğinde
meydana gelen artış istatistik olarak önemli olmuştur. Uygulanan 100 mg L-1
İAA bitkinin prolin içeriği
ve katalaz enzim aktivitesini kontrole göre artırmıştır. Bitkinin toplam N ve askorbik asit içeriği ise
İAA uygulamasıyla önemli düzeyde azalmıştır. Bu araştırma sonucunda, yapraktan 100-200 mg L-1 B
ile 100-200 mg L-1
İAA uygulamalarının B noksan koşullarda yetiştirilen fasulye bitkisinin gelişimini
ve bazı fizyolojik özelliklerini iyileştirdiği görülmüştür.